Genel - Esalco Lojistik

Ihracat-Icin-Gerekli-Belgeler-1200x800.jpg

İhracat, bir ülkenin ekonomik kalkınmasının temel unsurlarından biri olarak dış ticaret dengesine katkı sağlar. İhracat yapmak isteyen firmalar için faaliyeti yürütebilmek amacıyla bazı izinlere ve belgelere sahip olması gerekmektedir. İhracat süreci, yalnızca mal veya hizmetlerin yurtdışına gönderilmesi ile sınırlı olmayıp aynı zamanda çeşitli yasal gerekliliklerin de yerine getirilmesini zorunlu kılar. Firmaların, ihracat işlemlerini sorunsuz bir biçimde gerçekleştirebilmeleri için gereken belgeler arasında ihracat lisansı, gümrük beyannamesi, fatura, konşimento ve gerekli durumlarda sağlık ve kalite belgeleri bulunmaktadır. Belgelerin eksiksiz ve doğru bir şekilde hazırlanması ihracat sürecinin hızlı ve etkili bir şekilde ilerlemesi açısından elzemdir. 

İhracat Gerçekleştirmek İçin Gerekli Olan Temel Belgeler

İhracat gerçekleştirebilmek için öncelikle bir vergi numarası temin edilmesi gerekmektedir ve bu süreçte bir muhasebeci ile çalışılması önerilmektedir. Bu aşamalar tamamlandıktan sonra, izleyen adımlarda gümrük müşavirine vekalet verilmesi şarttır. Gümrük müşaviri, kendisine verilen vekaletname ile ihracatçının belirlemiş olduğu süre zarfında beyanname düzenleme ve işlemleri gerçekleştirme yetkisine sahip olan kişidir. Sonrasında, ihracatçı birliğine üye olunması gerekmektedir. Üyelik, ihracatçıların yasal süreçlerini ve ticari ilişkilerini daha etkin bir biçimde yönetmelerine imkan tanırken aynı zamanda sektördeki gelişmeleri ve fırsatları izlemeleri açısından da önemli avantajlar sağlamaktadır. 

 

İhracat İçin Gerekli Belgeler

Menşe Şahadetnamesi

Menşe şahadetnamesi, bir ürünün hangi ülkede üretildiğini veya işlendiğini gösteren resmi bir belgedir. Bu belge, uluslararası ticaretin önemli bir bileşeni olarak ürünlerin menşei hakkında bilgi sağlamaktadır. Alıcı ülkenin talep etmesi halinde, menşe şahadetnamesi ihracatçı tarafından düzenlenmekte ve ticaret odası tarafından onaylanmaktadır.

İhracat Beyannamesi

İhracat beyannamesi, ihracat işleminin gerçekleştirildiğini kanıtlayan resmi bir belge niteliğindedir. İhracat sürecinin şeffaf ve hukuksal bir çerçevede yürütülmesini sağlamak amacıyla hazırlanmıştır. İhracat beyannamesi, ihracatçının vergi kimlik numarası, malın cinsi, miktarı, değeri, menşei, gümrük tarife cetveli kodu, alıcının adı ve adresi gibi detaylı bilgileri içermektedir. 

EUR.1 Dolaşım Belgesi

EUR.1 Dolaşım Belgesi, Türkiye’nin serbest ticaret anlaşmaları imzaladığı belirli ülkelerle (EFTA ülkeleri) gerçekleştirilecek ihracat işlemleri için zorunlu bir belgedir. Bu belge, ihracatçıların ürünlerinin menşei hakkında kanıt sunarak gümrük işlemlerini kolaylaştırmalarına imkan tanımaktadır. EUR.1 Dolaşım Belgesi, söz konusu ürünün Türkiye menşeli olduğunu tasdik eder ve bu sayede ilgili ülkelere gümrük vergisi ödemeksizin ya da indirimli bir şekilde giriş yapılmasına olanak sağlar.

A.TR Dolaşım Belgesi

A.TR Dolaşım Belgesi, Türkiye ile Avrupa Birliği arasında imzalanmış olan Gümrük Birliği Anlaşması kapsamında ihraç edilecek mallar için gerekli olan bir belgedir. İhracatçıların ürünlerinin menşeine dair gerekli bilgileri sunmalarını sağlamaktadır. A.TR Dolaşım Belgesi, ürünün Türkiye menşeli olduğunu teyit ederek, söz konusu ürünlerin Avrupa Birliği ülkelerine gümrük vergisi ödenmeksizin girişine olanak tanımaktadır.

Konşimento

Konşimento, malın taşınmasıyla ilgili resmi bir belgedir. Bu belge, malın taşıyıcı tarafından kabul edildiğini, taşıma koşullarını ve alıcı bilgilerini içermektedir. Taşıma sürecinin şeffaflığını sağlamak amacıyla oluşturulan bu belge, taraflar arasındaki yükümlülükleri net bir şekilde tanımlamaktadır. Konşimento, taşıma yöntemine bağlı olarak farklı türlerde bulunmaktadır. Örneğin, deniz yoluyla taşımacılık için deniz konşimentosu, hava yoluyla taşımacılık için hava konşimentosu ve kara yoluyla taşımacılık için CMR konşimentosu kullanılmaktadır.

Fatura

Fatura, bir ürünün satış tutarını gösteren resmi bir belgedir. İhracatçının adı ve adresi, alıcının adı ve adresi, ürünün türü, miktarı, birim fiyatı, toplam tutar, teslimat şekli, ödeme yöntemi ve teslimat tarihi gibi önemli bilgileri barındırmaktadır. Fatura, ihracatçı tarafından düzenlenip alıcıya sunulmaktadır.

Sigorta Poliçesi

Sigorta poliçesi, bir malın taşınması sırasında karşılaşabileceği risklere karşı koruma sağlandığını gösteren resmi bir belgedir. Bu belge, taşıma sürecinde meydana gelebilecek olumsuz durumların etkilerini minimize etmek amacıyla düzenlenmiştir. Sigorta poliçesi, malın türü, değeri, sigorta kapsamı, sigorta primi, sigorta şirketi, sigortalı ve sigorta ettiren gibi çeşitli bilgileri içermektedir.

 

Diğer Kurumlardan Temin Edilmesi Gereken Ek Belgeler

UKCA Belgesi

Birleşik Krallık’ta (İngiltere, İskoçya, Galler, Kuzey İrlanda) piyasaya sunulan ürünlerin güvenlik, sağlık ve çevre ile ilgili standartlara uygunluğunu gösteren bir işarettir. Bu işaret, tüketicilere ve yetkili otoritelere ürünlerin belirli kriterleri karşıladığını bildirmek suretiyle güvenilirlik sağlama amacını taşımaktadır. 1 Ocak 2022 itibarıyla İngiltere ve Birleşik Krallık’a ihracat gerçekleştirmek isteyen işletmeler için, ürünlerine UKCA işaretini eklemek zorunlu hale gelmiştir.

Kosher Belgesi

İsrail’e gıda ihracatı yapmayı hedefleyen Türk firmaları, kosher belgesine sahip olma zorunluluğu ile karşı karşıyadır. Bu belgenin temin edilmesi, gıda ürünlerinin Yahudi dini kurallarına uygun bir biçimde üretildiğini ve işlendiğini belgelemektedir. Kosher belgesi almak amacıyla üretim tesislerinin ve hammaddelerin Yahudi dini otoriteleri tarafından denetlenmesi ve onaylanması şarttır.

FDA Belgesi

FDA Belgesi, Amerika Birleşik Devletleri pazarında gıda, ilaç ve medikal cihazlar gibi ürünleri sunmayı hedefleyen uluslararası şirketlerin edinmesi gereken bir belgedir. Bu belge, ilgili ürünlerin güvenliğini ve etkinliğini temin etmek amacıyla zorunlu kılınmıştır. FDA (Food and Drug Administration | Gıda ve İlaç İdaresi), Amerika Birleşik Devletleri Sağlık Bakanlığı’na bağlı bir kuruluş olarak faaliyet göstermektedir. Ürünlerin pazar onayı alabilmesi için titiz bir değerlendirme süreci yürütmektedir. FDA onayını almak için ilgili ürün üzerinde çeşitli incelemeler, analizler ve testler yapılmaktadır. 

COC Uygunluk Belgesi

COC Uygunluk Belgesi, uluslararası ihracat süreçlerinin denetlenmesi ve izlenmesi amacıyla talep edilen bir belgedir. Bu belge, Irak, Cezayir, Fas, Gabon, Fildişi Sahilleri, Kamerun, Katar, Kenya, Kuveyt, Libya, Nijerya, Suudi Arabistan, Tanzanya, Uganda, Zanzibar ve Mısır gibi ülkelerde ticaret faaliyetleri yürütürken son derece büyük bir önem arz etmektedir. Bu belgenin temin edilebilmesi için ürünlere dair test raporlarının sunulması gerekmektedir. Test raporları, ürünlerin uluslararası standartlarla uyumunu belgelendirirken ithalatçılar ve ihracatçılar arasında güvenin tesis edilmesine katkı sağlamaktadır.

CE Belgesi

Avrupa Ekonomik Alanı’nda (EEA) piyasaya sunulan ürünler için CE belgesi edinimi zorunludur. CE belgesi, ürünün sağlık, güvenlik ve çevre ile ilgili standartlara uygunluğunu kanıtlayan bir sertifikasyon işareti olarak tanımlanmaktadır. CE belgesinin alınabilmesi için, ürünün ilgili Avrupa Birliği mevzuatlarına ve direktiflerine uyum göstermesi gerekmektedir. CE belgesi almak isteyen kuruluşların, teknik dokümantasyon hazırlayarak ürünlerine CE işaretini eklemeleri gerekmektedir. CE belgesi, bir kalite sertifikası olarak değerlendirilemez; ürünün çevreye zarar vermediğini ve insan, hayvan ve bitki sağlığına olumsuz etkide bulunmadığını göstermektedir. Ürünlerin CE belgesi ile belgelendirilmesi yalnızca tüketicilere güven sağlamakla kalmayıp aynı zamanda serbest dolaşımını da kolaylaştırmaktadır.


10-teker-kamyon-1200x800.jpg

10 teker kamyon, ağır yüklerin taşınmasında sıklıkla tercih edilen bir taşıma aracıdır. Diğer adıyla 3 dingilli kamyon olarak bilinen bu araç, özellikle büyük ve ağır yüklerin taşınması gereken durumlarda vazgeçilmez bir çözüm sunar. 10 teker kamyonlar, ön dingilinde bir lastik ve arka dingillerinde toplamda iki lastik bulundurarak, yükün dengeli bir şekilde taşınmasını sağlar. İstiap haddinin 15 ton yük taşımasına olanak tanır ve bu sayede ağır yüklerin güvenli bir biçimde taşınmasını mümkün kılar. Kamyonların bu özellikleri, inşaat, madencilik ve ağır sanayi gibi sektörlerde büyük önem taşır. Yük taşıma kapasitesi ve dayanıklılığı sayesinde, 10 teker kamyonlar, profesyonel taşıma hizmetlerinde sıkça tercih edilmektedir. 

10 Teker Kamyon Kaç Ton Yük Taşır?

10 teker kamyon yük taşıma

Araçların taşıyabileceği yük miktarı yasal düzenlemelerle belirlenir. Türkiye’de bu kurallar çerçevesinde, 10 teker kamyonlar 15 ton yük taşıma kapasitesine sahiptir. Ancak bu kapasite, araçların motor gücü ve dingil sayısına bağlı olarak değişkenlik gösterir. Yani, bir kamyonun yük taşıma kapasitesi yalnızca tekerlek sayısıyla değil, aynı zamanda motorun performansı ve dingil düzeniyle de ilişkilidir. 

Özellikle yük taşımacılığında, yasal yük sınırlamalarını aşmamak önemlidir. Aksi takdirde, hem trafik güvenliği tehlikeye girebilir hem de araçlar üzerinde aşırı yük nedeniyle hasar meydana gelebilir. 

10 Teker Kamyon: Uzunluk, Genişlik ve Palet Yük Kapasitesi

Uzunluk ve Genişlik Ölçüsü

10 tekerlikli kamyon ölçüleri, taşıma kapasitesini doğrudan etkileyen faktörlerdir. Özellikle 7.20 metre uzunluğunda ve 2.40 metre genişliğinde olan bu araç, büyük ve ağır yükleri güvenli bir şekilde taşıma yeteneğine sahiptir.

Palet Yük Kapasitesi

10 teker kamyonlar, 18 adet standart Euro palet yük taşıma kapasitesine sahiptir. Her bir paletin ölçüsü 80×120 santimetredir.

Taşıma kapasitesi açısından, her paletin yük taşıma kapasitesi 800 ila 1.500 kg arasında değişmektedir. Bu geniş aralık, farklı türde ürünlerin taşınmasına olanak tanır ve işletmelere esneklik sağlar.

10 Teker Kamyon Nerelerde Kullanılır?

10 tekerlekli kamyonlar, hem şehir içi hem de şehirler arası taşımacılıkta sıkça tercih edilmektedir. Araçlar, farklı yüklerin taşınmasında kullanılır ve genellikle büyük hacimli yükler için idealdir. Özellikle, diğer araçlara kıyasla daha kolay kullanımları, onları sürücülerin favorisi haline getirmektedir.

Hareket yetenekleri daha fazla olduğundan, dar caddelerde ve yoğun trafik koşullarında bile kolayca manevra yapabilirler. Bu nitelikleri, 10 tekerlekli kamyonları lojistik sektörü için vazgeçilmez bir araç haline getiriyor. Zaman ve maliyet açısından sağladıkları faydalar nedeniyle pek çok firma bu kamyonları tercih etmektedir.

10 Teker Kamyon Avantajları

10 tekerlekli kamyonlar, geniş bir yük taşıma kapasitesine sahip olmaları nedeniyle ağır ve büyük yüklerin taşınmasında etkili bir alternatif sunar. Bu nitelikleri sayesinde, inşaat malzemeleri, sanayi ekipmanları ve tarım ürünleri gibi farklı alanlarda sıkça tercih edilmektedirler. Büyük hacimli yüklerin güvenli ve etkili bir biçimde taşınabilmesi, bu araçların en büyük avantajlarından biridir.

Yüksek yollar üzerinde daha iyi bir denge sunabilirler, bu da sürüş güvenliğini artırarak ağır yüklerin taşınmasını daha az riskli hale getirir. Genellikle diğer büyük araçlardan daha iyi manevra kabiliyetine sahiptirler, bu da dar alanlarda veya şehir içi trafik koşullarında önemli bir avantaj sağlar. Özellikle şehir içi taşımacılıkta kısıtlı alanlarda hareket edilmesi gereken durumlarda 10 tekerlekli kamyonlar tercih edilmektedir.

Sürücüler 10 tekerlekli kamyonları kullanmayı kolay bulurlar, bu da bu araçların tercih edilme oranını artırmaktadır. Kullanıcı dostu tasarımları sayesinde, şoförler kamyonları rahatlıkla kullanarak işlerini zamanında ve etkili bir biçimde yapabilmektedirler. 


silobas-1200x675.jpg

Silobas, toz veya granül formundaki malzemeleri taşımak için tasarlanmış özel bir treyler türüdür. İnşaat sektöründen tarıma kadar birçok farklı alanda kullanılan çeşitli malzemeleri güvenli bir şekilde taşımak için mükemmel bir çözümdür. Silobaslar, çimento, un, tahıl, kalsit, silis ve kum gibi çeşitli malzemeleri, sızdırmaz yapıları sayesinde havanın zararlarından koruyarak taşımaktadır. Dorse kısmı, silobasların işlevselliğini artıran geniş bir kapasiteye sahip olup, yükleme ve boşaltma işlemlerini kolaylaştırmaktadır. Karayolu taşımacılığında hem de sanayi uygulamalarında önemlidir. 

Silobas Nasıl Çalışır?

Silobaslar, toz veya granül şeklindeki ham maddelerin taşınması ve depolanmasında önemli bir lojistik aracı olarak dikkat çekmektedir. Özellikle sanayi üretim süreçlerinde hammadde ihtiyacı sürekli artmakta, bu nedenle silobas dorse kullanımı kaçınılmaz hale gelmektedir. Silobaslar, çeşitli malzemelerin güvenli ve etkili bir şekilde taşınmasını mümkün kılar. T

Silobasın doldurma işlemi yerçekimi prensibine dayanarak yukarıdan aşağıya doğru gerçekleşir. Ham madde eklenirken, malzeme üst kısmındaki körük bölümüne aktarılır ve kendi ağırlığı sayesinde tankın içine süzülür. Maddelerin hızlı bir şekilde transfer edilmesini sağlarken aynı zamanda enerji tasarrufu da sunar. Ancak, tanker içinde tozlu bir hava oluşması kaçınılmazdır. 

Silobaslar, oluşan tozlu havayı etkili bir şekilde kontrol eder ve filtreler. Körüğün dış kısmından hava tahliye borusu aracılığıyla dışarı atılan hava, çevresel etkileri en aza indirmek amacıyla tasarlanmıştır. Hava tahliyesi, iş sağlığı ve güvenliği açısından da son derece önemlidir; zira tozlu hava, çalışma ortamında sağlık sorunlarına yol açabilir. Silobaslar, bu tür problemleri azaltmak için geliştirilmiş filtrasyon sistemleriyle donatılmıştır. Böylece, hem iş güvenliği sağlanmış olur hem de taşınan hammaddelerin kalitesi korunur.

Silobas Avantajları ve Dezavantajları

Silobas Avantajları

Silobas Dezavantajları

Silobas taşımacılığı, dökme ürünlerin hızlı ve etkili bir şekilde taşınmasına olanak tanır. Geniş kapasiteli tankları sayesinde büyük miktarlardaki ürünler tek seferde taşınabilir. Silobas dorselerinin yatırım maliyetleri oldukça yüksektir ve bu durum, başlangıçta küçük ve orta ölçekli işletmeler için bir engel oluşturabilir.
Tasarımındaki etkili hava ve toz kontrol mekanizmaları sayesinde, materyaller güvenli bir şekilde taşınır ve dökülme ya da sızıntı riski indirilir. Silobas taşımacılığı, düzenli bakım ve temizlik ihtiyacını doğurur. Bu da işletmeler açısından ek zaman ve maliyet yükü anlamına gelir.
Taşıma giderlerini düşürerek verimlilik artırır ve şirketlere ekonomik yararlar sunar. Operatörler ve bakım ekipleri için belirli bir uzmanlık seviyesi gerekmektedir. Bu durum, ek eğitim masrafları ve zaman kaybı yaratabilir.
Toz giderme ve hava filtreleme sistemleri ile silobas taşımacılığı, çevreye minimum zarar vererek sürdürülebilir bir ulaşım alternatifi sağlamaktadır.

Gerçekten de toz ve granül materyallerin taşınmasında etkilidir ve diğer malzeme türlerinde kullanılamaz.

Silobasın Yapısı Nasıldır?

Silobasın yapısı, şasi, çerçeve ve omurgalarla güçlendirilmiş sağlam bir dizayn sunmaktadır. Zorlu arazi koşullarında çalışabilmesi ve ağır yüklemelere karşı direnç göstermesi için özel olarak geliştirilmiştir. Bunun yanı sıra, bu sistemler ve valfler, malzemelerin güvenli ve kontrollü bir şekilde taşınmasını sağlamaktadır. 


yurtdisi-kargo-firmalari-1200x800.png

Yurt dışı kargo firmaları, günümüz global ticaretinin vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir. Ulusal ve uluslararası düzeyde hizmet vererek, hem bireysel hem de kurumsal müşterilere lojistik çözümleri sunmaktadır. Ülkemizde faaliyet gösterip, yurtdışına ürün göndermek isteyenler için birçok seçenek bulunmaktadır. Yurtdışı kargo firmaları genel olarak ikiye ayrılır; ulusal bazda değerlendirilebilen kargo hizmetleri sunan firmalar, belirli bir ülke sınırları içinde hizmet verirken, uluslararası alanda faaliyet gösteren firmalar, dünya genelinde çeşitli destinasyonlara gönderim yapma kapasitesine sahiptir. Müşterilere ihtiyaçlarına uygun en iyi kargo seçeneğini bulma imkânı tanır. 

Yurtdışı Kargo Firmaları Hangilerdir?

Yurt dışı kargo firmaları satıcıların ürünlerini güvenli bir şekilde hedef pazarlara ulaştırmalarına yardımcı olur. Kargo şirketlerinin isimleri aşağıdaki gibidir;

  • UPS
  • FedEx 
  • UPS
  • DHL

Türkiye’de uluslararası gönderim yapan pek çok tanınmış kargo şirketi mevcuttur. Bu şirketler arasında en popülerlerinden biri PTT Kargo’dur.

Güvenilir Yurtdışı Kargo Firması Hangisidir?

Güvenilir bir uluslararası kargo şirketi seçerken, göndereceğiniz ürünlerin miktarına göre ödeyeceğiniz maliyet ve gönderinin varış süresi gibi çeşitli faktörleri değerlendirmeniz gerekmektedir. Bu unsurları dikkate alarak, ihtiyaçlarınıza en uygun seçeneği bulmak büyük önem taşımaktadır. Esalco, bu kriterleri karşılayarak güvenilir bir alternatif sunmaktadır.

Yurt dışına hızlı ve emniyetli kargo göndermek için buraya tıklayın.

Yurtdışı Kargo Fiyatları

Yurtdışına kargo göndermek isteyenler için yurtdışı kargo fiyatları, gönderinin boyutu, ağırlığı ve teslim edileceği ülkeye göre değişiklik göstermektedir. Fiyatlar, farklı kargo şirketlerinin sunduğu hizmetlere göre de farklılık arz eder.

Genellikle ekspres ve standart teslimat seçenekleri arasında fiyat farkı bulunmaktadır. Ekspres teslimatlar daha hızlı olduğu için daha yüksek ücretlendirilir.  Günümüzde birçok kargo firması, müşterilerine online platformlar üzerinden fiyat hesaplama araçları sunarak kolaylık sağlamaktadır. Böylece kullanıcılar, gönderim öncesinde bütçelerini daha iyi planlayabilirler.

En Güvenilir Yurtdışı Kargo Şirketi Hangisidir?

En güvenilir uluslararası kargo firması arayışında pek çok alternatif bulunmaktadır. Türkiye’de kargo hizmeti veren şirketler arasında, Yurtiçi Kargo %18 pazar payı ile birinci sırada yer alırken, Aras Kargo %14 ile ikinci sırada bulunuyor. Üçüncü sırada %8 ile MNG Kargo gelirken, PTT %6 ile dördüncü sırada yer alır ve Sürat Kargo %4 pazar payıyla beşinci sırada yer almaktadır.

Ancak, yurtdışına güvenle kargo göndermek isteyen müşteriler için en önemli seçenek Esalco firmasıdır. Esalco, müşteri memnuniyetini ön planda tutarak, güvenilir hizmet sunmasıyla bilinir. Yurtdışı kargo gönderimlerinde, müşterilerin güvenle tercih ettiği bir firma olarak öne çıkmaktadır. Yurtdışına kargo göndermek isteyenler için Esalco’nun sunduğu hizmetler dikkatle değerlendirilmelidir.


terminal-1200x673.jpg

THC, yani “Terminal Handling Charges” (Terminal İşlem Ücretleri), denizyoluyla yapılan kargo taşımacılığında önemli bir maliyet kalemidir. Yük gemisi limana ulaştığında ya da limandan ayrıldığında, çeşitli hizmetlerden geçmesi gerekmektedir. Hizmetler arasında yük elleçlenmesi, depolanması ve diğer terminal işlemleri yer almaktadır. THC, yükün limanda işlenmesi sırasında oluşan bu işlemlerin maliyetini kapsar ve navlun ücretine eklenir. Özellikle uluslararası ticaretin artmasıyla birlikte, THC’nin önemi de giderek artmaktadır. İşletmeler, bu tür masrafları hesaba katarak daha etkili ve planlı bir lojistik stratejisi geliştirmek zorundadır. 

 

THC Hangi Ücretleri Kapsar

THC, yani Terminal İşlem Ücretleri, deniz taşımacılığı açısından önemli bir maliyet faktörüdür. Ancak, THC’nin hangi harcamaların tahsil edilmesi amacıyla kullanıldığı kesin bir şekilde tanımlanmamıştır. Bu durum, ithalatçılar ve ihracatçılar için bazı belirsizlikler yaratabilir. Özellikle, THC ödemelerinin hangi hizmetleri kapsadığına dair yeterli bilgi eksikliği, işletmelerin bütçe planlamasında zorluklar yaşamasına neden olabilir. 

THC, deniz yoluyla taşınması gereken dolu konteynerlerin liman sınırlarını geçtiği andan itibaren meydana gelecek tüm işlemlerden kaynaklanan masrafları içermektedir. Konteynerlerin limanda işlenmesi, taşınması ve gemiye yüklenmesi gibi hizmetlerin yanı sıra, konteynerlerin geçiş sürecinde ortaya çıkabilecek diğer harcamaları da kapsamaktadır. Limana giriş yaptıktan sonra, THC giderleri bu hizmetlerin maliyetlerini yansıtır.

Konteynerler limana ulaştığında, bu konteynerlerin taşınması, gemiye yüklenmesi ve elleçlenmesi gibi tüm hizmetler, ithalat süreçlerinde karşılaşılan THC maliyetleri arasında yer alır. Giderler, konteynerlerin güvenli bir şekilde taşınmasını ve yüklenmesini sağlamak için gereklidir. İşletmeler THC maliyetlerini hesaplarken sundukları hizmetlerin kalitesini ve güvenilirliğini göz önünde bulundurmalıdır. Böylece, taşıma süreçlerinde karşılaşabilecekleri olumsuzlukları azaltabilir ve maliyetlerini daha etkin bir şekilde yönetebilirler.

 

THC’de Nelere Dikkat Edilmeli?

THC’de dikkate alınması gereken en önemli unsurlardan biri, taşıyıcılar arasında önemli fiyat farklılıklarının mevcut olmasıdır. Bu nedenle, yükleme yapılmadan önce navlun teklifi almak yeterli olmayabilir. Farklı taşıyıcıların sunduğu fiyatları karşılaştırmak, uygun maliyetli bir seçenek bulmak açısından kritik bir adımdır.

Yerel harcamaların hem ithalat hem de ihracat limanı açısından tespit edilmesi büyük önem taşımaktadır ve buna göre bir seçim yapılmalıdır. Bu harcamaların detaylı bir şekilde analiz edilmesi, toplam maliyetin daha iyi anlaşılmasına yardımcı olarak bütçenin daha etkin bir şekilde yönetilmesini sağlar.


Purchase-Order-1200x878.jpg

Purchase order, dış ticaret işleminde sıkça kullanılmakta olan önemli bir belge türüdür. Firmalar, kendi ihtiyaçlarına göre düzenledikleri bu belgelerle, tedarikçilerden mal veya hizmet talep ederler. Türkçe’ye “satın alma emri” ya da “sipariş emri” olarak çevrilen purchase order, ticaretin düzenli ve sistematik bir şekilde yürütülmesine olanak Belge, hem alıcı hem de satıcı tarafında bir sözleşme niteliği taşır ve taraflar arasında yapılan anlaşmaların kayıt altına alınmasını sağlar. Böylece, ticari ilişkilerde şeffaflık ve güvenilirlik artar. Purchase order, firmaların maliyetlerini kontrol etmelerine, stok yönetimini optimize etmelerine ve tedarik süreçlerini daha verimli hale getirmelerine yardımcı olur. 

 

Purchase Order Nedir?

Purchase Order (satın alma emri), alıcının satıcıya gönderdiği, satın alma işlemine karşılık olarak düzenlenen belge olarak tanımlanabilir. Alıcının belirli bir mal veya hizmetin satın alınması için yaptığı resmi bir talebi ifade eder. Purchase Order, siparişleri resmileştirme amacıyla kullanılmakta olup, özellikle ticari işlemlerde önemli bir rol oynamaktadır. Alıcı, siparişin detaylarını (ürün, miktar, fiyat gibi) belirterek, satıcıya anlaşmanın şartlarını bildirir. Bu süreç, uluslararası ticarette de önemli bir yer tutar ve belirli standarda bağlı olmayan dıi ticaret dökümüdü olarak nitelendirilebilir. Her ülkenin kendi ticaret kurallarına göre değişiklik gösterebilir. Aynı zamanda, purchase order işlemlerinde kullanılan İngilizce kısaltması ise po number dır. Bu numara, her siparişi benzersiz bir şekilde tanımlamakta ve takip edilmesini kolaylaştırmaktadır. Böylece, alıcı ve satıcı arasında olası karışıklıkların önüne geçilir.

 

Purchase Order Ne İşe Yarar?

Hukuki açıdan alıcının ve satıcının haklarını koruyan po number içermesi sayesinde, taraflar arasındaki anlaşmaların güvenli bir şekilde gerçekleştirilmesine olanak tanır. Alıcı, siparişin ayrıntılarını ve koşullarını açık bir şekilde görebilirken, satıcı da siparişi hatasız bir şekilde işleme alacaktır. İşletmeler muhasebe bilgilerini kaydetme ve saklama konusunda destek sağlar; bu sayede mali süreçler daha açık ve sistemli bir şekilde yürütülür. Verilerin düzgün bir şekilde yönetilmesi önemlidir. Düzenledikleri operasyonlarda satın alma siparişi kullanımı, işletmelere daha yüksek verim sağlamaktadır. Sistem aracılığıyla, hem alıcılar hem de satıcılar işlemlerini daha etkili bir şekilde idare edebilir ve olası problemleri en aza indirebilirler.

 

Purchase Order İhracat ve İthalat İşlemlerinde Nasıl Kullanılır?

İhracatçı ile ithalatçı arasındaki müzakerelerin tamamlanması için satın alma emri düzenlenmesi hayati bir adımdır. İhracatçının üretime başlaması için gerekli yasal prosedürleri yerine getirmesi amacıyla hazırlanır. İhracatçı firma, sipariş emrini aldıktan sonra, ürünleri zamanında gönderebilmek için üretime başlar. Bu aşamada, her iki tarafın da yükümlülükleri ve hakları açık bir şekilde tanımlanmış olur, bu da sürecin sorunsuz bir şekilde ilerlemesine katkıda bulunur.

Üretim süreci tamamlandığında, eğer ürünler depodan gönderilecekse, yükleme işlemleri için organizasyon süreci başlar. İhracatçı, ürünlerin zamanında sevk edilmesi amacıyla lojistik planlamalar yapar. Yükleme işlemleri, ürünlerin güvenli bir şekilde taşınabilmesi için titizlikle düzenlenir. Bazı durumlarda sipariş emri, proforma faturadan önce hazırlanır. Bu durum, ihracatçı ve ithalatçı arasında hızlı bir iletişim sağlamak ve belirlenen şartların netleşmesi açısından büyük önem taşır.

Bazı durumlarda, tam tersi bir iş akışı gerçekleşebilir ve bu durum her iki taraf için de farklı zorluklar yaratabilir. Örneğin, ithalatçıdan gelen talepler doğrultusunda, satın alma emri proforma faturadan sonra oluşturulabilir. Bu durumda, ihracatçı, ithalatçının talep ettiği belgelere uygun olarak üretim sürecini başlatır. İki taraf arasındaki bu esneklik, ticaretin akışını etkileyebilir ve her iki tarafın iş yapma biçimlerini değiştirebilir.

 

Purchase Order Nasıl Hazırlanır?

Purchase order siparişi hazırlama süreci, öncelikle belgenin üst kısmına “Purchase Order” başlığının eklenmesiyle başlar. Belgenin amacını açık bir şekilde belirtir. Sonrasında, belgenin oluşturulma tarihi belirtilmelidir; bu tarih, siparişin ne zaman hazırlandığını gösterir ve gelecekteki referanslar açısından önem taşır. Ardından, her satın alma siparişine özel bir numara verilmesi, siparişlerin izlenmesi açısından hayati bir adımdır. 

Belgenin üst kısmında, alıcı ve satıcıya ait bilgilerin yer alması gerekmektedir. Firma adı, adres, telefon numarası ve e-posta gibi iletişim detaylarını içermelidir. Alıcı ve satıcının doğru bir şekilde belirtilmesi, siparişin eksiksiz bir şekilde ulaşabilmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Özellikle e-posta adresi, sipariş onayları ve diğer iletişimler için hayati bir rol oynamaktadır. Alıcı ve satıcı bilgilerinin tamamlanmasının ardından, alınacak ürün veya hizmetlerin detaylarının belirtilmesi gerekmektedir.

Hazırlanan belgede bulunması gereken ana unsurlar, ürünün ismi, tanımı, adedi, fiyatı ve genel toplamıdır. Ürün ismi, alıcı tarafından kolayca ayırt edilebilir olmalı; açıklama kısmında ise ürünün özellikleri ve kullanım alanları hakkında bilgiler yer almalıdır. Miktar, alıcının talep ettiği ürün sayısını belirtirken, fiyat kısmı birim fiyatı göstermelidir. Tüm ürünlerin fiyatları toplandıktan sonra, toplam tutar hesaplanarak belgenin en sonuna eklenmelidir. Bu aşama, siparişin toplam maliyetini anlamak açısından büyük önem taşımaktadır.

Gelecekteki olası anlaşmazlıkların önüne geçmek için detaylı ve doğru bir şekilde düzenlenmelidir. Her aşamasında dikkat edilmesi gereken unsurlar bulunmakta ve bunların eksiksiz bir şekilde yer alması, sipariş sürecinin sorunsuz ilerlemesine yardımcı olur.

 

Purchase Order Örneği

Aşağıda, ithalat ve ihracat işlemlerine yönelik hazırlanmış “Sipariş Formu” örneği bulunmaktadır.

purchase order örneği


Gecici-Ithal-Edilen-Tasit-Rehberi-1200x800.jpg

Geçici İthal Edilen Taşıt Rehberi, yurtdışında yaşayanlar için Türkiye’ye seyahat ederken önemli bir kaynak sunmaktadır. Yabancı plakalı bir taşıt ile Türkiye’ye gelmek isterseniz bilmeniz gerekenler nelerdir? İlk olarak, taşıtı getirecek olan kişinin yurtdışında yerleşik olma koşulunu sağlaması gerektiğini unutmamak gerekir. Bu, Türkiye’ye geçici olarak gelen yabancı plakalı araçların yasal çerçevede ithal edilmesi için gerekli bir şarttır.

Yurt dışında ikamet eden bireyler, kendi araçları ile Türkiye’ye giriş yapabilirler ancak bu süreçte dikkat edilmesi gereken birçok ayrıntı bulunmaktadır. Araç sahiplerinin, geçici ithalat süreciyle ilgili belgeleri eksiksiz bir şekilde hazırlamaları ve gümrük işlemlerini doğru bir şekilde tamamlamaları önemlidir. Ayrıca, araçların Türkiye’de ne kadar süreyle kalabileceği ve hangi koşullar altında giriş yapabileceği gibi konular da rehberin kapsamına girmektedir. 

 

Araçla Türkiye’ye Giriş Yaparken Hangi Belgelerin Gerekir?

Türkiye’ye araçla giriş yaparken, gümrük yetkilileri aracın ülkeye girişinde belirli belgeleri talep eder. Bu belgeler, araç sahibinin ya da taşıtın getirilmesinden sorumlu kişinin kimliğini ve aracın yasal durumunu teyit etmek için gereklidir. İlk olarak, aracın, taşıyan kişinin ikamet ettiği ülkede kayıtlı olduğunu gösteren Mülkiyet Belgesi (ruhsat) istenmektedir. Bu belge, aracın yasal sahibi olduğunu gösterir. Taşıtı Türkiye’ye getiren kişinin pasaportu veya pasaport yerine geçebilecek bir kimlik belgesi de talep edilir; bu, kişinin kimliğini resmi olarak kanıtlamak için kullanılmaktadır.

Bir diğer önemli belge, trafik sigortası poliçesidir. Bu poliçe, aracın Türkiye’de geçerli bir sigortası olduğunu göstermektedir. Eğer araç kiralık ise, kiralık araçlar için kira sözleşmesinin sunulması zorunludur; bu, kiralanan aracın yasal kullanımını belgelemektedir. Ayrıca, vekaletle gelen araçlar için vekaletname gereklidir. Vekaletname, aracın sahibi olmayan bir kişinin aracı getirme yetkisine sahip olduğunu kanıtlar. Tüm bu belgeler, Türkiye’ye giriş sürecinin sorunsuz bir şekilde tamamlanabilmesi için hayati öneme sahiptir.

 

Yabancı Plakalı Aracı Kimler Kullanabilir?

Yabancı plakalı araçlar, Türkiye’de belirli koşullar altında kullanılabilir. Bu araçları kullanma yetkisi, genellikle yabancı uyruklu bireylere, Türkiye’de çalışan veya eğitim gören öğrencilere aittir. Ancak, yabancı plakalı araçlar sadece belirli bir süreyle sınırlı olarak kullanılabilir; bu süre genellikle 6 ay ile sınırlıdır. Ayrıca, bu araçların kaydı ve sigortası da geçerli olmalıdır.

Türkiye’de ikamet eden yabancıların, yabancı plakalı araçlar ile trafiğe çıkabilmesi için, özel izinler veya belgelemeler gerekmektedir. Bu durum, aracın sahibi olan kişinin ikamet izni, çalışma izni veya öğrenci belgesi ile desteklenmelidir. Bu yasal gereklilikler, yabancı plakalı araçların ülke içinde sorunsuz bir şekilde kullanılmasını sağlamaktadır.

 

Taşıtınız Ne Kadar Süre ile Türkiye’de Kalabilir ?

Türkiye’de yurt dışı plakalı araçlar kalma süresi belli kurallara bağlıdır. Yurt dışı plakalı araçlar, en fazla 730 gün boyunca Türkiye’de bulunabilir. Bu kural, Türkiye’de oturum izni olan yabancı uyruklu kişiler için de geçerlidir. Yani, bir kişinin Türkiye’de geçerli bir oturum izni varsa, aracıyla birlikte ülkeye giriş yapma hakkına sahiptir.

Örneğin, bir kişinin Türkiye’de 6 aylık oturma izni bulunuyorsa, bu kişi aracıyla birlikte 6 ay boyunca Türkiye’de ikamet edebilir. Bu süre, oturma izninin geçerlilik süresiyle doğrudan bağlantılıdır. Bu nedenle, oturma izninin süresi dolmadan önce aracın Türkiye’den çıkarılması gerekmektedir.

 

Getirdiğiniz Aracı Türkiye’de bırakıp Yurtdışına Çıkma İmkanınız Var Mı?

Türkiye’ye geldiğinizde getirdiğiniz aracı burada bırakıp yurtdışına çıkmayı düşünebilirsiniz. Bu durumda, öncelikle aracı en yakın gümrük ofisine teslim etmeniz gerekecektir. Türkiye’de bırakmayı düşündüğünüz araç için, başka biri tarafından kullanılmayacağını beyan eden bir taahhütname hazırlamanız önem taşımaktadır.

Bu taahhütname, iki kopya olarak hazırlanmalı ve en yakın gümrük ofisine teslim edilmelidir. İlgili işlemleri kolaylaştırmak amacıyla, taahhütnameyi www.turkiye.gov.tr adresindeki “Yurt Dışına Taşıtsız Çıkışlarda Taahhütname Verme ve Kaldırma” hizmetini kullanarak gümrük ofisine iletebilirsiniz. Bu hizmet, işlemlerinizi hızlı ve sorunsuz bir şekilde gerçekleştirmenizi sağlar.

Yurt dışına çıkış işlemlerinizin sorunsuz bir şekilde gerçekleşmesi için bu adımları titizlikle uygulamanız gerektiğini aklınızdan çıkarmayın. Türkiye’de bırakılan aracın yasal olarak başka bir kişi tarafından kullanılmayacağına dair bir taahhütname vermek, hem sizin hem de ilgili gümrük yetkilileri açısından önem taşımaktadır. Bu sayede, seyahatiniz esnasında sorun yaşama olasılığınızı en aza indirmiş olursunuz.

 

Yabancı Plakalı Taşıtınızı Türkiye’de Kimler Kullanabilir?

Bu konuda göz önünde bulundurulması gereken bazı önemli hususlar bulunmaktadır. Yabancı plakalı aracın kayıtlı sahibi, aracın içerisinde bulunsa bile yalnızca yurtdışında ikamet eden eşi, annesi, babası ve çocukları tarafından kullanılabilir. Diğer bireylerin bu aracı kullanma yetkisi yoktur. Bu nedenle, yabancı plakalı aracın sahibi, belirtilen aile bireyleri dışında kimseye aracını kullandıramaz. Bu durum, aracın sahibinin yurtdışında yaşaması ve aracın yasal durumu ile ilgili düzenlemelerle de bağlantılıdır.


tasfiye-1200x739.jpg

Tasfiye, ticaret dünyasında önemli bir kavramdır ve özellikle gümrük işlemleriyle ilgili süreçlerde sıkça karşılaşılır. Gümrük otoritesi tarafından yakalanan kaçak ürünler ile yasal yollarla Türkiye’ye getirilen ancak gümrük işlemleri yasal çerçeveye uygun olarak tamamlanmayan ürünler, “tasfiyelik hale gelen eşya” olarak adlandırılır. Bu tür eşyaların tasfiye edilmesi, hem devletin ekonomik kayıplarını önlemek hem de düzenin sağlanması açısından büyük bir öneme sahiptir. Tasfiye süreci, bu tür malların durumunu belirleyen bir dizi yasal ve idari işlemden oluşur. Malların tasfiyesi, açık artırma, imha veya bağış gibi çeşitli yöntemlerle gerçekleştirilebilir. 

 

Hangi Eşya Tasfiye Edilir?

Gümrük düzenlemelerine göre, aşağıda listelenen mallar elden çıkarılacaktır:

  • Yolcu bagajına özel gümrük depolarında üç aydan fazla bekleyen yolcu eşyası,
  • Gümrük Kanununda belirtilen süreler içerisinde, gümrük tarafından onaylanmış bir işlem veya kullanım için gerekli adımlar atılmamış olan eşyalar,
  • Fikri ve sınaî mülkiyet haklarının korunmasına dair yasalar gereği gümrük işlemleri durdurulan ve yetkili mahkeme tarafından verilen karar doğrultusunda elden çıkarılması gereken malzeme,
  • Tahlil sonuçlarının ilgili kişiye iletilmesinden itibaren bir ay içinde alınmayan örnek eşya,
  • Gümrük beyannamesi onaylanmış fakat, belirtilen süre içinde işlemleri bitirilemeyen malzemeler,
  • Gümrük depolarında yer alan ve gümrük tarafından onaylanmış bir işlem veya kullanım için yapılan beyanın kaydedilmesinden itibaren otuz gün içinde işlemleri tamamlanmayan mallar,
  • Antrepolarda, gümrük otoritesi tarafından belirlenen bekleme süresi sona eren eşyalar,
  • Antrepolarda gerçekleştirilen sayım sonucunda fazla tespit edilen ve bu fazlalığın makul nedenlerden kaynaklandığına gümrük idaresince inanılmayan eşyadır.
  • Gümrüğe bırakılan mal ile gümrüğe bırakılmış kabul edilen mal,
  • Posta yoluyla gönderilen ve belirtilen süre içinde alıcı veya gönderici tarafından kabul edilmeyen nesne.

 

Tasfiye Şekilleri Nelerdir?

Bu konu, 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 178. maddesinde ele alınmıştır. Tasfiye yöntemleri, gümrük işlemleri ve malların değerlendirilmesi bakımından son derece önemlidir. Bu yöntemler arasında en yaygın olanı, ihale usulüyle gerçekleştirilen satışlardır. İhale yöntemi, kamu mülklerinin değerini yükseltmek ve daha geniş kitlelere ulaşmak amacıyla tercih edilmektedir.

Yeniden ihraç amacıyla yapılan tasfiye işlemleri de önemli bir rol oynamaktadır. Bu yöntem, ürünlerin yurtdışına satılması yoluyla ülke ekonomisine fayda sağlamaktadır. Ayrıca, perakende satışlar aracılığıyla gerçekleştirilen satışlar, tüketicilere doğrudan ulaşma olanağı tanıyarak tüketim alışkanlıklarını da değiştirmektedir.

Bunların yanı sıra, kamu kurumları ile özel yasalarla kurulmuş vakıf ve derneklere ayrılmak suretiyle gerçekleştirilen tasfiyeler, sosyal sorumluluk projeleri çerçevesinde ele alınmaktadır. Nihayetinde, eğer bu mülklerin başka bir şekilde kullanılması mümkün değilse, yok edilerek tasfiye işlemi yapılmaktadır.

 

Yeniden İhraç Amaçlı Satış Yoluyla Tasfiye Nasıl Yapılır?

Yeniden ihraç amacıyla gerçekleştirilen tasfiye işlemi, mal sahibi tarafından perakende satış kararı veya ihale ilanından önce yapılan başvuruyla başlar. Bu başvuru aşamasında, eşyaya dair gereken mali yükümlülüklerin yerine getirilmesi büyük önem taşımaktadır. Eşyanın CIF bedelinin %1’i ile birlikte, eşyayı bulunduran işletmecinin hizmet karşılığı alacakları ve diğer masraflar da ödenmelidir.

Başvurunun onaylanmasının ardından, malın 30 gün içinde gümrük kontrolünde yurtdışına gönderilmesi ya da bir gümrük rejimi kapsamında işleme alınması gerekmektedir. Eğer mal yurtdışına ihraç edilmezse, bu durumda yeniden ihraç edilmek amacıyla açık artırma ile satılacaktır. Bu süreç, hem finansal kayıpların engellenmesi hem de mevcut malların değerlendirilmesi açısından son derece önemlidir.


balkan-ulkeleri-1200x800.jpg

Balkan Ülkeleri, Avrupa’nın güneydoğusunda yer alan zengin bir bölgedir. Tarih boyunca farklı medeniyetlerin kesişim noktası olan Balkanlar, bugün ekonomik, kültürel ve dini olarak birbirinden farklı pek çok ülkeden oluşmaktadır. Bu bölge, 12 ülke ile birlikte önemli bir coğrafi ve kültürel çeşitliliğe sahiptir. Yüz ölçümü 466.877 kilometrekare olan Balkanlar, sadece doğal güzellikleriyle değil, aynı zamanda tarihsel ve kültürel zenginlikleriyle de dikkat çekmektedir. Her bir ülke, kendine özgü gelenekleri, dilleri ve inançları ile bu mozaik yapının birer parçasını oluşturmaktadır. Balkan Ülkeleri’nin tarihi, Osmanlı İmparatorluğu’nun etkisi, etnik çatışmalar ve Avrupa’nın siyasi dinamikleri ile şekillenmiştir. Bu karmaşık geçmiş, günümüzdeki sosyal ve ekonomik yapıları derinden etkilemiştir. Bölge, hem tarihi kalıntıları hem de doğal güzellikleriyle turistler için cazibe merkezi olmasının yanı sıra, uluslararası ilişkiler açısından da önemli bir stratejik alan teşkil etmektedir. Balkanlar’ı daha yakından tanımak, bu eşsiz coğrafyanın derinliklerine inmek için bir fırsattır.

 

Balkan Ülkeleri

Balkan Yarımadası, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle dikkat çeken bir bölgedir. Bu bölge, çeşitli etnik grupların ve kültürlerin bir arada yaşadığı bir coğrafya olmasının yanı sıra, doğal güzellikleriyle de ön plana çıkmaktadır. Arnavutluk, misafirperver insanları ve göz alıcı plajlarıyla tanınırken, Bosna-Hersek, tarihi dokusu ve eşsiz doğasıyla gezginleri cezbetmektedir.

Balkan ülkeleri arasında yer alan Bulgaristan ve Hırvatistan ise hem tarihi hem de modern yapılarıyla dikkat çekmektedir. Karadağ, etkileyici dağ manzaraları ve Akdeniz kıyılarıyla tanınırken, Kosova, genç nüfusu ve dinamik kültürüyle öne çıkmaktadır. Kuzey Makedonya Cumhuriyeti, tarihi zenginlikleri ve doğal güzellikleriyle keşfedilmeyi bekleyen bir başka Balkan ülkesidir.

Balkanların diğer önemli ülkeleri arasında Romanya, Sırbistan, Slovenya ve Yunanistan da bulunmaktadır. Her biri kendine özgü kültürel mirası ve doğal güzellikleriyle bu bölgeyi zenginleştirmektedir. Balkan ülkeleri, tarihi geçmişleri ve çeşitliliği ile hem yerli hem de yabancı turistler için cazibe merkezi haline gelmiştir.

 

Bosna Hersek

Bosna Hersek, Balkanlar’da yer alan bir ülkedir. Tarihi zenginlikleri ve kültürel çeşitliliği ile dikkat çeker. Ülkenin başkenti Sarajevo, Osmanlı döneminden kalma mimarisiyle ünlüdür.

Bosna Hersek, doğal güzellikleriyle de tanınır; Uluslararası Sınırda yer alan dağlar ve nehirler, turistler için cazibe merkezidir. Ayrıca, geleneksel yemekleri ve misafirperver insanları ile bilinir.

 

Yunanistan

Yunanistan, tarihi ve kültürel zenginlikleri ile tanınan bir ülkedir. Coğrafi olarak, Türkiye’nin sınır komşularından birisidir ve Ege Denizi ile çevrilidir. Ülke, antik kalıntıları, güzel adaları ve lezzetli mutfağı ile ziyaretçileri kendine çekmektedir.

 

Bulgaristan

Bulgaristan, tarihi zenginlikleri ve doğal güzellikleri ile dikkat çeker. Sofya, ülkenin başkenti olup, kültürel merkezlerden biridir. Ayrıca, Karadağ ve Çernomorets gibi tatil beldeleri ile deniz turizmi açısından da popülerdir.

 

Hırvatistan

Hırvatistan, Orta Avrupa’nın güzel bir köşesinde yer alan bir ülkedir. Adriyatik Denizi’ne kıyısı olan bu ülke, tarihi ve doğal güzellikleri ile ünlüdür. Özellikle Dubrovnik şehri, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan ve etkileyici surlarıyla tanınan bir destinasyondur. Ayrıca, Split şehri, Roma dönemine ait kalıntıları ve hareketli limanıyla dikkat çekmektedir.

Hırvatistan, aynı zamanda güzel plajları ve çeşitli su sporları olanakları ile de bilinir. Ülkenin doğal parkları, yürüyüş ve doğa severler için ideal bir ortam sunar. Plitvice Gölleri, muhteşem şelaleleri ve yemyeşil doğası ile ziyaretçileri kendine hayran bırakmaktadır. Hırvat mutfağı ise deniz ürünleri ve yerel lezzetleri ile tat alma duyusunu şımartmaktadır.

 

Kuzey Makedonya

Kuzey Makedonya,  2019 yılında resmi olarak Kuzey Makedonya Cumhuriyeti adını almıştır. Ülkenin başkenti Üsküp, tarihi ve kültürel zenginlikleri ile dikkat çekmektedir. Makedon kültürü, çeşitli etnik grupların bir arada yaşamasından dolayı oldukça çeşitlidir.

Coğrafi konumu itibarıyla, Kuzey Makedonya, hem Avrupa’nın hem de Akdeniz’in etkilerini taşımaktadır. Ülkenin doğal güzellikleri arasında göller, dağlar ve tarihi kalıntılar bulunmaktadır. Bu zenginlikler, turizm açısından önemli bir potansiyel sunmaktadır.

 

Sırbistan

Sırbistan, tarihi, zengin kültürel mirası ve doğal güzellikleri ile dikkat çeker. Ülkenin başkenti Belgrad, canlı gece hayatı ve tarihi yapıları ile ünlüdür. Ayrıca Novisad gibi şehirler, çeşitli festivalleri ve etkinlikleri ile tanınır. Sırbistan, geleneksel lezzetleri ile de öne çıkar; rakija ve ajvar gibi yerel ürünler oldukça popülerdir. Doğal parkları ve dağları, doğa severler için cazip birer destinasyondur.

 

Karadağ

Karadağ, Ülkenin en gözde turistik bölgelerinden biri olan Kotor, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alır ve muhteşem bir fiyort manzarasına sahiptir. Ayrıca, Budva gibi canlı tatil beldeleri, plajları ve hareketli gece hayatıyla dikkat çeker.

Karadağ, dağlık arazisi ve temiz denizleri ile doğa severler için ideal bir destinasyondur. Durmitor Milli Parkı, yürüyüş ve dağcılık gibi aktiviteler için popüler bir yerdir. Zengin mutfağı ve misafirperver insanları ile de tanınan bu ülke, gezginler için keşfedilmeyi bekleyen birçok sır barındırmaktadır.

 

Romanya

Romanya, ülkenin başkenti Bükreş, modern mimarisi ve canlı yaşamıyla dikkat çeker. Transilvanya bölgesi, efsanevi vampir hikayeleri ve büyüleyici doğasıyla ünlüdür. Bu bölge, ayrıca Drakula efsanesi ile bağlantılı olan Bran Kalesi gibi önemli turistik mekanlara ev sahipliği yapmaktadır. 

Ülke, doğal güzellikleri ile de öne çıkar; Karpatlar Dağları, yürüyüş ve dağcılık tutkunları için ideal bir yerdir. Romanya’nın tarihi kalıntıları, Orta Çağ’dan günümüze kadar uzanan zengin bir geçmişi gözler önüne serer. Sighişoara ve Çernivtsi gibi şehirler, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alarak, kültürel mirasın korunmasına katkıda bulunur. Romanya, hem tarih hem de doğa severler için keşfedilmeyi bekleyen bir cennettir.

 

Kosova

İki milyona yakın bir nüfusa sahip olan Kosova Cumhuriyeti, Balkanlar’da bulunan genç bir ülke olarak öne çıkmaktadır. 2008 yılında bağımsızlığını ilan eden Kosova, tarih boyunca birçok kültürel ve etnik dönüşüm geçirmiştir. Ülkenin resmi dilleri olarak Sırpça ve Arnavutçayı kabul etmesi, bu zengin kültürel çeşitliliğin bir göstergesidir. Kosova, hem doğal güzellikleri hem de tarihi zenginlikleri ile ziyaretçilerine çeşitli deneyimler sunmaktadır. Genç nüfusu ve dinamik yapısıyla Kosova, gelecekte önemli bir ekonomik ve kültürel merkez olmayı hedeflemektedir.

 

Arnavutluk

Arnavutluk, adriyatik ve İyon Denizi’ne kıyısı vardır. Tarihi boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan Arnavutluk, zengin bir kültürel mirasa sahiptir. Başkenti Tiran olan ülkenin, dağlık arazileri ve güzel plajları ile ünlü doğal güzellikleri vardır.

Arnavutluk’un mutfağı, Akdeniz etkilerini yansıtır ve zeytinyağı, taze sebze ve deniz ürünleri gibi sağlıklı malzemelerle doludur. Ayrıca, geleneksel müzikleri ve danslarıyla da dikkat çeker. Son yıllarda turizmdeki artışla birlikte, Arnavutluk giderek daha fazla ziyaretçi çekmektedir.

 

Vizesiz Balkan Ülkeleri

Vizesiz Balkan ülkeleri, Türk vatandaşları için seyahat kolaylığı sunan önemli destinasyonlardır. Bu ülkeler arasında Arnavutluk, tarihi ve doğal güzellikleriyle dikkat çekerken, Bosna Hersek zengin kültürel mirasıyla öne çıkmaktadır. Ayrıca, Karadağ’ın muhteşem sahilleri ve dağ manzaraları, tatilcilerin ilgisini çekmektedir.

Diğer yandan, Kosova, genç nüfusu ve dinamik atmosferiyle keşfedilmeyi bekleyen bir yerdir. Makedonya ise göl manzaraları ve tarihi kalıntılarıyla ziyaretçilerini büyülerken, Sırbistan geleneksel müziği ve festivalleriyle dolu bir deneyim sunmaktadır.


gumruk-vergisi-nedir-1.jpg

Gümrük vergisi, ülkelerin gümrüklerinde işlem gören tüm ürünler için uygulanan önemli bir vergi türüdür. Ülke sınırlarından geçecek tüm ithal veya ihraç ürünlere uygulanarak, ticaretin düzenlenmesine ve devlet gelirlerinin artırılmasına katkıda bulunur. Gümrük kanunu çerçevesinde belirlenen gümrük vergisi, her ürün için farklılık gösterebilir ve vergi bedeli anlamına gelir. Bu sayede, ulusal ekonominin korunması ve yerli üretimin desteklenmesi amaçlanır. Gümrük vergisi uygulaması, global ticaretin dinamikleri içerisinde önemli bir rol oynarken, ülkelerin dış ticaret politikalarının oluşturulmasında da kritik bir unsur haline gelmektedir.

 

Gümrük Vergileri Nelerdir?

Gümrük tarifeleri, bir ürünün ya da malın bir ülkeye girişi sırasında ödenmesi gereken finansal yükümlülüklerdir. Bu vergilerin uygulanması, ürünün kökeni, değeri ve cinsi gibi unsurlara bağlı olarak değişir. Uygulanma koşullarını belirleyen ana kriter ise, gümrük tarifesi cetveli üzerinden tespit edilir. Gümrük vergisinin bileşenlerini oluşturan diğer vergiler şunlardır:

  • Çevre Katkı Payı
  • Ek Fon 
  • TRT Bandrol Ücreti
  • Telafi Edici Vergi
  • Ek Mali Yükümlülük
  • Toplu Konut Fonu
  • Tütün Fonu
  • Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu
  • İlave Gümrük Vergisi
  • Tek ve Maktu Vergisi
  • Dampinge Karşı Vergi
  • Sübvansiyona Karşı Vergi
  • Katma Değer Vergisi
  • Özel Tüketim Vergisi

 

2025 Gümrük Vergisi Ne Kadar?

2025 yılında uygulanacak gümrük vergisi oranları, ithal edilen ürünlerin türüne ve menşe ülkesine göre değişiklik gösterebilir. Özellikle elektronik, otomotiv ve tekstil ürünlerinde bu oranlar dikkat çekici olabilir. Ayrıca, AB ülkelerinden gelen ürünler için uygulanan gümrük muafiyetleri de dikkate alınmalıdır. Bu muafiyetler, bazı ürünlerde vergi yükünü hafifletebilir.

Diğer yandan, yerli üreticiyi korumak amacıyla bazı ürünlere ek vergi uygulanabilir. 2025 yılı itibarıyla, ticaret anlaşmaları ve uluslararası ekonomik gelişmeler de gümrük vergisi oranlarını etkileyebilir. İthalatçılar, bu değişkenleri göz önünde bulundurarak maliyet hesaplamalarını yapmalıdır.

 

Gümrük Vergisi Oranları

Gümrük vergisi, uluslararası ticaretin önemli bileşenlerinden biridir ve bu vergilerin oranları, ülkeler arası ticaretin düzenlenmesinde kritik bir rol oynamaktadır. Gümrük vergisi oranları, malların ithalatı ve ihracatı sırasında uygulanan vergi oranlarını belirlemekte ve bu oranlar, ürünlerin toplam değeri üzerinden hesaplanmaktadır. Toplam değeri 1,500 TL’yi geçmeyen ürünler için gümrük vergisi talep edilmemektedir. Bu durum, özellikle düşük maliyetli ürünlerin ticaretini kolaylaştırarak ticareti teşvik etmektedir. Ayrıca, kitap, dergi ve benzeri basılı materyaller gibi belirli ürün gruplarından vergi alınmaması, kültürel ve eğitimsel içeriklerin yaygınlaşmasına katkı sağlamaktadır.

AB üyesi ülkelerle yapılan ticaret, gümrük vergileri açısından daha avantajlı bir konumdadır. AB ülkelerine ihraç edilen veya bu ülkelerden ithal edilen ürünler için vergi oranı %18 olarak belirlenmiştir. Bu oran, AB içindeki ticaretin kolaylaştırılması ve ekonomik işbirliğinin desteklenmesi amacıyla uygulanmaktadır. Diğer taraftan, AB üyesi olmayan ülkelerle ticaret ise farklı bir vergi sistemine tabidir. AB üyesi olmayan ülkelere gönderilen veya bu ülkelerden alınan ürünler için uygulanan vergi oranı daha yüksektir; bu durum, bu ülkelerden gelen ürünlerin ithalatında ek maliyetler yaratmakta ve böylece ticaretin yönünü etkilemektedir.

Gümrük vergisi oranları, genellikle ticaret stratejilerinin bir yansıması olarak ortaya çıkmaktadır. Ülkeler, ekonomik hedeflerine ulaşmak ve yerli sanayilerini korumak için belirlenen vergi oranlarının yanı sıra çeşitli stratejiler de geliştirebilirler. Bu stratejiler, belirli ürün kategorilerine yönelik teşvikler veya kısıtlamalar içerebilir.


Esalco Logo

Esalco Lojistik olarak kurulduğumuz 2011 yılından beri en sade anlatımıyla, bir ürünü ya da hammaddeyi, bir noktadan diğer bir noktaya taşıyoruz. Kulağa çok basit gelebilir ancak biz lojistiğin basit görünümünün ardındaki derinliği çok seviyoruz. Çünkü taşıdığımız her bir ürünle ya da hammaddeyle insanlara aslında özgürlüğü, mutluluğu, teknolojiyi, ağız tadını, ilhamı, hayata dair küçük zevkleri, renkli keşifleri, zamanı taşıyoruz.

İLETİŞİM

Merkez/HQ: Altunizade Mah. Mahir İz Cad. B Blok No: 9/1B İç Kapı No: 7 Üsküdar / İstanbul
Şube/BR: Konak Mah. Badem Sok. Lotus Plaza N0:26/B D:33 Nilüfer/BURSA
Şube/BR: Çınarlı Mahallesi,Şehit Fethi Sekin Cad No.3 Sunucu Plaza B Blok K.9/901 35170 Bayraklı / İzmir.
Şube/BR: Güvenevler Mah. 1928 Sok. Ekinci Global İş Merkezi Sitesi K.14 No:5/25 Yenişehir – MERSİN.
Şube/BR: Hoşnudiye Mahallesi 746 Sok No13 D.65 Soho Business Center Tepebaşı / Eskişehir.
Sube/BR: Istanbul Havalimani Kargo Terminali Tayakadin Mah. Nuri Demirag Cad. Bina No:33 İc Kapi No:170 Arnavutkoy / Istanbul
Sube/BR: 1 rue de la Haye, 93290 Tremblay En France Paris/France
+33 647 37 63 81
contact@esalco-paris.fr
Sube/BR: Twin Towers Wienerbergstr.11 A-1120 Wien / Austria
+43 1 99460 – 5065
vienna@esalco-vienna.at
Sube/BR: SKYPARC Batiment St.Exupery Rue Constellation 67960 ENTZHEIM Strasbourg / France
+33 7 60 86 90 04
contact@esalco-strasbourg.fr
FZCO:Warehouse No FZS1AJ06 & FZS1AJ07 Jebel Ali Freezone South / Dubai / UAE
+971 4 343 4605
contact@esalco-uae.ae

Teklif Al!