Genel - Esalco Lojistik

turkiye-limanlari-1200x792.jpg

Türkiye, coğrafi konumu ve üç tarafının denizlerle çevrili olması nedeniyle deniz taşımacılığı açısından büyük bir avantaja sahiptir. Ülkenin dış ticaretinde önemli bir rol oynayan Türkiye limanlarının stratejik önemini artırmaktadır. Türkiye limanları, deniz taşımacılığının öne çıkan yöntemlerinden biri olarak, ihracat ve ithalat süreçlerinde kritik bir işlev görür. Denizyolu üzerinden yapılan taşımacılık, bir ülkeden başka bir ülkeye mal ve hizmetlerin daha kolay ve hızlı bir şekilde ulaştırılmasını sağlar.  Türkiye’deki limanlar, farklı coğrafi bölgelerde konumlanmış olup her biri kendi hinterlandına hizmet eder. İstanbul, İzmir, Mersin ve İskenderun gibi büyük limanlar, geniş kapasiteleri ve gelişmiş altyapılarıyla dikkat çekerken, ülkenin dış ticaretinin nabzını tutar. Aynı zamanda, deniz taşımacılığının daha çevreci ve ekonomik bir seçenek olması dolayısıyla Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmasında da önemli bir katkı sağlar.

Türkiye’deki Limanlar

  • Aliağa Limanı (İzmir)
  • Altınel Limanı (Kocaeli)
  • Alidaş Limanı (Alanya)
  • Anamur Limanı (Mersin)
  • Ambarlı Limanı (İstanbul)
  • Antalya Limanı
  • Ayvalık Limanı (Balıkesir)
  • Bartın Limanı
  • Bandırma Limanı (Balıkesir)
  • Botaş Limanı (Tekirdağ)
  • Bodrum Limanı
  • Büyükdere Limanı
  • Çeşme Limanı (İzmir)
  • Çanakkale Limanı
  • Dikili Limanı (İzmir)
  • Derince Limanı (Kocaeli)
  • Edremit Limanı (Balıkesir)
  • Fethiye Limanı
  • Finike Limanı (Antalya)
  • Filyos Limanı (Zonguldak)
  • Girseun Limanı
  • Gemlik Limanı (Bursa)
  • Güllük Limanı (Muğla)
  • Hopa Limanı (Artvin)
  • Haydarpaşa Limanı (İstanbul)
  • İskenderun Limanı (Hatay)
  • İnebolu Limanı (Kastamonu)
  • İstanbul Limanı
  • İzmit Limanı
  • İzmir Limanı
  • Karaköy Limanı 
  • Karasu Limanı (Sakarya)
  • Kuşadası Limanı (Aydın)
  • Marmaris Limanı (Muğla)
  • Mersin Limanı
  • Nemrut Limanı 
  • Ortadoğu Limanı (Antalya)
  • Ordu Limanı
  • Rize Limanı
  • Sinop Limanı
  • Samsun Limanı
  • Tekirdağ Limanı
  • Tuzla Limanı (İstanbul)
  • Taşucu Limanı (Mersin)
  • Trabzon Limanı
  • Yeşilovacık Medcem Limanı (Mersin)
  • Zonguldak Limanı
  • Zeytinburnu Limanı (İstanbul)

Türkiye’nin En Büyük Limanları Hangileri?

Türkiye, stratejik konumu sayesinde önemli bir deniz ticareti merkezi olma özelliğine sahiptir. Ülkenin en büyük limanları arasında en çok bilinenleri İstanbul Limanı, Ambarlı Limanı ve Mersin Limanıdır. 

Diğer Türkiye’nin büyük limanlar arasında İzmir Limanı, Gemlik Limanı ve İskenderun Limanı bulunmaktadır. İskenderun Limanı ise Doğu Akdeniz’deki en büyük limanlardan biridir.  Aliağa Limanı, Dilovası Limanı, Samsun Limanı ve Trabzon Limanı gibi limanlar da Türkiye’deki büyük limanlar arasında.

  • İstanbul Limanı
  • Ambarlı Limanı
  • Mersin Limanı
  • İzmir Limanı
  • Gemlik Limanı
  • İskenderun Limanı
  • Aliağa Limanı
  • Dilovası Limanı
  • Samsun Limanı
  • Trabzon Limanı

Hangi Şehrimiz Türkiye’nin Büyük Limanlarından Birine Sahiptir?

Türkiye’nin büyük limanlarından birine sahip olan şehirlerden biri Mersin’dir. Mersin Limanı, Türkiye’nin en büyük limanlarından biri olarak bilinir ve önemli bir ticaret ve lojistik merkezidir.


liman-sehirleri-1200x784.jpg

Liman şehirleri, gemilerin yük boşaltma ve yolcu alımı gibi işlemleri gerçekleştirdiği deniz ticaretinin ve ulaşımın kalbinin attığı stratejik noktalardır. Şehirler, dünyanın farklı bölgelerinde bulunan ve ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan önemli roller üstlenen merkezlerdir. Liman şehirleri, sadece deniz yoluyla taşımacılık yapmanın ötesinde küresel ticaretin dinamiklerini belirleyen unsurlardır. Dünya genelinde birçok ülkenin ekonomik gelişiminde belirleyici bir rol oynayan şehirler, ticari faaliyetlerin yanı sıra yerel halkın yaşam standartlarını da doğrudan etkiler. Limanların sağladığı imkanlar, yeni iş olanakları yaratırken aynı zamanda kültürel etkileşimleri de artırır. 

İstanbul Limanı

İstanbul Limanı, tarihi boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış ve önemli bir ticaret merkezi olmuştur. Şehrin, boğazların kesiştiği noktada yer alan bu liman, coğrafi konumu sayesinde stratejik bir öneme sahiptir. Limanın tarihi geçmişiyle, Doğu ve Batı arasında köprü vazifesi görerek ticaret yollarını birleştirmiştir. Günümüzde de İstanbul Limanı, uluslararası ticarette önemli bir rol oynamakta ve deniz taşımacılığının kalbinin attığı bir nokta olarak varlığını sürdürmektedir. Limanın sunduğu olanaklar, bölgenin ekonomik gelişimine katkı sağlamakta ve tarihi boyunca olduğu gibi bugün de önemli bir geçiş noktası olmaya devam etmektedir.

Singapur Limanı

Güneydoğu Asya’nın en büyük limanı konumundaki Singapur Limanı, stratejik yerleşimi ve ileri düzey altyapısıyla uluslararası ticaretteki önemini artırmıştır. Asya ile diğer kıtalar arasında kritik bir bağlantı noktası oluşturarak küresel ticaretin dinamiklerini şekillendiren bir merkez haline gelmiştir. Singapur Limanı’nın verimli işleyişi yüksek hacimli yük taşıma kapasitesi ve modern teknoloji ile desteklenen sistemleri sayesinde sağlanmaktadır. Bu özellikleri, onu dünyanın en önemli ticaret merkezlerinden biri olarak tanımlamaktadır. 

Rotterdam Limanı

Hollanda’nın liman başkenti olarak bilinen Rotterdam, Avrupa’nın en büyük limanı olan Rotterdam Limanı ile dünya ticaretinde önemli bir rol oynamaktadır. Stratejik konumu sayesinde Avrupa’nın iç bölgelerine kolay erişim sağlarken deniz yoluyla uluslararası ticareti de desteklemektedir. Şehir, modern mimarisi ve canlı kültürel hayatıyla dikkat çekerken aynı zamanda endüstriyel gelişimin de merkezlerinden biridir. Rotterdam, sürdürülebilirlik odaklı projeleriyle geleceğin liman kenti olma hedefini gütmektedir. 

Shanghai Limanı

Çin’in en büyük limanı olan Shanghai Limanı, dünya genelinde en yoğun faaliyet gösteren limanlardan biri olma özelliğine sahiptir. Yangtze Nehri deltası tarafından sağlanan avantajlarla birleşerek bölgenin ekonomik canlılığını önemli ölçüde artırmaktadır. Liman, yalnızca kargo taşımacılığı için değil aynı zamanda uluslararası ticaretin merkezi olarak da hayati bir rol üstlenmektedir. Gelişmiş altyapısı ve modern teknolojisi sayesinde küresel tedarik zincirinin ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. 

Dubai Limanı

Orta Doğu’nun en önemli limanı olan Dubai Limanı, bölgedeki ticari etkinliklerin merkezi bir noktası haline gelmiştir. Dubai’nin uluslararası ticaret ağında mühim bir rol üstlenmesini sağlamaktadır. Dubai Limanı, sadece yük taşımacılığı açısından değil aynı zamanda finansal hizmetlerin sunulduğu bir merkez olarak da dikkat çekmektedir. Liman, çeşitli sektörlerdeki işletmelere kapsamlı hizmetler sunarak bölgenin ekonomik büyümesine kayda değer katkılarda bulunmaktadır.

New York Limanı

Kuzey Amerika’nın en büyük limanı olan New York Limanı, ABD’nin ticaret merkezi konumundaki New York’un merkezinde bulunmaktadır. Tarihsel süreç içerisinde uluslararası ticarette hayati bir rol üstlenmiş ve dünya genelindeki birçok ülkeyle ekonomik ilişkilerin gelişimine önemli katkılarda bulunmuştur. Ticareti destekleyen altyapısı ve stratejik konumuyla, New York Limanı, hem yük taşımacılığı hem de yolcu taşımacılığı açısından büyük bir öneme sahiptir. 

Busan Limanı

Busan Limanı, Güney Kore’nin en büyük limanı olmasının yanı sıra, Asya’nın en yoğun limanları arasında yer almaktadır. Her yıl milyonlarca konteynerin işlendiği Busan Limanı, bölgesel ekonomik büyümeyi desteklemekte ve uluslararası ticaretin önemli bir merkezi haline gelmektedir. Limanın modern altyapısı ve ileri düzey teknolojisi küresel lojistik ağlarındaki etkisini güçlendirirken, yerel ekonomiye de kayda değer katkılar sunmaktadır. 

Hamburg Limanı

Almanya’nın en büyük limanı olan Hamburg Limanı, Avrupa’nın önde gelen lojistik merkezlerinden biridir. Nord Denizi kıyısında konumlanan liman şehri, ticaret ve taşımacılık açısından kritik bir stratejik öneme sahiptir. Hızla gelişen altyapısı sayesinde, dünya genelinde birçok ülkeye erişim imkanı sunmaktadır. Hamburg Limanı, yalnızca yük taşımacılığı değil, aynı zamanda konteyner taşımacılığı alanında da önemli bir rol üstlenmektedir. Modern tesisleri ve geniş yükleme-boşaltma alanları ile dikkat çeken liman, Avrupa’nın ekonomik dinamiklerine önemli ölçüde katkıda bulunmaktadır.

Marsilya liman şehri midir?

Marsilya, Akdeniz’in en eski ve en mühim liman şehirlerinden biridir. Bu Fransız kenti tarih boyunca ticaretin merkezi olma niteliğini taşımıştır. Stratejik konumu sayesinde farklı kültürlerin kesişim noktası haline gelen Marsilya, deniz ticaretinin gelişimine önemli katkılar sağlamıştır. 

Moskova liman şehri midir?

Moskova, Rusya’nın başkenti ve en büyük şehri olarak önemli bir siyasi, ekonomik ve kültürel merkezdir. Ancak, bu bağlamda, Moskova’nın bir liman şehri olup olmadığı sorusu gündeme gelir. Moskova, denizden uzak bir konumda bulunmasına rağmen önemli nehirler üzerinde yer alması ve iç su yolları ile bağlantıları sayesinde bir tür lojistik merkezi işlevi görmektedir. Moskova’nın coğrafi konumu, onu geleneksel anlamda bir liman şehri olarak tanımlamak için yeterli değildir. Ancak, ticaret ve ulaşım alanındaki rolleri ile şehir, liman şehirleri ile benzer işlevler üstlenebilir. 

Paris liman şehri midir?

Hayır, Paris bir liman şehri değildir. Paris, Seine Nehri üzerinde konumlanmış olup, tarihsel olarak nehir ticareti açısından önemli bir merkez olmasına rağmen, deniz ulaşımı bakımından bir liman şehri olarak kabul edilmez. Fransa’nın önde gelen liman şehirleri arasında Marsilya, Le Havre, Bordeaux, Nantes ve Dunkerque gibi yerleşimler bulunmaktadır. Paris ise esasen kültürel, ticari ve siyasi bir merkez olarak öne çıkmaktadır. 


pol-nedir-pod-nedir-1200x664.jpg

Lojistik ve uluslararası ticaret dünyası, karmaşık süreçlerin düzgün ve etkili bir şekilde yürütülmesini sağlamak adına çeşitli terimler ve kavramlarla donatılmıştır. Bu bağlamda, “Pol” ve “Pod” terimleri, sektördeki profesyonellerin sıkça karşılaştığı ve taşıma süreçlerinde kritik öneme sahip olan iki temel kavramdır. “Pol” (Port of Loading), yükün taşındığı limanı ifade ederken, “Pod” (Port of Discharge), yükün indirildiği limanı belirtir. Uluslararası ticarette malların doğru ve zamanında teslimini sağlamak için hayati önemdedir. Yanlış bir Pol veya Pod seçimi, teslimat gecikmelerine ve ek maliyetlere neden olabilir. Dolayısıyla, bu terimlerin doğru anlaşılması ve uygulanması lojistik ve ticaret operasyonlarının başarısı için kritik bir gereklilik haline gelmiştir. Lojistik uzmanları, bu kavramları kullanarak küresel arz zincirlerini daha etkili bir biçimde yönetebilir ve uluslararası ticaretin sorunsuz bir şekilde işlemesine katkıda bulunabilirler.

Pol Nedir? (Port of Loading)

Pol, İngilizce “port of loading” teriminin kısaltmasıdır ve yükleme limanı anlamına gelmektedir. Denizyolu taşımacılığında, yükün gemiye yüklendiği yeri tanımlamak için kullanılmaktadır. Yükleme limanı, taşıma sürecinin başladığı önemli bir aşamadır ve bu aşama, yükün hedef noktasına ulaşma sürecinin planlanması açısından kritik bir öneme sahiptir.

Denizyolu lojistiğinde, pol kavramı, yüklerin güvenli bir şekilde taşınabilmesi için gerekli olan birçok operasyonel detayın belirlenmesinde önemli bir rol oynar. Yükleme limanı, geminin sefer programı yükleme süresi ve liman altyapısı gibi unsurların yanı sıra, yükün özellikleri ve taşıma koşulları hakkında bilgi sağlar. 

Herhangi bir taşıma sürecinin başarılı bir şekilde tamamlanabilmesi için doğru pol seçimi, lojistik operatörleri ve yük sahipleri için vazgeçilmez bir öncelik olmalıdır. Yükleme limanı, aynı zamanda taşımanın planlanması ve yürütülmesi esnasında karşılaşılabilecek risklerin minimize edilmesine yardımcı olur. 

Pod Nedir? (Port of Discharge) 

Pod terimi, “port of discharge” ifadesinin kısaltmasıdır ve boşaltma limanını ifade eder. Taşıma sürecinin kritik bir aşamasını temsil eder. Pod, geminin veya taşıma aracının son varış noktasını belirtmektedir. Taşınan yük, güvenli bir şekilde hedefine ulaştıktan sonra, bu noktada boşaltılma işleminin gerçekleştirilmesi gerekmektedir.

Yüklenmiş olan malın boşaltıldığı yer, pod olarak tanımlanır. Herhangi bir taşıma operasyonunun etkinliği doğru port of discharge seçiminden büyük ölçüde etkilenir. Yanlış bir liman seçimi teslimat sürelerini uzatabilir ve maliyetleri artırabilir. 

Pol ve Pod Arasındaki Farklar

Kriter POL (Port of Loading) POD (Port of Discharge)
Tanım Yükün sevkiyat için yüklendiği liman. Yükün teslim alınmak üzere boşaltıldığı liman.
Görev Yükleme işlemlerinin gerçekleştirildiği yer. Boşaltma işlemlerinin gerçekleştirildiği yer.
Konum Sevkiyatın başlangıç noktasıdır. Sevkiyatın varış noktasıdır.
Sorumlu Taraf İhracatçı veya yükleyici genellikle sorumludur. İthalatçı veya alıcı genellikle sorumludur.
Dokümantasyon Konşimentoda sevkiyatın başladığı nokta olarak geçer. Konşimentoda sevkiyatın teslim edileceği yer olarak geçer.
Operasyonel Süreç Yükleme sırasında gümrük işlemleri yapılır. Boşaltma sırasında gümrük işlemleri yapılır.
Önemli Unsurlar Yükün türü, paketleme ve doğru taşıma aracının seçimi önemlidir. Depolama, boşaltma ekipmanı ve gümrük işlemleri önemlidir.
Lojistik Süreçteki Rolü Lojistik zincirinin başlangıcını temsil eder. Lojistik zincirinin sonunu temsil eder.

Nakliye-Tevkifat-Siniri-1200x803.jpg

Nakliye tevkifat sınırı, taşımacılık sektöründe önemli bir yer tutan vergi uygulamalarından biridir. Nakliye hizmetleri sırasında gelirin belirli bir yüzdesinin doğrudan vergi ödemeleri için kesilmesini öngören bir sistemdir. Tevkifat, vergi ödemeleri açısından, hem taşımacılık işletmeleri hem de hizmet alan müşteriler için önemli bir yükümlülük oluşturmaktadır. Nakliye tevkifat türü, taşıma işlemlerinde elde edilen gelirin vergilendirilmesi sürecini kolaylaştırmakta ve vergi kayıplarını önlemektedir. Bu sistemin temel prensibi, hizmet sağlayıcı tarafından elde edilen gelirin bir kısmının, vergi dairesine doğrudan aktarılmasıdır. Böylece, vergi tahsilatında daha etkin bir yöntem sağlanmakta ve vergi mükellefleri için süreç daha şeffaf hale getirilmektedir. Ancak, nakliye tevkifat sınırının belirlenmesi sektördeki dinamikler ve yasal düzenlemelerle yakından ilişkilidir. 

Nakliye Tevkifat Sınırı Nedir?

Nakliye tevkifat sınırı, bir vergi döneminde nakliye işlemlerinden elde edilen gelir miktarının belirli bir düzeyi aşması durumunda, vergi mükelleflerinin ödemesi gereken vergi yükümlülüklerini düzenleyen önemli bir kavramdır. Bu sınır, nakliye sektöründe faaliyet gösteren firmaların finansal planlamalarında dikkate almaları gereken bir unsurdur. Eğer nakliye işlemlerinden elde edilen gelir, bu nakliye tevkifat sınırı’nı geçerse, uygulanacak tevfikat oranını belirler ve mükellef, belirlenen oran üzerinden vergi ödemekle yükümlü hale gelir. 

2025  Yılı Nakliye Tevkifat Sınırı

2025 yılı için KDV tevkifat uygulamaları önemli değişiklikler içermektedir. 2024 yılı için fatura düzenleme sınırı 6.900 TL olarak belirlenmiştir. Bu bağlamda, 2024 yılı için KDV tevkifatlı makbuz düzenleme sınırı da 6.900 TL olarak belirlenmiş olup, bu durum, mükellefler için önemli bir kolaylık sağlamaktadır.

Yeni düzenleme, KDV tevkifatı yükümlülerinin kapsamını genişleten bir kapsamda ele alınmıştır. 1 Mart 2024 tarihinde yürürlüğe girecek olan bu düzenleme ile birlikte, KDV tevkifatlı makbuz düzenleme sınırı da değişikliğe uğrayacaktır. Bu değişiklik, mükelleflerin vergi yükümlülüklerini daha etkin bir şekilde yerine getirmelerine olanak tanımaktadır.

2025 yılına adım atarken, bu yeni düzenlemelerin hem vergi mükellefleri hem de nakliye sektöründe faaliyet gösteren işletmeler için önemli sonuçları olacaktır. Vergi yükümlülüklerinin daha şeffaf ve anlaşılır hale gelmesi sektördeki rekabetin ve iş süreçlerinin daha sağlıklı bir yapıya kavuşmasını sağlayacaktır.

Tevkifat Hesaplama Nasıl Yapılır?

Tevkifat hesaplama süreci, öncelikle gelirin belirlenmesi ile başlar. İşletmeler, çalışanlarına veya hizmet sağlayıcılarına ödenecek tutarın brüt gelirini belirlemelidir. Bu aşamada, elde edilen gelir üzerinden tevfikata tabi tutarın belirlenmesi önemlidir. Tevfika tabi tutar, vergi kesintisine tabi olan kısmı ifade eder ve bu tutar, gelir üzerinden belirli bir oranda hesaplanır.

Bir sonraki adımda, tevfikat oranının belirlenmesi yapılmalıdır. Bu oran, ilgili vergi kanunları ve düzenlemeleri doğrultusunda değişiklik göstermektedir. Tevfikat oranı belirlendikten sonra, tevfikat hesaplaması gerçekleştirilir. Bu hesaplama, tevfikat oranının, tevfikata tabi tutara uygulanması ile yapılır. Son olarak, hesaplanan tutar üzerinden ödenmesi gereken vergi, ilgili vergi dairesine zamanında yatırılmalıdır.

Hizmet Türü Tevkifat Oranı KDV Oranı Hesaplama Açıklaması
Nakliye Hizmeti 2/10 %18 Nakliye bedeli üzerinden KDV hesaplanır, ardından tevkifat oranı uygulanır.
Lojistik Hizmeti 5/10 %18 Hizmet bedeli üzerinden KDV alınır ve yarısı tevkif edilir.
Taşımacılık 3/10 %18 Toplam bedelin %30’u kadar tevkifat yapılır.

Tevkifat Ne Zaman Ödenmeli?

Tevkifat, belirli bir işlem veya hizmet karşılığında kesilen vergilerin, mükellefler tarafından devletin belirlediği kurallar çerçevesinde ödenmesini ifade eder. Tevkif edilen tutarlar, fatura düzenlenme tarihinden itibaren bir ay içinde ilgili vergi dairesine ödenmelidir. Bu süre zarfında ödenmeyen tutarlar gecikme faizi ve diğer cezalara maruz kalabilir. Dolayısıyla, mükelleflerin vergi yükümlülüklerini zamanında yerine getirmeleri büyük önem taşır. 


Src-Belgesi-Olmadan-Arac-Kullanmanin-Cezasi-1200x800.jpg

Ticari araç kullanımı, güvenliğin ve düzenin sağlanması açısından büyük bir öneme sahiptir. Sürücülerin SRC belgesi sahibi olmaları zorunludur. SRC belgesi olmadan ticari araç kullanan sürücülere trafik yönetmeliklerine göre ciddi yaptırımlar uygulanmaktadır. Özellikle, madde 43’ün 2. fıkrasına göre, belgesi olmayan sürücülere araç teslim eden firmalara da ayrı ayrı para cezaları kesilmektedir. Bu durum, hem sürücülerin hem de araç sahiplerinin yasal sorumluluklarını yerine getirmelerini sağlamak amacıyla oluşturulmuştur. SRC belgesi, taşıtlı nitelikli şoförler için bir gereklilik olup, bu belgeye sahip olmayanlar için ticari araç kullanmak yasaktır. Sürücülere ve belgesi sahiplerine yönelik cezaların caydırıcı bir etkisi bulunmaktadır. Belgesiz sürücülerin ticari faaliyetlerde bulunması, hem yol güvenliğini tehlikeye atmakta hem de sektörün genel güvenilirliğine zarar vermektedir. 

SRC’siz Araç Kullanma Cezası

SRC belgesiz araç kullanma cezası, özellikle ticari araç sürücüleri için önemli bir meseledir. Bu belgeye, kamyonet, kamyon, panelvan, minibüs, otobüs, çekici gibi ticari araçları kullanan sürücüler sahiptir. Bu belgelerin eksik olması durumunda, sürücülere yüksek miktarda para cezası uygulanmaktadır.

SRC belgesi bulunmayan bir sürücüye 250 TL para cezası uygulanmakta, ayrıca araç sahibine de 5.000 TL ceza kesilmektedir. Ceza uygulamalarının yanı sıra, SRC belgesi olmadan araç kullanılması halinde, taşıtta görevli memurlar tarafından aracın bağlanması işlemi de yapılmaktadır. 

SRC Belgesi Eksik Olan Araç Sahiplerine Verilen Cezalar

SRC belgesi zorunluluğu, ticari araçlar için geçerlidir ve özellikle yolcu ve yük taşımacılığı yapan araçlar için büyük bir öneme sahiptir. Sürücülerin ve işletmelerin, taşıma işlerini yasal çerçevede gerçekleştirmelerini sağlar. Araç sahipleri, belgeyi mutlaka bulundurmak durumundadır aksi takdirde çeşitli yaptırımlarla karşılaşmaları kaçınılmazdır.

Çevirme sırasında SRC belgesi yanında olmayan sürücüye ve işletmeye cezai yaptırımlar vardır. Yaptırımlar, sadece para cezası ile sınırlı kalmayıp SRC cezası olarak adlandırılan bir dizi ek yaptırımı da içermektedir. Sürücü ve işletme, bu durumdan dolayı ciddi bir maddi kayba uğrayabilir. Örneğin, araçların seferden men edilmesi veya sürücülerin ehliyetlerinin geçici olarak iptal edilmesi gibi durumlar da yaşanabilmektedir.

SRC Belgesi Hakkında Dikkat Edilmesi Gerekenler

SRC belgesi, taşıma sektörü için hayati öneme sahip bir belgedir ve bu belgenin geçerliliği için belirli kurallara uyulması gerekmektedir. Öncelikle, SRC belgesi 5 yılda bir yenilenmelidir; bu, sürücülerin sürekli olarak güncel bilgiye sahip olmalarını sağlar. SRC belgesi olmayan sürücüler, yasal olarak taşıma yapamazlar ve bu durum, işverenleri için ciddi sorunlar yaratabilir. Sigorta kapsamı dışında kalabilecekleri unutulmamalıdır, bu da olası kazalarda maddi kayıplara yol açabilir.

SRC belgesi iptal edilen sürücüler, yeniden aktif olabilmek için belirli adımlar atmalıdır. Tekrar SRC kursuna gitmek ve ardından gerekli sınavlara girmek zorundadır. Bu süreç, yalnızca belgenin yeniden alınması için değil aynı zamanda güvenli taşıma uygulamalarının korunması için de kritik öneme sahiptir. Dolayısıyla, tüm sürücülerin SRC belgesi ile ilgili gereklilikleri takip etmeleri ve zamanında yenileme işlemlerini gerçekleştirmeleri büyük bir sorumluluktur. Aksi takdirde, hem kişisel hem de kurumsal anlamda ciddi sorunlarla karşılaşma riski artar.


Sehirler-Arasi-Hiz-Sinirlari-ve-Cezalar-1200x799.jpg

Şehirler arası yolculuklar, hem iş hem de tatil amaçlı seyahat eden pek çok insan için günlük yaşamın vazgeçilmez bir parçasıdır. Ancak, bu yolculuklar sırasında trafik güvenliğini sağlamak ve kazaları azaltmak amacıyla belirlenen şehirler arası hız sınırları büyük bir öneme sahiptir. Hız sınırları, yol yapısı, trafik yoğunluğu ve yol kullanıcılarının can ve mal güvenliğini korumak amacıyla titizlikle belirlenmektedir. Hız sınırlarının aşılması, sadece sürücüler için değil, aynı zamanda yolcular ve diğer yol kullanıcıları için de ciddi tehlikeler yaratmaktadır.  Hız sınırlarını ihlal eden sürücüler için uygulanan cezalar, trafik düzenini sağlamak ve güvenli bir ulaşım ortamı oluşturmak adına önemli bir caydırıcı etkisi taşımaktadır. 2025 yılı itibarıyla Türkiye’deki şehirler arası yollarda geçerli olacak hız limitleri, bölünmüş yol hız sınırı, otoban hız sınırı ve kamyonet otoban hız sınırı aşağıdaki şekilde belirlenmiştir:

Bölünmüş Karayollarında Hız Sınırları 

Şehirler arası bölünmüş yollar üzerinde, motorlu taşıtlar için hız sınırları aşağıdaki gibidir:

Taşıt Türü Hız Sınırı (km/sa)
Motosikletler (L3 sınıfı) 90
Otobüsler 90
Minibüsler 90
Otomobiller 110
Kamyonlar ve çekiciler 80
Kamyonetler 85

Otoyollarda Hız Sınırları

Şehirler arası otoyollarda (otoban) araçlar için hız sınırları aşağıdaki gibidir:

Taşıt Türü Hız Sınırı (km/sa)
Kamyonetler 100
Motosikletler (L3 sınıfı) 120
Otomobiller 130
Minibüsler, Otobüsler 100
Kamyonlar ve çekiciler 90

Çift Yönlü Karayollarında Hız Sınırları

Şehirler arası çift yönlü, yani bölünmemiş kara yollarında, araçlar için şehirler arası hız sınırı şu şekildedir:

Taşıt Türü Hız Sınırı (km/sa)
Kamyonlar ve çekiciler 70
Kamyonetler 80
Motosikletler (L3 sınıfı) 80
Otomobiller 90
Minibüsler 80
Otobüsler 80

Hız Sınırı İhlali ve Cezalar

Hız sınırı cezaları sabit bir şekilde uygulanmamaktadır. Şehirler arası, şehir içi ve otoyol hız sınırı cezaları şu şekilde sıralanmaktadır:

İhlal Oranı Ceza Tutarı (TL)
Hız sınırını %10 oranında geçmek 951 TL
Hız sınırını %10 ile %30 arasında geçmek 1.902 TL
Hız sınırını %30’dan fazla geçmek 4.064 TL

 

Hız Koridoru Olan Yollar

Modern ulaşım sistemlerinde güvenliği artırmak ve kazaları azaltmak amacıyla uygulanan yöntemlerden biri hız koridoru olan yollardır. Hız sınırı aşılmasını önlemeye yönelik çalışmalardan biri olarak, sürücülerin hızlarını kontrol altında tutmaları hedeflenir. Sürücüler, iki gişe arasındaki mesafenin mevcut konusunda bilgilendirilir. Bu uygulama sayesinde, sürücüler kendi hızlarını ayarlayarak trafik kurallarına daha fazla uymaya teşvik edilirler.

Uygulamanın etkili olabilmesi için, belirli güzergahlar üzerinde hız koridoru uygulamaları hayata geçirilir ve bu güzergahlarda hız limitlerine riayet edilmesi sağlanır. Böylece, sürücüler, hız sınırı aşılmasını önlemeye yönelik çalışmalardan biri olan bu sistem ile daha dikkatli bir sürüş sergilemeye yönlendirilirler.

Hız koridoru sistemi olan otoyollar aşağıdaki gibidir:

  • Niğde – Şanlıurfa Otoyolu
  • İstanbul – Edirne Otoyolu
  • Ankara – İstanbul Otoyolu
  • Adana – Şanlıurfa Otoyolu
  • Adana – Mersin Otoyolu
  • İzmir – Aydın Otoyolu

Otoyollarda hız koridoru uygulamasını ele alacak olursak, iki gişe arasının 300 kilometre olduğunu varsayalım. 150 km/s hız sınırına tabi olan bir araç, bir gişeden diğerine en az 2 saatte ulaşmalıdır; aksi takdirde daha kısa bir sürede varması durumunda hız sınırının ihlal edildiği tespit edilir ve araca ceza kesilir.

 


Istifleme-1200x800.jpg

Lojistikte önemli bir yere sahip olan istifleme kavramı, nesnenin ya da ürünün depolanması anlamında kullanılmakta ve depo yönetiminin temel taşlarından birini oluşturmaktadır. İstifleme, çalışma alanında ürünleri düzenli ve verimli bir şekilde üst üste yerleştirmek anlamına gelir. Depo alanının en etkin şekilde kullanılmasını sağlayarak, hem zaman hem de mekân tasarrufu sağlar. Ürünlerin güvenli bir şekilde muhafaza edilmesine ve gerektiğinde kolayca erişilebilmesine olanak tanır. Doğru istifleme teknikleri, ürünlerin hasar görmesini önler ve lojistik operasyonların verimliliğini artırır. 

Lojistikte İstifleme Neden Önemlidir?

Bu işin ne kadar önemli olduğunu anlamak için sadece birkaç örnek vermek yeter. Mesela, dikkatsiz yapılan istifleme yüzünden ürünlerin zarar görmesi, iş kazalarına yol açabilir. Bir depoda paletler düzgün ve dengeli yerleştirilmediğinde, bu durum çalışanların güvenliğini tehlikeye atarak malzeme yönetimini zorlaştırır. Bu da, lojistik süreçlerin aksamasına neden olabilir ki, bu kimsenin istemediği bir durum.

Özellikle yoğun çalışma saatlerinde herkes işine odaklanırken, istifleme işini göz ardı etmek ciddi sonuçlar doğurabilir. Paletlerin üst üste yığılması ya da yan durması, aniden devrilmelerine ve bunun sonucunda hem mal kaybına hem de çalışanların yaralanmasına neden olabilir. Yani, işin ciddiyetinin farkında olmak şart. Doğru istifleme tekniklerini kullanmak, sadece ürünlerin güvenliğini sağlamakla kalmaz aynı zamanda çalışanların da sağlığını korur. 

Lojistikte İstifleme Yaparken Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?

Lojistikte yük istifleme yaparken dikkat edilmesi gereken bazı önemli unsurlar var. Öncelikle, yük kapasitesi konusunu asla göz ardı etmemek lazım. Raf ya da paletlerin taşıma kapasitelerini kesinlikle aşmamalıyız. Aşırı yükleme yapmak, rafların çökmesine ya da ürünlerin düşmesine neden olabilir ki bu hiç hoş bir durum değil.

Bir diğer önemli nokta ise ürün dağılımı. Ağır ürünleri her zaman alt raflara yerleştirmeye özen gösterin. Bu basit ama etkili bir yöntem, yük dengesini korumamıza yardımcı olur ve devrilme riskini azaltır. Bu yüzden, hangi ürünün nereye yerleştirileceği konusunda bir plan yapmak çok önemli.

İşin olmazsa olmazlarından. Ürünlerin, en çok kullanılan malzemelerin kolay erişilebileceği şekilde düzenlenmesi, hem zaman kazandırır hem de iş akışını hızlandırır. Yük istiflerken bu detayları dikkate almazsanız, hem güvenlik riskine hem de iş verimliliğine zarar verebilirsiniz. Kısacası, biraz dikkat ve planlama ile işlerinizi çok daha rahat yapabilirsiniz! 

Lojistikte Güvenli İstifleme Nasıl Yapılır?

Yükleri Doğru Yerleştirmek: Yükleri düzgün ve sağlam bir şekilde yerleştirmek önemli. Paletlere yüklerken ağırlık dengede olmalı; ağır olanlar altta, hafifler de üstte olmalı. İstifleme alanının düzenli ve temiz tutulması kazaların önüne geçer.

Yükleme ve Boşaltma İşleri: Yükleme ve boşaltma işleri, güvenli bir şekilde istifleme yapmak için gerçekten önemli. Bu işlerde kullanılan istif makineleri, tavan vinçleri ve diğer ağır taşıma ekipmanları, insanların zarar görmemesi için bazı güvenlik önlemleriyle desteklenmeli. Doğal ışık yeterli değilse, yapay ışık kullanmak şart.

Depolama Sistemleri: Depo alanlarında, eşyaların ne kadar yukarı yerleştirilebileceği ve ağırlık limitlerinin net bir şekilde belirlenmesi gerekiyor. Limitlerin aşılmaması için uyarı tabelaları koymak şart. Raf sistemlerinin düzenli olarak kontrol edilip bakımlarının yapılması önemli. Eğer bir parça zarar gördüyse hemen değiştirmek lazım.

İstifleme Yüksekliği Ne Kadar Olmalıdır?

Depolama işlerinde en önemli şeylerden biri, istifleme yüksekliği. Yükseklik 3 metreyi geçmeyecek şekilde belirlenmiştir. Yükseklik limiti, malzemenin şekline ve ağırlığına bağlı olarak farklılık gösterir.


R2-yetki-belgesi-1200x794.jpg

R2 Belgesi, ticaretin uluslararası boyut kazanmasıyla birlikte önem kazanan birtakım belgelerden biridir. Uzun yıllar boyunca ticaretin dinamikleri değişirken gelişen teknoloji sayesinde işlemler daha yoğun ve sık bir şekilde yürütülmeye başlamıştır. Ticareti düzenleyen kurallar ve belgeler de belli düzlemde ilerler hale gelmiştir. R2 Belgesi, uluslararası ticaretin gereklilikleri arasında ön plana çıkmakta ve her ülke için ayrı bir önem taşımaktadır. Gelişen pazarlar ve artan rekabet firmaların gerekli belgeleri temin etme zorunluluğunu artırırken, R2 Belgesi de bu bağlamda kritik bir durum haline gelmiştir. İşletmelerin uluslararası pazarda yer alabilmesi için bu belgeyi edinmeleri operasyonlarını daha verimli ve güvenilir bir şekilde yönetmelerine olanak sağlar. 

R2 Belgesi Nedir?

R2 Belgesi, 6 temmuz 201830470 sayılı resmi gazetede yayınlanan taşıma işleri organizatörlüğü yönetmeliği kapsamı içerisinde yer alan önemli bir belgedir. Karayolu, denizyolu, havayolu ve demiryolu gibi tüm ticari faaliyet alanları içerisinde yapılan taşımacılığı düzenlemek ve kontrol etmek amacıyla oluşturulmuştur. R2 belgesi ile pek çok merak edilen konuya açıklık getirilirken taşıma işlemlerini gerçekleştiren kişi ve firmaların yükümlülüklerini bildirmeleri ve denetimlerin daha makul ve doğru bir şekilde yapılabilmesi hedeflenmektedir.

Yönetmeliğin birinci maddesi, belgenin gerekliliğini ve taşıma işleri organizatörlüğü yapan firmaların bu belgeye sahip olmaları gerektiğini vurgulamaktadır. Yalnızca taşımacılık faaliyetlerini düzenlemekle kalmayıp aynı zamanda sektörün standartlarını yükseltmek ve güvenliği artırmak amacıyla da önemli rol oynamakta. R2 belgesi sahibi olan firmalar, taşımacılık süreçlerinde daha şeffaf ve güvenilir bir yapı oluştururken yasal düzenlemelere de uyum sağlamakta ve bu sayede sektördeki rekabet avantajlarını artırmaktadırlar.

R2 Yetki Belgesi Kimlere Verilir?

R2 yetki belgesi, uluslararası ve yurt içi taşıma organizatörlüğü yapacaklara verilir. Taşıma sektöründe faaliyet göstermek isteyen firmaların gerekli yasal düzenlemelere uygun olduğunu gösterir. R2 belgenin alınması, taşıma hizmetlerinin güvenilirliğini artırarak müşteri memnuniyetini sağlar. 

R2 Yetki Belgesi Nereden Alınır?

R2 Yetki Belgesi almak isteyenler, başvurularını Ulaştırma Bakanlığı’na yapmalıdır. Başvuru süreci gerekli belgelerin toplanması ve belirli kriterlerin karşılanması ile başlamaktadır. Ulaştırma Bakanlığı, başvuruları değerlendirerek uygunluk durumuna göre R2 Yetki Belgesini vermektedir. 

R2 Yetki Belgesi Nasıl Alınır?

R2 belgesi edinmek isteyenlerin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olması gerekmektedir. Belgenin alınabilmesi için başvuru sürecinde belirli koşulların sağlanması şarttır. İlk olarak başvuran bir tüzel kişi ise ticaret sicilinde kayıtlı olması zorunludur. Bunun yanı sıra, belgenin temin edilmesi için iş yerinin adresinin de belirtilmesi gerekmektedir.

Başvuru sürecinde, Türkiye Cumhuriyeti kanunları düzleminde gerekli tüm belgelerin tamamlanmış olması gerekir. Ücret ödendikten sonra, ilgili kurumdan alınacak olan makbuz, başvuru dosyasında yer almalıdır. Bu aşamalar tamamlandığında, R2 belgesi almak için gereken tüm şartlar sağlanmış olur.

2025 R2 Belgesi Fiyatı 

2025 yılı için R2 Yetki belgesi fiyatı, 338.556 Türk Lirası olarak belirlenmiştir. R2 belgesi, uluslararası taşımacılık yapan şirketlerin uyması gereken düzenlemeleri ve standartları belirler. 2025 yılına ait bu fiyat, sektördeki maliyetlerin artması ve güncel ekonomik koşullar göz önünde bulundurularak hesaplanmıştır.

R2 Belgesi Süresi Ne Kadar?

R2 yetki belgesi, alındığı tarihten itibaren 5 yıl boyunca geçerlidir. Bu süre boyunca belgenin geçerliliğini sürdürebilmesi için gerekli koşulların sağlanması önem taşımaktadır. Belgenin süresi sona erdiğinde yenileme işlemlerinin gerçekleştirilmesi gerekmektedir.

R2 Yetki Belgesi Mesleki Yeterlilik Şartı Nedir?

R2 Yetki Belgesi Mesleki Yeterlilik Gerekliliği, taşımacılık alanında faaliyet gösteren şirketlerin belirli kriterleri karşılamasını temin eder. Gerekliliği yerine getirebilmek için şirketlerin UDY3 ve ODY3 belgelerine sahip en az birer yönetici çalıştırmaları şarttır.


Ihracat-Icin-Gerekli-Belgeler-1200x800.jpg

İhracat, bir ülkenin ekonomik kalkınmasının temel unsurlarından biri olarak dış ticaret dengesine katkı sağlar. İhracat yapmak isteyen firmalar için faaliyeti yürütebilmek amacıyla bazı izinlere ve belgelere sahip olması gerekmektedir. İhracat süreci, yalnızca mal veya hizmetlerin yurtdışına gönderilmesi ile sınırlı olmayıp aynı zamanda çeşitli yasal gerekliliklerin de yerine getirilmesini zorunlu kılar. Firmaların, ihracat işlemlerini sorunsuz bir biçimde gerçekleştirebilmeleri için gereken belgeler arasında ihracat lisansı, gümrük beyannamesi, fatura, konşimento ve gerekli durumlarda sağlık ve kalite belgeleri bulunmaktadır. Belgelerin eksiksiz ve doğru bir şekilde hazırlanması ihracat sürecinin hızlı ve etkili bir şekilde ilerlemesi açısından elzemdir. 

İhracat Gerçekleştirmek İçin Gerekli Olan Temel Belgeler

İhracat gerçekleştirebilmek için öncelikle bir vergi numarası temin edilmesi gerekmektedir ve bu süreçte bir muhasebeci ile çalışılması önerilmektedir. Bu aşamalar tamamlandıktan sonra, izleyen adımlarda gümrük müşavirine vekalet verilmesi şarttır. Gümrük müşaviri, kendisine verilen vekaletname ile ihracatçının belirlemiş olduğu süre zarfında beyanname düzenleme ve işlemleri gerçekleştirme yetkisine sahip olan kişidir. Sonrasında, ihracatçı birliğine üye olunması gerekmektedir. Üyelik, ihracatçıların yasal süreçlerini ve ticari ilişkilerini daha etkin bir biçimde yönetmelerine imkan tanırken aynı zamanda sektördeki gelişmeleri ve fırsatları izlemeleri açısından da önemli avantajlar sağlamaktadır. 

 

İhracat İçin Gerekli Belgeler

Menşe Şahadetnamesi

Menşe şahadetnamesi, bir ürünün hangi ülkede üretildiğini veya işlendiğini gösteren resmi bir belgedir. Bu belge, uluslararası ticaretin önemli bir bileşeni olarak ürünlerin menşei hakkında bilgi sağlamaktadır. Alıcı ülkenin talep etmesi halinde, menşe şahadetnamesi ihracatçı tarafından düzenlenmekte ve ticaret odası tarafından onaylanmaktadır.

İhracat Beyannamesi

İhracat beyannamesi, ihracat işleminin gerçekleştirildiğini kanıtlayan resmi bir belge niteliğindedir. İhracat sürecinin şeffaf ve hukuksal bir çerçevede yürütülmesini sağlamak amacıyla hazırlanmıştır. İhracat beyannamesi, ihracatçının vergi kimlik numarası, malın cinsi, miktarı, değeri, menşei, gümrük tarife cetveli kodu, alıcının adı ve adresi gibi detaylı bilgileri içermektedir. 

EUR.1 Dolaşım Belgesi

EUR.1 Dolaşım Belgesi, Türkiye’nin serbest ticaret anlaşmaları imzaladığı belirli ülkelerle (EFTA ülkeleri) gerçekleştirilecek ihracat işlemleri için zorunlu bir belgedir. Bu belge, ihracatçıların ürünlerinin menşei hakkında kanıt sunarak gümrük işlemlerini kolaylaştırmalarına imkan tanımaktadır. EUR.1 Dolaşım Belgesi, söz konusu ürünün Türkiye menşeli olduğunu tasdik eder ve bu sayede ilgili ülkelere gümrük vergisi ödemeksizin ya da indirimli bir şekilde giriş yapılmasına olanak sağlar.

A.TR Dolaşım Belgesi

A.TR Dolaşım Belgesi, Türkiye ile Avrupa Birliği arasında imzalanmış olan Gümrük Birliği Anlaşması kapsamında ihraç edilecek mallar için gerekli olan bir belgedir. İhracatçıların ürünlerinin menşeine dair gerekli bilgileri sunmalarını sağlamaktadır. A.TR Dolaşım Belgesi, ürünün Türkiye menşeli olduğunu teyit ederek, söz konusu ürünlerin Avrupa Birliği ülkelerine gümrük vergisi ödenmeksizin girişine olanak tanımaktadır.

Konşimento

Konşimento, malın taşınmasıyla ilgili resmi bir belgedir. Bu belge, malın taşıyıcı tarafından kabul edildiğini, taşıma koşullarını ve alıcı bilgilerini içermektedir. Taşıma sürecinin şeffaflığını sağlamak amacıyla oluşturulan bu belge, taraflar arasındaki yükümlülükleri net bir şekilde tanımlamaktadır. Konşimento, taşıma yöntemine bağlı olarak farklı türlerde bulunmaktadır. Örneğin, deniz yoluyla taşımacılık için deniz konşimentosu, hava yoluyla taşımacılık için hava konşimentosu ve kara yoluyla taşımacılık için CMR konşimentosu kullanılmaktadır.

Fatura

Fatura, bir ürünün satış tutarını gösteren resmi bir belgedir. İhracatçının adı ve adresi, alıcının adı ve adresi, ürünün türü, miktarı, birim fiyatı, toplam tutar, teslimat şekli, ödeme yöntemi ve teslimat tarihi gibi önemli bilgileri barındırmaktadır. Fatura, ihracatçı tarafından düzenlenip alıcıya sunulmaktadır.

Sigorta Poliçesi

Sigorta poliçesi, bir malın taşınması sırasında karşılaşabileceği risklere karşı koruma sağlandığını gösteren resmi bir belgedir. Bu belge, taşıma sürecinde meydana gelebilecek olumsuz durumların etkilerini minimize etmek amacıyla düzenlenmiştir. Sigorta poliçesi, malın türü, değeri, sigorta kapsamı, sigorta primi, sigorta şirketi, sigortalı ve sigorta ettiren gibi çeşitli bilgileri içermektedir.

 

Diğer Kurumlardan Temin Edilmesi Gereken Ek Belgeler

UKCA Belgesi

Birleşik Krallık’ta (İngiltere, İskoçya, Galler, Kuzey İrlanda) piyasaya sunulan ürünlerin güvenlik, sağlık ve çevre ile ilgili standartlara uygunluğunu gösteren bir işarettir. Bu işaret, tüketicilere ve yetkili otoritelere ürünlerin belirli kriterleri karşıladığını bildirmek suretiyle güvenilirlik sağlama amacını taşımaktadır. 1 Ocak 2022 itibarıyla İngiltere ve Birleşik Krallık’a ihracat gerçekleştirmek isteyen işletmeler için, ürünlerine UKCA işaretini eklemek zorunlu hale gelmiştir.

Kosher Belgesi

İsrail’e gıda ihracatı yapmayı hedefleyen Türk firmaları, kosher belgesine sahip olma zorunluluğu ile karşı karşıyadır. Bu belgenin temin edilmesi, gıda ürünlerinin Yahudi dini kurallarına uygun bir biçimde üretildiğini ve işlendiğini belgelemektedir. Kosher belgesi almak amacıyla üretim tesislerinin ve hammaddelerin Yahudi dini otoriteleri tarafından denetlenmesi ve onaylanması şarttır.

FDA Belgesi

FDA Belgesi, Amerika Birleşik Devletleri pazarında gıda, ilaç ve medikal cihazlar gibi ürünleri sunmayı hedefleyen uluslararası şirketlerin edinmesi gereken bir belgedir. Bu belge, ilgili ürünlerin güvenliğini ve etkinliğini temin etmek amacıyla zorunlu kılınmıştır. FDA (Food and Drug Administration | Gıda ve İlaç İdaresi), Amerika Birleşik Devletleri Sağlık Bakanlığı’na bağlı bir kuruluş olarak faaliyet göstermektedir. Ürünlerin pazar onayı alabilmesi için titiz bir değerlendirme süreci yürütmektedir. FDA onayını almak için ilgili ürün üzerinde çeşitli incelemeler, analizler ve testler yapılmaktadır. 

COC Uygunluk Belgesi

COC Uygunluk Belgesi, uluslararası ihracat süreçlerinin denetlenmesi ve izlenmesi amacıyla talep edilen bir belgedir. Bu belge, Irak, Cezayir, Fas, Gabon, Fildişi Sahilleri, Kamerun, Katar, Kenya, Kuveyt, Libya, Nijerya, Suudi Arabistan, Tanzanya, Uganda, Zanzibar ve Mısır gibi ülkelerde ticaret faaliyetleri yürütürken son derece büyük bir önem arz etmektedir. Bu belgenin temin edilebilmesi için ürünlere dair test raporlarının sunulması gerekmektedir. Test raporları, ürünlerin uluslararası standartlarla uyumunu belgelendirirken ithalatçılar ve ihracatçılar arasında güvenin tesis edilmesine katkı sağlamaktadır.

CE Belgesi

Avrupa Ekonomik Alanı’nda (EEA) piyasaya sunulan ürünler için CE belgesi edinimi zorunludur. CE belgesi, ürünün sağlık, güvenlik ve çevre ile ilgili standartlara uygunluğunu kanıtlayan bir sertifikasyon işareti olarak tanımlanmaktadır. CE belgesinin alınabilmesi için, ürünün ilgili Avrupa Birliği mevzuatlarına ve direktiflerine uyum göstermesi gerekmektedir. CE belgesi almak isteyen kuruluşların, teknik dokümantasyon hazırlayarak ürünlerine CE işaretini eklemeleri gerekmektedir. CE belgesi, bir kalite sertifikası olarak değerlendirilemez; ürünün çevreye zarar vermediğini ve insan, hayvan ve bitki sağlığına olumsuz etkide bulunmadığını göstermektedir. Ürünlerin CE belgesi ile belgelendirilmesi yalnızca tüketicilere güven sağlamakla kalmayıp aynı zamanda serbest dolaşımını da kolaylaştırmaktadır.


10-teker-kamyon-1200x800.jpg

10 teker kamyon, ağır yüklerin taşınmasında sıklıkla tercih edilen bir taşıma aracıdır. Diğer adıyla 3 dingilli kamyon olarak bilinen bu araç, özellikle büyük ve ağır yüklerin taşınması gereken durumlarda vazgeçilmez bir çözüm sunar. 10 teker kamyonlar, ön dingilinde bir lastik ve arka dingillerinde toplamda iki lastik bulundurarak, yükün dengeli bir şekilde taşınmasını sağlar. İstiap haddinin 15 ton yük taşımasına olanak tanır ve bu sayede ağır yüklerin güvenli bir biçimde taşınmasını mümkün kılar. Kamyonların bu özellikleri, inşaat, madencilik ve ağır sanayi gibi sektörlerde büyük önem taşır. Yük taşıma kapasitesi ve dayanıklılığı sayesinde, 10 teker kamyonlar, profesyonel taşıma hizmetlerinde sıkça tercih edilmektedir. 

10 Teker Kamyon Kaç Ton Yük Taşır?

10 teker kamyon yük taşıma

Araçların taşıyabileceği yük miktarı yasal düzenlemelerle belirlenir. Türkiye’de bu kurallar çerçevesinde, 10 teker kamyonlar 15 ton yük taşıma kapasitesine sahiptir. Ancak bu kapasite, araçların motor gücü ve dingil sayısına bağlı olarak değişkenlik gösterir. Yani, bir kamyonun yük taşıma kapasitesi yalnızca tekerlek sayısıyla değil, aynı zamanda motorun performansı ve dingil düzeniyle de ilişkilidir. 

Özellikle yük taşımacılığında, yasal yük sınırlamalarını aşmamak önemlidir. Aksi takdirde, hem trafik güvenliği tehlikeye girebilir hem de araçlar üzerinde aşırı yük nedeniyle hasar meydana gelebilir. 

10 Teker Kamyon: Uzunluk, Genişlik ve Palet Yük Kapasitesi

Uzunluk ve Genişlik Ölçüsü

10 tekerlikli kamyon ölçüleri, taşıma kapasitesini doğrudan etkileyen faktörlerdir. Özellikle 7.20 metre uzunluğunda ve 2.40 metre genişliğinde olan bu araç, büyük ve ağır yükleri güvenli bir şekilde taşıma yeteneğine sahiptir.

Palet Yük Kapasitesi

10 teker kamyonlar, 18 adet standart Euro palet yük taşıma kapasitesine sahiptir. Her bir paletin ölçüsü 80×120 santimetredir.

Taşıma kapasitesi açısından, her paletin yük taşıma kapasitesi 800 ila 1.500 kg arasında değişmektedir. Bu geniş aralık, farklı türde ürünlerin taşınmasına olanak tanır ve işletmelere esneklik sağlar.

10 Teker Kamyon Nerelerde Kullanılır?

10 tekerlekli kamyonlar, hem şehir içi hem de şehirler arası taşımacılıkta sıkça tercih edilmektedir. Araçlar, farklı yüklerin taşınmasında kullanılır ve genellikle büyük hacimli yükler için idealdir. Özellikle, diğer araçlara kıyasla daha kolay kullanımları, onları sürücülerin favorisi haline getirmektedir.

Hareket yetenekleri daha fazla olduğundan, dar caddelerde ve yoğun trafik koşullarında bile kolayca manevra yapabilirler. Bu nitelikleri, 10 tekerlekli kamyonları lojistik sektörü için vazgeçilmez bir araç haline getiriyor. Zaman ve maliyet açısından sağladıkları faydalar nedeniyle pek çok firma bu kamyonları tercih etmektedir.

10 Teker Kamyon Avantajları

10 tekerlekli kamyonlar, geniş bir yük taşıma kapasitesine sahip olmaları nedeniyle ağır ve büyük yüklerin taşınmasında etkili bir alternatif sunar. Bu nitelikleri sayesinde, inşaat malzemeleri, sanayi ekipmanları ve tarım ürünleri gibi farklı alanlarda sıkça tercih edilmektedirler. Büyük hacimli yüklerin güvenli ve etkili bir biçimde taşınabilmesi, bu araçların en büyük avantajlarından biridir.

Yüksek yollar üzerinde daha iyi bir denge sunabilirler, bu da sürüş güvenliğini artırarak ağır yüklerin taşınmasını daha az riskli hale getirir. Genellikle diğer büyük araçlardan daha iyi manevra kabiliyetine sahiptirler, bu da dar alanlarda veya şehir içi trafik koşullarında önemli bir avantaj sağlar. Özellikle şehir içi taşımacılıkta kısıtlı alanlarda hareket edilmesi gereken durumlarda 10 tekerlekli kamyonlar tercih edilmektedir.

Sürücüler 10 tekerlekli kamyonları kullanmayı kolay bulurlar, bu da bu araçların tercih edilme oranını artırmaktadır. Kullanıcı dostu tasarımları sayesinde, şoförler kamyonları rahatlıkla kullanarak işlerini zamanında ve etkili bir biçimde yapabilmektedirler. 


Esalco Logo

Esalco Lojistik olarak kurulduğumuz 2011 yılından beri en sade anlatımıyla, bir ürünü ya da hammaddeyi, bir noktadan diğer bir noktaya taşıyoruz. Kulağa çok basit gelebilir ancak biz lojistiğin basit görünümünün ardındaki derinliği çok seviyoruz. Çünkü taşıdığımız her bir ürünle ya da hammaddeyle insanlara aslında özgürlüğü, mutluluğu, teknolojiyi, ağız tadını, ilhamı, hayata dair küçük zevkleri, renkli keşifleri, zamanı taşıyoruz.

İLETİŞİM

Merkez/HQ: Altunizade Mah. Mahir İz Cad. B Blok No: 9/1B İç Kapı No: 7 Üsküdar / İstanbul
Şube/BR: Konak Mah. Badem Sok. Lotus Plaza N0:26/B D:33 Nilüfer/BURSA
Şube/BR: Çınarlı Mahallesi,Şehit Fethi Sekin Cad No.3 Sunucu Plaza B Blok K.9/901 35170 Bayraklı / İzmir.
Şube/BR: Güvenevler Mah. 1928 Sok. Ekinci Global İş Merkezi Sitesi K.14 No:5/25 Yenişehir – MERSİN.
Şube/BR: Hoşnudiye Mahallesi 746 Sok No13 D.65 Soho Business Center Tepebaşı / Eskişehir.
Sube/BR: Istanbul Havalimani Kargo Terminali Tayakadin Mah. Nuri Demirag Cad. Bina No:33 İc Kapi No:170 Arnavutkoy / Istanbul
Sube/BR: 1 rue de la Haye, 93290 Tremblay En France Paris/France
+33 647 37 63 81
contact@esalco-paris.fr
Sube/BR: Twin Towers Wienerbergstr.11 A-1120 Wien / Austria
+43 1 99460 – 5065
vienna@esalco-vienna.at
Sube/BR: SKYPARC Batiment St.Exupery Rue Constellation 67960 ENTZHEIM Strasbourg / France
+33 7 60 86 90 04
contact@esalco-strasbourg.fr
FZCO:Warehouse No FZS1AJ06 & FZS1AJ07 Jebel Ali Freezone South / Dubai / UAE
+971 4 343 4605
contact@esalco-uae.ae

Teklif Al!