Genel - Esalco Lojistik - Page 3

İstiap haddi, karayolu taşımacılığında en çok tercih edilen uluslararası taşımacılık yöntemlerinden biridir. Bu yöntem, taşımanın diğer yöntemlerine göre daha uygun fiyatlı olması ve güzergah üzerinde farklı noktalara ürün teslimi yapılabilmesi gibi avantajlar sunmaktadır. İstiap haddi sayesinde, işletmeler ve tüketiciler, ürünlerini hızlı ve güvenilir bir şekilde taşıtabilmektedir.

Karayolu taşımacılığı, kısa ve orta mesafeli taşımacılıkta tercih edilse de, istiap haddi sayesinde uluslararası taşımacılıkta da sıklıkla kullanılmaktadır. Bu yöntem, özellikle Avrupa’da farklı ülkeler arasında yapılan taşımalarda önemli bir rol oynamaktadır.

İstiap haddi ile yapılan taşımalarda, ürünlerin hedef noktaya hızlı ve güvenli bir şekilde ulaştırılması sağlanmaktadır. Bu sayede işletmeler, müşterilerine zamanında ve sorunsuz hizmet sunabilmekte ve rekabet gücünü artırabilmektedir.

İstiap Haddi Nedir?

İstiap haddi, tüm kara ve denizyolu taşıtları için geçerli olan ve aracın kapasitesini belirleyen sınırdır. Bu sınır, hem toplam yolcu sayısını hem de taşınabilecek yük miktarını belirler. İstiap haddi, sadece taşımacılık yapan araçlar için değil, aynı zamanda binek ve ticari araçlar için de geçerlidir.

İstiap haddi, araçların güvenliği ve taşıma kapasitesi açısından oldukça önemlidir. Bu sınır, aracın tehlikeli durumlarda güvenli bir şekilde hareket edebilmesi için belirlenir. Aşılması durumunda aracın performansı ve güvenlik açısından risk oluşturabilir.

İstiap haddi ayrıca taşıtların yolları kullanma hakkını da düzenler. Yol trafiğinde, istiap haddini aşan araçlar diğer sürücülere ve yayalara tehlike oluşturabilir.

İstiap Haddi Nasıl Hesaplanır?

İstiap haddi, bir aracın taşıma kapasitesini belirten bir terimdir ve aracın üretildiği fabrikadan alınan orijinal teknik kapasite değerleri ile hesaplanır. Bu değerler, binek araçlar için farklı, ticari araçlar için farklı olabilir ve karayolları yapısı ile araçların taşıma kapasitelerini belirleyen mühendislik değerleri göz önünde bulundurularak belirlenir. İstiap haddi hesaplanırken, farklı yol yapıları ve çeşitli araç markaları da dikkate alınarak standart belirlenmiş olur.

İstiap haddi hesaplanırken, aracın taşıma kapasitesinin belirlenmesinde önemli olan teknik detaylar karar verici rol oynamaktadır. Bu detaylar arasında aracın üretildiği fabrikadan alınan orijinal teknik kapasite değerleri ve karayolları yapısını belirleyen mühendislik değerleri sayılabilir. Bu faktörler, aracın sağlıklı bir şekilde taşıma kapasitesini belirlemede oldukça önemlidir.

İstiap haddi hesaplanırken, farklı yol yapısı ve araç markaları dikkate alınır. Bu sayede, araçların taşıma kapasiteleri belirli standartlarda değerlendirilir ve güvenli bir şekilde taşımacılık yapılabilir. Özellikle ticari araçlar için bu değerler oldukça önemlidir, çünkü taşıdıkları yüklerin güvenli bir şekilde taşınmasını sağlar. Araçların istiap hadleri belirlenirken, güvenlik ve dayanıklılık ilkeleri göz önünde bulundurulur.

Kamyonların ve Tırların İstap Haddi

Tırların İstap Haddi otomobillerden farklı olarak daha yüksek ve geniş bir şekilde tasarlanmıştır. Bu sayede daha fazla yük taşıyabilirler. Aynı zamanda tırların istap haddi yasal olarak belirlenmiş bir sınıra sahiptir ve bu sınırın üzerinde yük taşımak yasaktır.

Kamyon ve tırlar için belirlenen kapasite sınırı

Dünya genelinde ticaretin hızla gelişmesiyle birlikte, birçok işletme yurt dışı pazarına açılmak isteyenler arasında yer almaktadır. Bu süreçte işletmelerin karşılaşacağı yasal prosedürler arasında gümrük vergisi önemli bir yer tutar. Gümrük vergisi, ülkeler arasında yapılan dış ticaret faaliyetlerine uygulanan bir tür vergilendirme yöntemi olarak karşımıza çıkar. Ülkeler, bu vergi aracılığıyla hem iç piyasayı korumak hem de ithal edilen ürünlerin fiyat ve kalite standartlarını gözetmek adına taleplerini şekillendirir. Ayrıca, dış ticaret vergisi olarak da bilinen gümrük vergisi, ülkelerin ekonomik politikalarında önemli bir rol oynar. Gümrük vergisi sayesinde, ithalatı yapılan ürünlerin maliyetleri artırılarak yerli üreticilere rekabet avantajı sağlanır. Bu verginin doğru bir şekilde planlanıp uygulanması, hem ekonomik dengeyi korumak hem de uluslararası ticaret ilişkilerini sürdürülebilir kılmak amacıyla büyük bir öneme sahiptir.

Gümrük Vergisi Nedir?

Gümrük vergileri, uluslararası ticarette mal giriş ve çıkışı sırasında yapılan resmi ödemelerdir. Ülkeler, sınırlarından geçen ürünlerin denetlenmesi ve düzenlenmesi amacıyla bu vergileri uygular. Bu tür vergiler, ithalat veya ihracat işlemi gerçekleştiren birey ya da kuruluşlar tarafından ödenir ve böylece devletler, sınırlarından geçen malların kontrolünü sağlar.

Gümrük vergisi, her ülkede farklı seviyelerde ve oranlarda uygulanabilir. Ülkelerin en büyük gelir kaynaklarından biri sayılan gümrük vergisi, pek çok ekonomik ve ticari düzenlemenin temelini teşkil eder. Türkiye’de gümrük vergisinin uygulanması, 4458 sayılı Gümrük Kanunu ile düzenlenir ve bu kanun çerçevesinde tüm gümrük işlemleri belirlenir.

Ödemeler, ülke ekonomisine doğrudan katkı sağlarken, aynı zamanda yerli üreticilerin korunmasına da yardımcı olur. Gümrük vergisi, ülkeye giren ithal ürünlerin fiyatını artırarak yerli ürünlerin rekabet gücünü artırır. Bu nedenle, her ülke için uygun ve adil bir ödeme türü belirlemek büyük önem taşır.

Gümrük Vergisinin İthalat ve İhracattaki Rolü Nedir?

Ülkelerin dış ticaret dengesi, ithalat ve ihracat üzerinde şekillenmektedir. İthalatın daha fazla olması, bir ülkenin cari açığı beraberinde getirir. Buna bağlı olarak iç piyasa dengesi bozulur, ulusal para değeri düşer ve borçlanma artar. Dolayısıyla devlet, dış ticaret dengesini korumak için ithalatta yüksek gümrük vergisi uygular.

Ülkeler  dış ticaret dengelemek amacıyla ithalat ve ihracat arasında gümrük vergileri uygular. Bu gibi durumlarda, ithalatın daha fazla olması cari açığı artırır ve iç piyasa dengesi bozulur. Bu da ulusal paranın değeri düşer ve borçlanma artar. Dolayısıyla devlet, dış ticaret dengesini korumak için ithalatta yüksek gümrük vergisi uygular.

Ülkelerin dış ticaret dengesi genellikle ithalat ve ihracat arasındaki dengeden oluşur. Eğer ithalatın daha fazla olması cari açığı artırır ve ulusal paranın değeri düşer, dolayısıyla devlet dış ticaret dengesini korumak için ithalatta yüksek gümrük vergisi uygular. Bu durumda iç piyasa dengesi de bozulur ve borçlanma artabilir.

Gümrük Vergisi Nasıl Hesaplanır?

Gümrük vergisi hesaplamasında, öncelikle ürünün değeri belirlenir. Bu değere, ürünün taşıma ve sigorta giderleri eklenerek toplam değer bulunur. Sonrasında bu değerin gümrük vergisi oranlarına göre belirli bir yüzdesi hesaplanır ve ödenmesi gereken gümrük vergisi belirlenmiş olur. Gümrük vergisi oranları, ülkelere ve ürünlere göre farklılık gösterebilir. Dolayısıyla, gümrük vergisi hesaplama sürecinde dikkatli olunmalı ve doğru oranlar kullanılmalıdır.

1. Gümrük Vergisi= Ürün Değeri + Navlun + Sigorta

• Ürün Değeri: 200.000 USD
• Navlun Gideri: 30.000 USD
• Sigorta Gideri: 50.000 USD
• Cıd Bedeli: 200.000 USD + 30.000 USD + 50.000 USD = 280.000 USD
• %30 Gümrük Vergisi = 280.000 USD x %30 = 84.000 USD

Dış ticaret faaliyeti için 84,000 USD vergi ödemesi gerekmektedir; bu tutar ürünlerin kategorisine ve hangi ülkeye ihracat yapıldığına bağlı olarak değişiklik gösterebilir.

Gümrük Vergisi Nasıl Ödenir?

Gümrük vergisi ödemeleri, sadece belirli kamu bankaları aracılığıyla yapılabilecektir. Bu uygulama, Gümrükler Genel Müdürlüğünün 73421605-849.04 sayılı yazılarına dayanmaktadır ve 01/06/2020 tarihinden itibaren geçerlidir. Ziraat Bankası, Ziraat Katılım Bankası, Vakıfbank, Vakıf Katılım Bankası, Halkbank ve Emlak Katılım Bankası gibi kamu bankaları üzerinden gümrük vergileri ödenebilecektir. Ayrıca, gümrük idarelerinde bulunan saymanlık veznelerinde Kamu bankaları Debit kartı ile de ödeme yapılabilecektir.

Gümrük vergisi ödemek için öncelikle belirtilen kamu bankalarından birine veya gümrük idarelerindeki saymanlık veznelerine gitmeniz gerekmektedir. Ödeme işlemi sırasında vergi borcunuzun bulunduğu gümrük idaresi tarafından sağlanan tahakkuk fişini veya fatura bilgilerini ibraz etmeniz gerekmektedir. Ödemeyi yaparken kredi kartı, banka kartı veya nakit olarak ödeme yapma seçenekleriniz bulunmaktadır. Ödemenizi tamamladıktan sonra, makbuz veya ödeme belgesi almayı unutmayınız.

Gümrük vergisi ödemelerinizin zamanında ve doğru bir şekilde yapılması önemlidir. Ödemelerinizi belirtilen tarihlerde gerçekleştirmezseniz gecikme cezalarıyla karşılaşabilirsiniz. Bu nedenle, vergi borçlarınızı zamanında ödeyerek gecikme faizlerinden kaçınabilirsiniz. Ayrıca, vergi ödeme işlemlerinizde herhangi bir sorun yaşarsanız, ilgili gümrük idaresi veya banka müşteri hizmetleriyle iletişime geçebilirsiniz.

Gümrük Vergisi Nereye Ödenir?

İhracat vergisi ödenmesi için Gümrük saymanlık müdürlüğüne yetki verilmiş olan kamu bankaları (özellikle de Ziraat Bankası, Ziraat Katılım Bankası, Vakıfbank, Vakıf Katılım Bankası, Halkbank ve Emlak Katılım Bankası) kullanılabilir. Bu bankalar aracılığıyla gümrük vergisinin ödenmesi sağlanır ve ilgili tutarın yatırılması için gerekli olan işlemler gerçekleştirilir. Bu süreç, ithalatçılar için önemli bir adımdır ve verginin zamanında ödenmesi gerekmektedir.

Söz konusu verginin ödenmesi, gümrük işlemlerinin tamamlanması ve ürünlerin serbest dolaşıma girmesi için gereklidir. Gümrük vergisi ödenmeden ürünlerin ülkeye girişi sağlanamaz ve bu durum hem ithalatçılar hem de gümrük hizmetleri açısından sorunlar yaratabilir. Bu nedenle, gümrük vergisinin ödenmesi için belirlenen bankaların hizmetlerinden yararlanılması önem taşır.

Gümrük Vergisi İadesi

Gümrük Vergisi İadesi Türkiye’de yüksek oranda ithal edilen ürünlerin gümrük vergileri üzerinden alınan vergilerin iadesini sağlayan bir uygulamadır. Bu uygulama sayesinde ihracatçılar, yurt dışından aldıkları hammadde ve malzemelerden ödedikleri gümrük vergilerini geri alarak rekabet güçlerini artırabilirler. Gümrük vergisi iadesi başvuruları Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından değerlendirilir ve onaylanır.

Gümrük vergisi iadesi başvuruları genellikle ithalatçı firmalar veya imalatçı firmalar tarafından yapılmaktadır. Başvuruların doğru ve eksiksiz bir şekilde yapılması büyük önem taşır çünkü hatalı başvurular geri çevrilebilir. Gümrük vergisi iadesi süreci genellikle uzun ve detaylı bir süreç olduğundan uzman desteği almak önemlidir.

Gümrük Vergi Muafiyeti İçin Ne Yapılmalı?

Eşyaların gümrük vergilerden muaf olması, 4458 sayılı gümrük kanunu 167. maddesinde belirtilmiştir. Bu muafiyetten yararlanmak isteyenlerin yapmaları gereken işlemler, 2009/15481 sayılı BKK’nın 45 ila 112. maddeleri ve gümrük muafiyeti tebliği ile düzenlenmiştir. Bu kapsamda, gümrük vergisi muafiyetinden yararlanmak isteyen bireylerin belirlenen süre içinde gerekli belgeleri tamamlamaları ve başvurularını ilgili kurumlara yapmaları gerekmektedir.

Eğer bir kişi veya şirket, belirli bir eşyanın gümrük vergisinden muaf tutulmasını istiyorsa, 4458 sayılı gümrük kanununun 167. maddesinde belirtilen koşullara uymalı ve gerekli belgeleri sunmalıdır. Bu süreç, 2009/15481 sayılı BKK’nın 45 ila 112. maddeleri ve gümrük muafiyeti tebliğinde ayrıntılı olarak açıklanmıştır. Başvuruların eksiksiz ve doğru şekilde yapılması, muafiyetin geçerli olması açısından son derece önemlidir.

Taşımacılık sektörünün hız ve güvenlik taleplerine yanıt veren FTL Taşımacılık (Full Truckload Taşımacılık), özellikle işletmeler için ideal bir lojistik çözüm sunmaktadır. FTL Taşımacılık, bir kamyonun tamamının tek bir göndericiye ait yüklerle doldurulması anlamına gelir ve böylece taşınan malların hasar riskini en aza indirir. Tek bir yükleme ve boşaltma noktası olması, hem zamandan hem de maliyetlerden tasarruf sağlarken, sevkiyatların daha hızlı teslim edilmesine olanak tanır. FTL, özellikle büyük hacimli ve zaman hassasiyeti yüksek olan gönderiler için tercih edilmektedir. Lojistik maliyetlerini optimize eden ve operasyonel verimliliği artıran FTL Taşımacılık, işletmelerin rekabet gücünü artırmasında da önemli bir rol oynamaktadır. 

FTL Taşımacılık Nedir?

FTL Taşımacılık (Full Truckload Transport), bir nakliye yöntemidir ve bu yöntemde tek bir müşteriye ait mallar, bir kamyonun veya treylerin tamamını dolduracak şekilde taşınır. FTL taşımacılıkta, yükleme süreci daha hızlıdır çünkü kamyon yalnızca bir müşteri için yüklenir ve teslimat süresi de genellikle daha kısadır, zira kamyon ara duraklarda ek yük almaz veya indirgeme yapmaz.

FTL Taşımacılık daha yüksek güvenlik sunar, çünkü mallar diğer gönderilerle karıştırılmaz ve olası hasar veya kayıp riskleri azalır. Bu yöntem, büyük hacimli gönderiler için uygundur ve maliyet açısından daha etkili olabilir. Özellikle zaman hassasiyeti olan ve yüksek değere sahip malların taşınmasında tercih edilir.

FTL Taşımacılık’ın en büyük avantajlarından biri esnekliğidir; nakliyatçı kendi belirlediği zaman diliminde yükleme ve boşaltma yapabilir. Ancak, bu yöntem genellikle LTL (Less Than Truckload) taşımacılığa göre daha pahalıdır, çünkü taşımacalığın maliyeti sadece bir müşteri tarafından karşılanır. Sonuç olarak, işletmeler bu yöntemi seçerken maliyet, hız ve güvenlik gibi faktörleri göz önünde bulundurmalıdır.

Komple Yük Taşımacılık Süreci Nasıl İşler?

Komple yük taşımacılık süreci genellikle büyük miktarda yükün tek bir araç ile taşınması anlamına gelir. Bu tür taşımacılıkta genellikle tır, kamyon, kamyonet gibi farklı araç tipleri kullanılır. Yükün miktarına ve taşınacağı mesafeye bağlı olarak uygun yol ve aracın seçimi büyük önem taşır. Şirketin ihtiyaçlarına göre doğru seçim yapılırsa, FTL komple yük taşımacılıkten en iyi şekilde yararlanmak mümkün olabilir.

Genellikle karayolu da kullanılır, ancak bazı durumlarda demiryolu veya denizyolu da tercih edilebilir. Ancak komple yük taşımacılığında en yaygın tercih genellikle karayolu olmaktadır. Bu taşımacılık yöntemi, yükün güvenli ve hızlı bir şekilde ulaştırılmasını sağlar.

FTL – Komple Taşımacılık Avantajları

Deniz veya karayolu, FTL komple taşımacılık diğer taşıma seçeneklerine göre daha uygun fiyatlıdır. İşletmeler için maliyetleri azaltmada önemli bir avantaj sunan bu taşıma yöntemi, diğer taşıma yöntemleriyle karşılaştırıldığında daha ekonomiktir.

Komple yük taşımacılığı ile, yanlış veya eksik ürün gönderme riski en aza indirilir. Tüm ürünlerinizin aynı yerde toplanması sayesinde, tam kamyon yükü oluşturan ürünleriniz diğerlerini beklemeden hemen yola çıkar. Bu sayede zaman kaybı önlenir ve iş süreçleriniz daha verimli hale gelir.

FTL – Komple Taşımacılık Dezavantajları

FTL taşımacılık, büyük hacimli veya ağır yükler için uygundur ancak küçük hacimli yükler için uygun değildir. Bu durum, yetersiz hacim ve yer işgal etme dezavantajlarıyla karşılaşılmasına neden olabilir. FTL lojistiği belirli bir rota üzerinde çalışır ve bu da lojistik planlama açısından esneklik sınırlarını belirler. Bu nedenle, komple taşımacılık için küçük hacimli yükler veya konteynerler daha fazla yer işgal edebilir.

FTL lojistik büyük hacimli veya ağır yükler için tercih edilirken, küçük hacimli yükler için uygun değildir. Ayrıca, belirli bir rotaya bağlı kalmak, FTL lojistiği açısından bazı zorluklar yaratabilir çünkü sınırlı esneklik sunar. Bu da lojistik planlamada sorunlara neden olabilir.

Özetle, FTL taşımacılığın küçük hacimli yükler için uygun olmaması, yeterli hacim eksikliği ve belirli bir rotaya bağlı olması nedeniyle, komple taşımacılık sistemi bazı olumsuzluklar içerebilir. Bu sebeple, FTL taşımacılığın geniş hacimli veya ağır yükler için daha uygun olduğu düşünülmektedir. Ancak, lojistik planlama açısından dikkatli bir şekilde değerlendirilmesi gereken bir nakliye yöntemidir.

Liner ve tramp taşımacılık, malları uluslararası ve yerel seviyelerde bir varış noktasından diğerine göndermek istediğiniz vakit karşınıza çıkan üç seçenekten sadece biridir. Deniz, kara ve hava yolu taşımacılıkları olarak kategorize edilen bu taşımacılık türü, farklı yük türleri, ağırlıklar ve rotalar göz önünde bulundurularak tercih edilebilir. Liner taşımacılık, sabit rotalara ve belirli zaman çizelgelerine sahip gemilerin kullanılmasıyla gerçekleşirken, tramp taşımacılık ise daha esnek bir yapıya sahiptir ve gemiler belirlenmiş rotalara bağlı kalmadan taşıma işlemini gerçekleştirir. Bu taşıma yöntemi, özellikle büyük miktarlarda yük taşınması gereken durumlarda tercih edilebilir ve nakliye maliyetlerini minimize etmek adına önemli bir rol oynamaktadır. 

Liner Taşımacılık Nedir?

Liner taşımacılık, belirli bir programa ve rota üzerinde düzenli olarak çalışan kargo hizmeti ifade etmektedir. Bu tür taşımacılık, belirli rota ve programlar dahilinde hat seferleri düzenler ve bu rotaları takip eden seferler ya da yolculukları kapsar. Liner taşımacılığın temel amacı, belirli bir güzergah üzerinde sürekli ve düzenli bir hizmet sunmaktır. Genellikle deniz yoluyla gerçekleşen bu tür taşımacılık, yolculuk sırasında belirli limanları ziyaret ederek kargo taşımacılığı gerçekleştirir.

Liner taşımacılığı, belirli bir programa ve rota üzerinde düzenli olarak çalışan kargo hizmeti anlamına gelmektedir. Hat seferleri olarak da adlandırılan bu taşımacılık türü, önceden belirlenmiş güzergahlar doğrultusunda seyreden ve belirli limanlarda duran seferleri içerir. Bu sistem, kargo taşımacılığında güvenilirlik ve düzenlilik sağlamak amacıyla geliştirilmiştir ve genellikle deniz yoluyla yapılan taşımacılığı kapsar. 

Liner hizmeti şu özellikleri kapsar:

• Genellikle konteynerli ve standart boyutlu ürünler için kullanılır.
• Bir plan ve yol haritası oluşturulmuş, liman belirlenmiştir.
• Gemiler genellikle konteyner gemileri, genel kargo gemileri veya Ro/Ro (Roll on, Roll off) gemileridir.
• Nakliye belirli bir rota ve zamana önceden planlanmıştır.

Tramp Taşımacılık Nedir?

Tramp taşımacılık, diğer deniz taşımacılık türlerinden farklı bir yöntem olarak öne çıkar. Bu taşımacılık şekli, belirli bir rota veya programa uymaz ve gemi sahipleri ya da işletmeler tarafından organize edilir. Tramp taşımacılık, diğer deniz taşımacılık türlerinden daha esnektir ve talepler doğrultusunda sefer düzenlemesi yapılabilir. Genellikle yük sahipleri ya da araç sahiplerinin belirli bir rotaya veya programlama düzenlemesine ihtiyaç duymadığı durumlarda tercih edilir. Bu sayede yük sahipleri istedikleri zaman ve istedikleri yerden yüklerini taşıtabilirler. Tramp taşımacılık, belirli kriterlere göre fiyatlandırılarak, esneklik ve hızın ön planda olduğu taşımacılık hizmeti sunar. Bu özelliğiyle Tramp taşımacılık, deniz taşımacılığı sektöründe önemli bir yer tutmaktadır.

Tramp hizmeti şu özellikleri kapsar:

• Çoğunlukla demir cevheri, kömür, tahıl ve petrol gibi yüksek hacimli yükler ile büyük boyutlu ürünler için tercih edilir.
• Gemi kiralama talepleri, tamamen veya kısmen, kiracının ihtiyaçlarına göre ayarlanabilir ve rotası kiracıların tercihlerine bağlı olarak belirlenebilir.
• Halihazırda herhangi bir program veya planlama bulunmamaktadır.
• Gemiler tipik olarak genel maksatlı gemiler, yük gemileri, tankerler ve bazı Ro/Ro gemileri olabilir.

Denizyolu Taşımacılığını İki Kısma Ayrılabilir

Tramp (Düzensiz) Taşımacılık

Liner (Düzenli) Taşımacılık

Tramp Taşımacılık: Tramp taşımacılığı, geminin tamamını veya yarısından fazlasını dolduracak şekilde çeşitli yükleri taşımak için kullanılan bir yöntemdir. Gemi sahipleri, ürünleri ve yoğun deniz trafiğine sahip limanlara yük gemileri tercih ederler. Yükler, tramp taşımacılığında ağırlıklarına göre gruplanır.

Liner Taşımacılık: Tramp taşımacılık ile kıyaslandığında, liner taşımacılığı yükleme üzerinde odaklanmaz. Liner taşımacılık genellikle hizmet odaklı bir taşımacılık şeklidir. Bu taşımacılık türünde, gemi kalkış ve varış saatleri ile transfer noktaları önceden planlanmıştır. Gemi, belirlenen limanlara gelir ve yük alır veya boşaltır. Liner taşımacılıkta gemiler tamamen dolu olmak zorunda değildir, parça yükler adet bazında gemiye yüklenir. Konteyner ve Ro-Ro taşımacılığı liner taşımacılık örneklerindendir.

Deniz yolu taşımacılığını beş farklı türde değerlendirebiliriz, bu değerlendirme yük taşıma ve gemi tiplerine göre yapılır.

1. Konteyner Taşımacılık
2. Tanker Taşımacılık
3. Ro – Ro Taşımacılık
4. Kombine Taşımacılık
5. Dökme Yük Taşımacılık

Konteyner Taşımacılık: Deniz taşımacılığında, taşınan yükün çoğu konteynerlerden oluşmaktadır, yaklaşık olarak yüzde sekseni. Genellikle parça yük taşımak için tercih edilen bir nakliye yöntemidir. Konteynerler kolayca gemilere vinçler aracılığıyla yüklenebilir ve boşaltılabilir. Bu durum, yükleme ve boşaltma sürecini kolaylaştırır ve limanda bekleyen gemilerin zamanından tasarruf edilmesini sağlar. Ancak, konteyner gemilerinin üretimi maliyetlidir, bu da konteyner taşımacılığının dezavantajıdır.

Tanker Taşımacılık: Bu tür taşımacılık, potansiyel risk içeren maddelerin nakledilmesini içermektedir. Tankerler, petrol ürünleri, gaz ve kimyasal maddeler gibi sıvı yükleri taşımaktadırlar. Bu yükler karayoluyla limana taşınmakta ve gemiye boru hatları aracılığıyla aktarılmaktadır. Gemi, varış limanına ulaştığında taşıdığı sıvı yükü kendi pompaları kullanılarak tankerlere boşaltılmaktadır.

Tankerlerin taşınması için iki farklı tür tanker kullanılır:

1. LPG Tanker: Petrol gazı taşıyan tankerlerde bulunan sıvılaştırılmış petrol gazı.
2. LNG Tanker: Sıvı doğal gaz taşıyan gemiler.

Ro – Ro Taşımacılık: Devasa yük gemileri, tır gibi araçların yüklerini taşımak için kullanılan gemilerdir.

Kombine Taşımacılık: Petrol, kuru yük, tahıl ve maden cevheri gibi maddelerin taşınmasında kullanılan bir ulaşım yöntemidir.

Dökme Yük Taşımacılık: Deniz taşımacılığı ile taşınan hububat, kömür, tuz gibi maddeler için kullanılan taşıma yöntemi dökme yük taşımacılığı olarak adlandırılır. Bu tür yükler gemilere yüklenirken ve boşaltılırken gemilerin yapısından dolayı ara kapılar kullanılabilir, çünkü taşınmaları zor olabilir.

TR dolaşım belgesi, Türkiye ile Avrupa Birliği ülkeleri arasındaki ticarette kullanılan önemli bir gümrük belgesidir. Bu belge, belirli kategorideki ürünlerin iki taraf arasında gümrüksüz olarak ithal edilmesine olanak tanır. Genellikle İhracatçılar Birliği tarafından düzenlenen A.TR dolaşım belgesi, ticaretin kolaylaştırılmasına ve maliyetlerin azaltılmasına yardımcı olur.

Avrupa Birliği, Türkiye ile ticaret yaparken kullanılabilen A.TR dolaşım belgesini kabul etmektedir. Bu belge sayesinde, Türkiye ve Avrupa Birliği üyeleri arasında mal ticareti daha hızlı ve sorunsuz bir şekilde gerçekleşebilir. İhracatçıya gümrük vergisi muafiyeti sağlar ve böylece ticarette rekabet avantajı sağlar.

Ülkeler arasındaki ticarette büyük bir öneme sahip olan A.TR dolaşım belgesi, belirli koşulları sağlayan malların serbest dolaşımını sağlar. Bu belgeyi kullanarak ihracatçılar, ticaretlerini gümrük işlemleriyle uğraşmadan daha kolay bir şekilde gerçekleştirebilirler.

A.TR Dolaşım Belgesi Ne Anlama Gelir?

A.TR kelimesinin kısaltması olan bu belge, Fransızca “Admission Temporaire Roulette” kelimesinden gelmektedir ve İngilizce olarak da A.TR Movement Certificate olarak adlandırılmaktadır.
A.TR Dolaşım Belgesi, ürünlerin gümrük birliği ülkeleri arasında serbest dolaşımını sağlar. Bu belge sayesinde, Türkiye’den AB ülkelerine veya diğer gümrük birliği ülkelerine yapılan ihracatta gümrük vergilerinden muafiyet sağlanmaktadır. Bu da Türk ihracatçılarına büyük avantajlar sağlayarak rekabet güçlerini arttırmaktadır.

A.TR belgesi, ticaretin serbestleştirilmesine ve kolaylaştırılmasına yardımcı olurken, aynı zamanda işlem ve maliyetleri de azaltmaktadır. Bu nedenle, Türkiye’de ihracat yapan şirketlerin A.TR dolaşım belgelerine sahip olmaları büyük önem taşımaktadır.

A.TR Dolaşım Belgesi Ne İşe Yarar?

A.TR Dolaşım Belgesi, Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) ülkeleri arasındaki ticaret anlaşmaları kapsamında önemli bir role sahip olan bir belgedir. Bu belge, ülkeler ve ekonomik birlikleri arasında yaygın bir uygulamadır ve işlemlerin hızlanmasına yardımcı olur.
A.TR Dolaşım Belgesi, tercihli gümrük vergi tarifelerinden yararlanmak isteyen ihracatçılar ve ithalatçılar için önemli bir avantaj sağlar. Bu belge sayesinde, vergi indirimlerinden faydalanarak ticaret işlemlerinden mali açıdan kazanç elde edebilirler. Ayrıca, belge akışı kolaylaşır ve işlemler daha hızlı bir şekilde gerçekleştirilebilir.

Türkiye ile AB ülkeleri arasındaki ticaretin artması ve gelişmesi için A.TR Dolaşım Belgesi büyük bir öneme sahiptir. Bu belge, ticaretin serbestleşmesine ve iş birliğine katkı sağlayarak ekonomik ilişkilerin güçlenmesine yardımcı olur. 

A.TR Dolaşım Belgesi Düzenleneceği Ülkeler

1. Avusturya
2. Almanya
3. Bulgaristan
4. Belçika
5. Çek Cumhuriyeti
6. Danimarka
7. Estonya
8. Fransa
9. Hollanda
10. Hırvatistan
11. İsveç
12. İspanya
13. İrlanda
14. İtalya
15. Litvanya
16. Lüksemburg
17. Letonya
18. Malta
19. Macaristan
20. Portekiz
21. Polonya
22. Romanya
23. Slovakya
24. Slovenya
25. Yunanistan
26. Kuzey İrlanda

A.TR Dolaşım Belgesi Doldurulması

1. İhracat firmasının resmi adı, detaylı adresi ve bulunduğu ülke;
2. Taşıma belgesinin tarihi ve numarası doldurulması gerekli değildir, fakat hane no.lu bölümü doldurulması zorunlu değildir.
3. İthalatçı firmanın resmi tescilli adı, açık adresi ve ülkesi belirtilir.
4. Malın hangi ülkeden ihraç edileceği, Türkiye
5. Varış ülkesi, belgeli hanenin bir parçasıdır ve mutlaka AB üyesi ülkeler arasından seçilmelidir.
6. Taşınma evle ilgili detaylar. (TIR, uçak, gemi vb)
7. Evimiz tarafından doldurulacak ve mühürlenecek yerdir.
8. Diğer üç kopyaya mühür basıldıktan sonra yeşil renkli bir kopya odada bırakılır ve odadaki yetkili kişi tarafından imzalanır. Ek olarak, bu satıra, İngilizce olarak onay tarihini gösteren bir tarih damgası basılır.
9. İhracat için seçilen ürünlerin sıralaması;
10. İhracat yapılacak ürünlerin isimleri, markaları, türleri, paketleme detayları gibi bilgiler;
11. İhracata konu malların brüt ağırlığı;
12. Gümrük İdaresi tarafından tamamlanıp onaylanır.
13. İhracatçı şirketin mühürü ve şirket yetkilisinin imzasıyla belgenin doldurulma tarihi belirtilir.

A.TR Dolaşım Belgesi Nasıl Alınır?

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği tarafından verilen dolaşım belgeleri, gümrük müşavirleri veya danışmanlık firmaları tarafından hazırlanır ve onaylanır. Bu belgelerin elektronik ortamda işlem görmesiyle satış ve onay işlemleri odalar tarafından yapılmaktadır. Peki, A.TR Dolaşım Belgesi nasıl alınır?

Elektronik ortamda yapılan başvuruda, firma adı, firma vergi numarası, firma yetkilisinin adı ve T.C. numarası, firma yetkili telefon numarası, e-posta adresi, sabit IP adresi gibi bilgiler içeren bir form doldurulur. Başvurudan sonra belgeler, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği tarafından kontrol edilir ve onaylanır.

Dolaşım belgeleri, Türk menşeili malların AB pazarına gümrüksüz ve kısıtlamasız olarak giriş yapmasını sağlayan önemli belgelerdir. Bu nedenle, firmaların dolaşım belgesi alırken gerekli tüm bilgileri eksiksiz ve doğru bir şekilde sağlamaları gerekmektedir.
A.TR Dolaşım Belgesi almak isteyen firmaların başvuru süreci hakkında daha detaylı bilgi sahibi olmaları ve işlemleri doğru bir şekilde yerine getirmeleri, gümrük işlemlerini daha hızlı ve sorunsuz bir şekilde tamamlamalarını sağlayacaktır.

A.TR Dolaşım Belgesi İçin İstenen Belgeler

• Şirket tarafından hazırlanan ticari fatura Türkçe olmalıdır ve ya Maliye Bakanlığı tarafından onaylanmış ya da Noter onaylı olmalıdır.
• Tahhütname
• Türk kökenli olmayan ürünler için menşe belirten belge olan Gümrük Giriş Beyannamesi fotokopisi ile, 3. Ülke menşeli ürünlerde Gümrük vergisinin ödendiğini gösteren Gümrük Vezne Alındısı ibraz edilmelidir.

Kopya (DUPLICATE) A.TR Dolaşım Belgesi

A.TR Dolaşım belgesi kaybolduğunda veya çalındığında yeniden düzenlenir:

Kopya Dilekçesi

• İlk kez düzenlenen ve Odadan onay alan A.TR Transit Belgesi’nin bir kopyası
• Gümrük Çıkış Beyannamesi’nin bir nüshası
• Başvuru yapılırken ihracat faturası eklenmelidir.

İkinci çoğaltılmış A.TR dolaşım belgesinde “DUPLICATE” damgası yer alırken, ilk hazırlanan dolaşım belgesinde tarih ve seri numarası belirtilir.

Ticari Faaliyetler bölümünde, Yedinci sütunda ilk dolaşım belgesinin düzenlenme tarihi ve seri numarası mutlaka belirtilmelidir ve yeni bir tarih ve numara verilmemektedir. Bu nedenle, ilk dolaşım belgesi düzenleme tarihinden itibaren geçerli olacaktır.

TR Dolaşım Belgesi ile yapılan kopya kaydı, ihracatçı gümrük idaresi tarafından onaylandıktan sonraki 4 ay içinde ithalatçı gümrük idaresine sunulmalıdır.

Sıkça Sorulan Sorular

A.TR Dolaşım Belgesi’nin Birden Fazla Orijinal Nüshası Olabilir Mi?

A.TR Dolaşım Belgesi kaybolursa, çalınırsa veya zarar görürse, ek bir kopya talep edilebilir; fakat birden fazla asıl A.TR Dolaşım Belgesi çıkarılamaz. A.TR Dolaşım Belgesi gümrük idarelerine sunulmalıdır.

A.TR Dolaşım Belgesi Sonradan Düzenlenebilir Mi?

İhracatı yapılan bir ürünün ATR Dolaşım Belgesi olmayabilir, ancak bu durumun ihracat sürecini durdurmayacağı belirtilmelidir. Ürün bir kere ihraç edildikten sonra A.TR Dolaşım Belgesi düzenlenebilir. Geçerli bir ATR Dolaşım Belgesi almak için yetkili odalara yazılı başvuru yapılmalıdır.

A.TR Dolaşım Belgesi Hangi Durumlarda Düzenlenir?

Ülkemizin Avrupa Birliği ile olan gümrük birliği sayesinde Türkiye, topluluk gümrük bölgeleri arasında doğrudan nakledilen ürünler için çeşitli belgeler düzenlemek zorundadır. Bu belgelerden biri de A.TR Dolaşım Belgesi’dir. İşlenmiş tarım ve sanayi ürünleri gibi ürünlerin serbest dolaşıma girmesi ve gümrük vergilerinden muaf tutulabilmesi için düzenlenir. Türkiye’nin Avrupa Birliği ile olan gümrük birliği, bölgesi içerisindeki ticareti kolaylaştırmak amacıyla bu belgenin kullanımını gerektirir. İki parçası arasında dolaşımda olan ürünlerin gümrük kontrollerinden muaf olabilmesi için bu belgenin bulunması önemlidir. Türkiye’nin Avrupa Birliği ile olan ticari ilişkilerinde önemli bir yere sahip olup, firmaların sınır ötesi ticaret yapmalarını kolaylaştırmaktadır. 

A.TR Dolaşım Belgesi Ne Kadar?

A.TR dolaşım belgesi, 2024 yılı için hizmet ücreti tarifesi 20 Türk lirasıdır. 

A.TR Dolaşım Belgesi Geçerlilik Süresi Ne Kadar?

A.TR Dolaşım Belgesi, geçerlilik süresi 4 ay zaman sınırlamasıyla sınırlandırılmıştır. 

Geçerli Olan Yasal Düzenlemeler Hangi Belgeler Üzerindeki AR-GE Dolaşımına İlişkin Olarak Geçerlidir?

2002/4616 sayılı karar, 03.09.2002 tarihli ve 24865 sayılı Resmi Gazete’de yayımlandı ve Türkiye ile Avrupa Topluluğu arasında oluşturulan Gümrük Birliğinin uygulanmasına ilişkin prensipleri belirlemiştir, bu prensipler Dolaşım Belgeleri tarafından yönlendirilir.

A.TR Belgesi ile EUR.1 Belgesi Arasında Ne Fark Vardır?

Türkiye veya Avrupa Birliği içinde dolaşan malların Türkiye-Avrupa Birliği Gümrük Birliği’nden faydalanmak için gereken belge A.TR Dolaşım Belgesi’dir. Bu belge, gümrük idaresi tarafından verilir ve onaylanır. Bu belge, malzemenin serbest dolaşımını kanıtlar. Diğer yandan, EUR.1 Dolaşım Belgesi ise malzemenin menşeini belgelemek için kullanılır.

Bir veya Daha Fazla A.TR Dolaşım Belgesi, A.TR Dolaşım Belgeleri ile Değiştirilebilir mi?

Türkiye veya Avrupa Birliği içinde, gümrük idaresi tarafından denetlenen bir malın tamamı ya da bir kısmı, A.TR Dolaşım Belgesi’nin orijinali ile ya da bir veya daha fazla A.TR Dolaşım Belgesi ile değiştirilebilir, malın Türkiye veya Avrupa Birliği içinde bir yere gönderilmesi gerektiğinde.

A.TR Dolaşım Belgelerinin “Geriye Dönük İncelenmesi” Nasıl Yapılır?

Bir ithalatçı ülkenin gümrük idaresi, ihracatçı ülkenin gümrük idaresi tarafından verilen A.TR Dolaşım Belgelerine güvenmemesi durumunda veya içerdiği bilgilerle ilgili şüphe duyduğunda veya A.TR Dolaşım Belgelerinin daha sonra denetlenmesini istediğinde delil toplama yöntemini kullanabilir. İthalatçı ülke gümrük idaresi tarafından yapılan, sonradan kontrol talebi üzerine, kontrollerin sonuçları on ay içinde en geç bildirilmelidir.

Eşya Tasfiye Edilmiş ve İhale Aracılığıyla Aatılmış Olsa Dahi, A.TR Dolaşım Belgesi Düzenlenebilir mi?

4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun hükmüne göre, 03.01.2001 tarihinde 24276 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve yürürlüğe giren “Tasfiye Tüzüğü”nün 6. maddesinin (a) fıkrasında belirtilen, “Eşyanın Bedelinin Tespiti” başlıklı ifadesinde, “Tasfiye edilebilir hale gelen eşyanın değeri, gümrük değeri temel alınarak belirlenir…” ifadesi bulunmaktadır. Aynı Tüzüğün 2. maddesinin (e) fıkrasında ise, “eşyanın gümrük değeri” terimi “eşyanın Gümrük Kanunu’nun 23-31. maddelerine göre hesaplanacak gümrük değeri üzerine gümrük vergileri, resimler ve fonlar eklenerek elde edilen değer” şeklinde tanımlanmıştır. Bu nedenle, tasfiyelik duruma gelen eşyanın gümrük vergileri ödenmiş ve serbest dolaşıma girmiş olduğunda, yasal bir engel olmadığı sürece ilgili eşyaya A.TR Dolaşım Belgesi düzenlenebilir.

Eğer Kullanılmış Eşyanın İhracatı A.TR Dolaşım Belgesi Düzenlemek İçin Gereken Belgeler Temin Edilemiyorsa Ne Tür Bir Prosedür İzlenmektedir?

2004/11 numaralı Gümrükler Genel Müdürlüğü Genelgesine göre, eğer A.TR Dolaşım Belgeleri için tevsik belgeleri temin edilemiyorsa, önceki yıllarda satın alınmış eşyalar için Ticaret Odaları tarafından düzenlenen ve gümrük idareleri tarafından onaylanan taleplerin karşılanması için Mali Müşavirlikler tarafından onaylanmış envanter kayıtları gereklidir. Eğer eşya daha önce alınmamışsa, işletmenin yevmiye defterinde bulunan sayfanın Mali Müşavirlikler tarafından onaylanmış bir fotokopisi gerekmektedir. Bu belgeler, A.TR Dolaşım Belgelerinin vize edilmesi için kabul edilir.

Ubak belgesi kullanım alanları konusunda bilgi sahibi olmak, uluslararası taşımacılık sektöründe faaliyet gösteren firmalar için önemli bir konudur. İlk kez 1974 yılında ECMT tarafından yürürlüğe konulan UBAK şartları ve belgeler, zamanla geliştirilmiş ve 2006 yılında Avrupa Konferansı tarafından yeniden adlandırılarak uluslararası taşımacılık formu (ITF) haline gelmiştir.

UBAK belgeleri, üye ülkelerinde faaliyet gösteren firmalara çeşitli taşımacılık avantajları sunma hedefini taşımaktadır. Ülkemizde ise UBAK belgeleri, ulaştırma, denizcilik ve haberleşme bakanlığı tarafından önceden belirlenen koşulları sağlayan firmalara tahsis edilmektedir.

Ulaştırma bakanlıkları tarafından belirlenen standartlar çerçevesinde hizmet veren firma, UBAK belgelerinin kullanım alanlarını genişletmektedir. Uluslararası taşımacılıkta etkin ve verimli hizmet sağlamayı hedefleyen firmalar, UBAK belgeleri sayesinde uluslararası alanda rekabet edebilir konuma gelmektedir.

UBAK nedir ve nasıl kullanılmaktadır konusunda detaylı bilgiler yer alacak olan konu başlığımız ve uluslararası taşımacılık sektöründe faaliyet gösteren firmalar için yol gösterici olacaktır. 

UBAK Nedir?

Ülkeler arası ticarette önemli bir rol oynayan bir belge olan UBAK, üye olan ülkelerin firmalarının çeşitli işlemleri çok daha kısa sürede gerçekleştirmesini sağlamaktadır. UBAK belgesi, sektertya tarafından üye olan ülkelere verilmekte olup, bu belge sayesinde firmaların işlemleri daha hızlı ve kolay bir şekilde tamamlanabilmektedir.

– UBAK belgesi, üye olan ülkeler arasında çeşitli kotalar dahilinde verilmektedir.
– Üye olan ülkeler, kendilerine verilen kotayı sağlayarak firmalara tahsis ederek, birçok işlemi çok daha rahat şekilde gerçekleştirmelerini sağlamaktadır.

UBAK belgesi, ülkelerin ticaret hacminin artmasını, işlem sürelerinin kısalmasını ve firmaların uluslararası işlemleri daha verimli bir şekilde yürütebilmesini sağlamaktadır. Bu belge, yalnızca üye olan ülkelerin firmalarına hizmet veren bu ülkelerde geçerli olup, işlemlerin daha hızlı ve kolay bir şekilde tamamlanmasına olanak tanımaktadır.

UBAK belgesinin getirdiği kolaylıklar sayesinde, firmalar uluslararası ticarette daha rekabetçi bir konuma sahip olabilir ve işlemlerini daha efektif bir şekilde yürütebilirler. 

Taşımacılık faaliyetlerini yürütebilmek amacıyla, UBAK belgesinin yanında, nakliyat aracının da farklı evraklara ihtiyacı bulunmaktadır. Bu evraklar, genel olarak aşağıda belirtilen biçimde özetlenebilir:

• Araç muayene kaydının güncel olduğu ve aracın tüm muayenelerinin hatasız bir şekilde tamamlandığı ifade edilmektedir.
• Ulaşım faaliyetlerini yürüten aracın, belirlenen güvenlik prosedürlerine uygun olduğunu kanıtlayan bir ‘Uygunluk Sertifikası’ bulunmalıdır.
• Yalnızca UBAK belgesi ile yapılan taşımalarda araçlar için zorunlu olan bir diğer koşul, aracın seyir defterinin düzenli tutulmasıdır. Bu seyir defteri önceden belirlenen tüm kriterlere uygun şekilde eksiksiz ve net olarak doldurulmalıdır.
• Yukarıda belirtilen dokümanların yanı sıra, yalnızca UBAK belgesine dayalı olarak gerçekleştirilen taşımalar için, ilgili UBAK belgesinin de aracın içinde mevcut olması zorunludur.
• Nakliyat araçları, nakliye sırasında Yol Değerlilik Testi raporuna sahip olmalıdır.
• Ulaşım araçları, motorlu araçların emisyon ve gürültü standartlarına uygunluğunu sağlamak için belirli belgelere sahip olmalıdır. Bu belgeler, Yalnızca EURO III, IV ve V standartlarını karşılayan araçlar için geçerlidir.

UBAK Belgesi Ne İşe Yarar?

Ticaretin globalleştiği günümüz dünyasında, uluslararası taşımacılık ve lojistik hizmetleri büyük bir önem kazanmıştır. Uluslararası ticaretin sorunsuz bir şekilde gerçekleştirilmesi için çeşitli belgelerin ve sertifikaların kullanımı zorunlu hale gelmiştir. Bu belgelerden biri de UBAK Belgesi olarak bilinir. UBAK Belgesi (Uluslararası Büro için Akreditasyon Kantarı), uluslararası taşımacılık sektöründe faaliyet gösteren firmaların sahip olması gereken önemli bir yetkinlik belgesidir. Bu belge, taşımacılık ve lojistik şirketlerinin uluslararası alanda hizmet verebilme yetkinliğini gösterir ve belgenin sahibi şirketlerin taşımacılık kapasitesi ve güvenilirliği konusunda bir garanti sunar. UBAK Belgesi’nin işlevsel önemi, taşımacılık sektöründe standartların yükseltilmesi ve kaliteli hizmet sunulması açısından büyük bir değere sahiptir.

UBAK Belgesini Nasıl Alabilirim?

UBAK belgesi, uluslararası taşımacılık sektöründe faaliyet gösteren tüm üyeler için önemli bir belgedir. UBAK belgeleri, UBAK sekterya tarafından belirlenen belirli kotalar dahilinde üye ülkelere tahsis edilmekte ve bu belgeleri alan firmalar, hangi firmalara kullandıracaklarını kendileri belirler.

– UBAK belgeleri yıllık olarak dağıtılır ve takvim yılı olan 1 Ocak-31 Aralık tarihleri arasında geçerlidir
– Belge üzerinde yazan yıl, belgenin geçerlilik yılını ifade eder
– UBAK belgesi, taşıma süresince araçta bulundurulması zorunlu olan bir belgedir
– Belge başka bir firmaya kesinlikle devredilemez
– Bu belgeler, ülkeye giriş çıkışlar sırasında Ulaştırma Bakanlığı bünyesinde görevli personellerce kontrol edilir
UBAK belgesi almak isteyen firmaların belirtilen süreçleri takip etmesi ve belgeye sahip olmaları, uluslararası taşımacılık faaliyetlerinde yasal olarak işlem yapabilmeleri için önemlidir. Bu belge sayesinde üye ülkelerde taşımacılık faaliyetlerini yürüten firmalar, yasal zorunlulukları yerine getirerek operasyonlarını sorunsuz bir şekilde sürdürebilirler.

UBAK Belgesi Hangi Ülkeler Üye?

UBAK Belgesi, ITF üyesi olan bir dizi ülkenin kabul ettiği bir belgedir. Bu belge, dünya genelinde çeşitli ülkelerin katılımıyla uluslararası bir standart oluşturmak için tasarlanmıştır. UBAK Belgesine sahip ülkeler arasında şunlar bulunmaktadır:

• Türkiye
• Azerbaycan
• Arnavutluk
• Ermenistan
• İngiltere
• Ukrayna
• İsveç
• İsviçre
• Slovenya
• İspanya
• Rusya Federasyonu
• Karadağ
• Sırbistan
• Romanya
• Slovakya
• Polonya
• Portekiz
• Norveç
• Moldova
• Hollanda
• Lüksemburg
• Malta
• Litvanya
• Lihtenştayn
• İtalya
• Letonya
• Macaristan
• Almanya
• İrlanda
• Yunanistan
• Makedonya
• Gürcistan
• Finlandiya
• Fransa
• Danimarka
• Estonya
• Hırvatistan
• Çek Cumhuriyeti
• Bosna Hersek
• Beyaz Rusya
• Bulgaristan
• Belçika
• Avusturya

UBAK Üyesi Ülkeler Ne Tür Taşıma Yapabilir?

Uluslararası Kara Taşımacılığı Anlaşması (UBAK), üye ülkeler arasındaki ticari ve lojistik ilişkilerin düzenlenmesi açısından hayati bir rol oynar. Bu anlaşmaya dayanarak verilen UBAK izin belgesi, belirli standartlar ve koşullar altında, üye ülkeler arasında mal taşımacılığı yapabilme hakkı verir. UBAK izin belgesinin geçerli sayıldığı üye ülkelerin topraklarında, yalnızca belirlenmiş yükleme ve boşaltma noktaları arasında mal taşımak mümkündür. Bu belgenin etkin kullanımı için, üzerinde bulunması koşuluyla, gerekli evraklar ve taşıma şartları, kullanım kılavuzunda detaylı bir şekilde belirtilmiştir. Bu sistemin iki UBAK üyesi ülke arasındaki taşımacılık operasyonlarını ne denli kolaylaştırdığını anlamak önemlidir.

UBAK izin belgesi, nakliye faaliyetlerine olanak tanıyan resmi bir dokümandır; örneğin, bir Türk taşıtı, bir şirketin hesabına, ilgili yıl boyunca, bir UBAK yetki sertifikası kullanarak, aynı zamanda bir UBAK üyesi olan Polonya’ya, varış ve transit geçiş yapılan ülkelerde başka bir geçiş belgesine ihtiyaç duymadan taşımacılık gerçekleştirebilmektedir. Bu düzenleme, üye devletler arası lojistik ve ticaret akışının daha verimli ve sorunsuz olmasını sağlamakta ve taşıma işlemlerini kolaylaştırmaktadır.

Demuraj masrafı, taşımacılık ve lojistik sektöründe sıkça karşılaşılan bir terim ve kavramdır. Bu sektörlerde faaliyet gösteren birçok teknik terim arasında en önemlilerinden biri de demurajdır. Basit ifadeyle, taşımacılık hizmetinde belirlenen sürenin aşılması durumunda uygulanan bir tür cezai ücrettir. Genellikle bir konteyner ya da yükün belirtilen süre içinde boşaltılmaması veya taşınmaması durumunda taşıyıcı veya liman yetkilileri tarafından demuraj ücreti talep edilmektedir. Gecikme durumu arttıkça, yükün beklediği süreye oranlı olarak demuraj ücreti de artabilir.

Bu nedenle, demuraj masrafının doğru bir şekilde yönetilmesi ve gerekli önlemlerin alınması oldukça önemlidir. Demuraj, taşımacılık süreçlerinde zamanında hareket etmenin ve işlemlerin sorunsuz bir şekilde tamamlanmasının önemini vurgulamaktadır. Bu yazımızda sizlere, demurajın ne olduğu, nasıl uygulandığı ve nasıl önlenebileceği gibi konular ele alınacaktır. 

Demuraj Bedeli Nedir?

Demuraj bedeli, ithalat sürecinde taşıyıcı firma ile ithalatçı firma arasında imzalanan bir sözleşme kapsamında belirlenir. Sözleşme, hem taşınan malların korunması hem de taşıyıcı firmanın yol güzergahı belirlenirken dikkate alınacak unsurları içerir. Denizyolu taşımacılığı için önemli bir maliyet unsuru olan demuraj bedeli, taraflar arasında anlaşmazlıkları önlemek ve taşıma sürecini düzenlemek için kullanılır.
İthalatçı firmanın malı alırken taşıyıcı firmaya ödemesi gereken bir tür taşıma bedeli olan demuraj bedeli, taşıma sürecindeki belirsizliklerin azaltılmasına yardımcı olur. Sözleşme imzalandıktan sonra hem taşıyıcı firmanın hem de ithalatçı firmanın hakları ve sorumlulukları belirlenir ve her iki taraf da bu çerçevede hareket eder.

Demuraj kavramını kavramak için öncelikle serbest sğre kavramını yani free time kavramını anlamak gerekmektedir.

Serbest Süre Nedir?

Lojistik sektöründe önemli bir kavram olan serbest süre, taşımacılık işlemlerinde önemli bir rol oynamaktadır. Genellikle denizyolu taşımacılığında kullanılan serbest süre, konteynerlerin gemiden indirilmesi ve ardından taşıyıcı firmanın belirli bir zaman boyunca limanda ek ücret talep etmeden beklemesine izin verir. Bu süre, taşıma yöntemine göre farklılık gösterir ve ülke, liman ve konteyner türü gibi faktörler dikkate alınarak belirlenir.

Serbest süre olarak adlandırılan bu uygulama genel olarak standart kuru yük konteynerlerinde 7 gün, soğutmalı konteynerlerde ise 5 gün olarak belirlenmektedir. Ancak parsiyel yükler için serbest süre uygulaması bulunmamaktadır. İthalatçı firma, gümrük işlemlerini tamamladıktan sonra malları kendi deposuna taşırken, boş konteyneri de belirlenen yere teslim etmek durumundadır.

Denizyolu taşımacılığında serbest süre kavramı, taşıma sürecinin verimliliğini artırmak ve taşıyıcı firmaların limanda gereksiz bekleme sürelerinden kaynaklanan maliyetleri en aza indirmek amacıyla kullanılır. Bu sayede hem taşıyıcı firmaların hem de ithalatçıların işlemleri daha hızlı ve düzenli bir şekilde tamamlanabilmektedir. 

Demurajın Sebepleri Nelerdir?

Gönderici tarafından kontrolünde olmayan çeşitli faktörlere bağlıdır. Bu sebepler dolayısıyla demuraj bedeli ödemeye maruz kalabilir ve gönderici bu durumdan etkilenir. Şu şekilde:

• Gönderen ve alıcı arasındaki iletişim sorunları ve belirsizlikler sebebiyle demuraj ücreti talep edilebilir.
• Konteynerin günlük denetimi veya bekleme süresi nedeniyle ertelenmesi durumu meydana gelebilir.
• Kargonun alınmamasının başka bir olası nedeni de, gönderinin satış siparişiyle eşleşmemesidir.
• Belgelerdeki hatalar, eksiklikler veya sahtecilik durumunda alıcıdan demuraj ücreti talep edilecektir.
• Alıcı, belirlenen teslim süresi içinde zamanında teslimatın gerçekleştirilememesi halinde karşılaşabileceği durumları deneyimleyebilir.
• Eşyaların teslim alınmasıyla sorumlu kişinin, konteynerin varış saati veya tarihi hakkında bilgi sahibi olmaması durumunda gümrük işlemlerinin zamanında tamamlanamaması halinde demuraj ücretleri uygulanabilir.

Demuraj Masrafı Nedir?

Demuraj masrafı, özellikle denizcilik endüstrisinde sıkça karşılaşılan, geminin belirlenen süreden daha uzun süre bir limanda demirleyerek yükünü boşaltma veya yükleme işlemi nedeniyle gemi sahibine ödenen ek maliyettir. Bu terim, yükleme veya boşaltma işlemlerinin planlanandan daha fazla zaman alması sonucunda ortaya çıkar ve gemi sahiplerinin bu gecikmelerden kaynaklanan zararlarını telafi etmek amacıyla uygulanır. Demuraj masrafının hesaplanması ve tahsili, hem gemi sahipleri hem de yük sahipleri arasında önemli bir mesele olup, ticari deniz taşımacılığının maliyet ve operasyonel etkinliğini doğrudan etkileyen faktörler arasında yer alır. 

Demuraj Bedeli Nasıl Hesaplanır?

Demuraj bedelinin nasıl hesaplandığını merak ediyorsanız, doğru yerdesiniz. Gemi içinde bulunan konteyner sayısına göre değişen demuraj bedeli, limanda bekleyen gemiler için belirlenen bir ücrettir. Gemi, belirlenen kalkış süresine kadar limanda beklediği gün sayısına göre demuraj masrafı öder. Bu süre genellikle geminin önceden belirlendiği günlerin dışında limanda olmasında gereken ek bir süredir.

Demuraj hesaplamada bakılan temel nokta, geciken gün sayısıdır. Eğer gemi belirlenen kalkış süresinden sonra hareket ederse, geciken her gün için ekstra bir demuraj bedeli ödenmelidir. Bu durumda, geminin limandan ayrıldığı güne kadar geçen gün sayısı ve geciken gün sayısı üzerinden demuraj masrafı hesaplanır.

Özellikle gemi taşımacılığı sektöründe sıkça karşılaşılan bu durumu anlamak ve demuraj masrafının nasıl hesaplandığını öğrenmek, gemi sahipleri ve işletmecileri için oldukça önemlidir. Tanınan ek sürelerin ne zaman devreye girdiğini ve geciken gün sayısının nasıl belirlendiğini bilmek, gemi gecikmelerinden kaynaklanan ek maliyetleri minimize etmeye yardımcı olabilir. 

Demuraj Masrafı Gider Olarak Gösterilir mi?

Demuraj masrafı, taşıtan şirketler açısından önemli bir mali konu olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu masrafların navlun gideri olarak muhasebeleştirilmesi, kanunlarca belirlenmiştir ancak bazı durumlarda gider gösterilerek muhasebeleştirilmesi mümkün olabilmektedir. 

Demurajı Kim Öder?

Demuraj, taşımacılık sektöründe sıklıkla karşılaşılan önemli bir konsepttir ve genellikle gemi yüklerinin belirtilen süre içerisinde boşaltılmaması veya taşınmaması durumlarında ortaya çıkan ekstra ücretleri ifade eder. Bu ücreti, taşıma kontratına uygun olarak hareket etmeyen taraf öder. Demuraj ücretinin kim tarafından ödeneceği, ihracatçı ya da ithalatçı gibi taşıma işleminin iki ana aktörü arasında, yükün işlem sürecine ve taşınma şartlarına bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Eğer yükünü belirtilen süre içinde boşaltmazsa veya taşımazsa, ilgili taraf demuraj ücreti ödemek zorunda kalır. Bu kural, taşımacılık operasyonlarında zamanın önemini vurgular ve tüm partileri yüklerini zamanında işleme alarak ek maliyetlerden kaçınmaya teşvik eder. Dolayısıyla, demuraj ücretlerinin uygulanması, taşımacılık sektöründe verimliliği artırmayı hedeflerken, aynı zamanda ihracatçı ve ithalatçılar için planlama ve organizasyon disiplinini de ön plana çıkarır. 

Demuraj Ücretinden Nasıl Kaçınabilir?

Kaçınmanız gereken durumlar şu şekildedir:

• Herkesin şeffaf ve açık bilgilere sahip olması, gönderim sırasında oluşabilecek gecikmeleri veya yanlış anlamaları engellemek için oldukça önemlidir.
• Sevkiyatın başlangıç ve varış noktalarındaki ayarlar hakkında bilgi sahibi olmak önemlidir. Gümrük süreciyle ilgili ayrıntıları öğrenmek ve gönderinin bulunduğu konum hakkında bilgi almak için nakliyat sağlayıcısıyla düzenli iletişim kurulmalıdır.
• Planlama yaparken, çeşitli seçenekleri değerlendirmek oldukça önemlidir. Dolayısıyla, sevkiyat sırasında her zaman alternatif planlarınızın olması gerekmektedir. Olası gecikmeler durumunda, yedek bir kamyon şoförü bulundurmanın önemli bir faydası olacaktır.
• Planlar önceden yapılmalı ve alıcı en yakın zamanda düzenlenmelidir. Bu şekilde, konteyner için uygun koşullarda, doğru zamanlama ve en ekonomik fiyatlarla taşıma firmaları ile anlaşmak daha kolay olacaktır.

CIF teslimi, uluslararası ticarette sıkça karşılaşılan bir teslim şeklidir. Bu teslim şekli, satıcının malları yükleme limanında gemiye taşıyarak küpeştesi üzerine teslim etmesini ifade eder. Malın alıcıya teslim edilmesi, gerçekleştiği anda malın alıcı tarafından kabul edildiği anlamına gelir. CIF teslimi, genellikle deniz yolculuğu gerektiren ticaret ilişkilerinde tercih edilir.

Bu teslim şeklinde satıcı, malın taşınması için gerekli olan sigortayı da yapar. Yani, CIF tesliminde satıcı, hem taşıma masraflarını hem de sigorta maliyetlerini karşılar. Ancak, mal alıcısı için sigorta, malın taşıma sırasında zarar görmesi durumunda önemli bir güvence sağlar.

CIF Nedir?

ICC’nin 1936 yılında ilk olarak düzenlediği Incoterms’lerden biri olan CIF teslim şekli, malın teslim şeklini belirleyen en eski ve sık kullanılan yöntemlerden biridir. CIF, “Cost, Insurance and Freight” kelimelerinin baş harflerinden oluşur ve ICC’nin 1936, 1953, 1980, 1990, 2000, 2010 ve 2020 broşürlerinde de yer almaktadır.

CIF taşıma şekli, satıcıya yükü taşıma, sigorta ve taşıma ücretleri ödemekle yükümlü olduğu anlamına gelir. Bu teslim şeklinde, satıcı malı belirtilen varış limanına kadar taşırken, risk ve masraflar alıcıya aittir. Alıcı, malı varış limanında sigorta yaptırmalı ve gümrük işlemlerini gerçekleştirmelidir.
CIF teslim şekli, özellikle uluslararası ticarette sıkça tercih edilen bir yöntemdir, çünkü satıcı ve alıcı arasında net bir şekilde risk ve sorumluluk paylaşımı sağlar. Bu yöntem, malın taşınmasının tamamen satıcı tarafından organize edilmesini sağlar ve alıcıya da malın gümrük işlemlerinden sonra teslim almasıyla ihtiyacı olan bilgi ve belgeleri sunar.
CIF taşıma şekli, hem satıcı hem de alıcı için net bir şekilde belirlenmiş görevler sunar, ICC’nin Incoterms kuralları çerçevesinde ticaretin güvenli ve sorunsuz bir şekilde gerçekleşmesini sağlar.

CIF Açılımı Nedir?

CIF, İngilizce terimi kısaltılmış hali olarak kullanılan bir ekonomi terimidir. Uzun hali “Cost İnsurance Freight” Türkçesi ise Maliyet Sigorta Navlun” anlamına gelir. CIF terimi genellikle uluslararası ticarette kullanılır ve malın maliyetinin taşıma, sigorta ve navlun masraflarını içerdiğini ifade eder. 

CIF Taşıma Şekli Farkları Nelerdir?

Uluslararası ticarette ihracatçı ve firma arasında yapılan sözleşme imza sürecinde, malın taşınma şekli oldukça önemli bir detaydır. CIF teslim şekli, satıcı olan firma tarafından belirlenen taşıma şartları ve malın güvenliği konusunda bazı önemli olgular içermektedir. Bu taşıma şekli, satıcı firmanın ürünü alıcı firma tarafına karşılığı satarak, malın teslimatı öncesi tüm masrafları kendisi karşılaması üzerine kuruludur.

CIF taşıma şekli, alıcı firmaya birçok avantaj sağlamaktadır. Özellikle malın teslimat aşamasında satıcı firmanın tüm sorumluluğu üstlenerek, malın koruma altına alınmasını ve satışının kolaylaşmasını sağlamaktadır. Bu sayede alıcı firma, satıcı firmaya bedel karşılığında malı güvenle teslim alabilir ve bu süreçte herhangi bir sorumluluğu üstlenmek zorunda kalmaz.
CIF teslim şekli, uluslararası ticarette satıcı ve alıcı firma arasında yapılan sözleşmelerde sıkça tercih edilen bir yöntemdir. Her iki tarafı da koruyan bu taşıma şekli, malın güvenliği ve doğru teslimatı konusunda ek bir güvence sağlamaktadır. Bu şekilde, ticarette taraflar arasında daha sağlam bir temelin oluşturulmasına yardımcı olur.

CIF Teslim Şeklinde Malların Sigortalanması Kime Ait?

CIF teslim şeklinde malların taşınması denizyolu ile yapıldığında, taşıma sürecine ilişkin olarak sigortalanması gerekmektedir. Peki, bu sigorta kime ait olmalıdır? Genellikle CIF teslim şeklinde yapılan taşımaya ilişkin sigortanın satıcı tarafından yapılması gerekmektedir. Ancak, bu sigorta asgari düzeyde olabilir ve uluslararası taşımalarda güvenilir bir firma tarafından düzenlenmelidir.
CIF teslim şeklinde yapılan taşımalarda, malların sigortalanması satıcıya ait olmakla birlikte, sigorta poliçesi genellikle alıcı adına düzenlenir. Bu sayede, alıcı malın sevk ve sigorta belgelerini kolayca alarak gümrük işlemlerini hızlıca tamamlayabilir.
Özetle, CIF teslim şeklinde malların taşınması denizyolu ile yapıldığında, sigortanın satıcı tarafından asgari düzeyde olmak üzere uluslararası ve güvenilir bir firma tarafından yapılması yaygın bir uygulamadır.

CIF Teslim Şeklinde Alıcının Yükümlülükleri

CIF teslim şeklinde alıcının yükümlülükleri, uluslararası ticarette oldukça önemli bir konuyu oluşturmaktadır. Bu teslim şeklinde, satıcı tarafından malın taşınması için gerekli olan antrepoya boşaltma işlemleri ve ithalat işlemleri gerçekleştirilir. Malın gümrük işlemleri, iç taşıma ve diğer yükümlülükleri ise alıcıya ait olup, bu masrafları alıcı tarafından karşılanır.

Alıcı, satıcı tarafından belirtilen tahmini varış tarihine kadar malın gümrük işlemlerinin tamamlanmasını ve antrepoya boşaltılmasını sağlamakla yükümlüdür. Ayrıca, iç taşıma ve diğer lojistik süreçlerde de belirtilen tarihlerde gerekli önlemleri almalıdır. Bu süreçlerde oluşabilecek herhangi bir gecikmeden doğan ek masraflar da yine alıcı tarafından karşılanır.
CIF teslim şeklinde alıcının yükümlülükleri, satıcı tarafından alıcıya bildirilerek net bir şekilde belirtilir. Bu sayede hem satıcı hem de alıcı, teslim sürecinin sorunsuz bir şekilde gerçekleşmesi için gerekli adımları atabilir. 

Hem yurt içi hem yurt dışı ürün satışı yapan firmalar için önemli bir adımdır. Bu liste, sattıkları ürünlerin detaylarını içeren bir paketleme listesidir ve müşterilerin taleplerine göre hazırlanması gerekir. Özellikle ihracat yapılan ürünler için koli, paket, rulo benzeri ambalajların detayları içeren bu liste, gönderilerin hem güvenli hem de düzenli bir şekilde taşınmasını sağlar.

Ürünün doğru şekilde paketlenmesi ve gönderilmesi için oldukça önemlidir. Özellikle uluslararası gönderilerde gümrük işlemlerinin hızlı bir şekilde tamamlanması için bu liste büyük bir önem taşır. Firmaların müşteri memnuniyetini arttırmak ve gönderilerin sorunsuz bir şekilde teslim edilmesini sağlamak amacıyla çeki listesinin detaylı bir şekilde hazırlanması gerekmektedir.

Packing list, ürün satışı yapan firmaların vazgeçilmez bir parçasıdır ve doğru bir şekilde hazırlanması, işlerin sorunsuz bir şekilde ilerlemesine yardımcı olur. 

Çeki Listesi Nedir?

İhracat işiyle uğraşanlar için oldukça önemli olan çeki listesi, yapılan tüm ürünlerin paketlenme şekilleri ve paket adedi gibi bilgileri belirleyen önemli bir evraktır. İhrac edilecek malların ambalaj bilgisi üzerinde yer almalı ve belirlenen paket adedi doğrultusunda paketlenmelidir. Çeki listesi, ihraç edilecek ürünlerin çeşitli detaylarını içermekte olup, bu detaylar ihracatı gerçekleştirecek olan firmaların işini kolaylaştırmaktadır.

Çeki listesi verilen isim üzerinde, paketlenen ürünlerin açıklamaları, ambalaj bilgileri ve paket adedi gibi detayları barındırır. Bu listede, ihraç edilecek malların içerikleri ve paketlenme şekilleri belirtilir. Aynı zamanda, ihracatı gerçekleştirecek firmaların gümrük işlemlerinde de kullanılan bir belgedir. Çeki listesi ne kadar detaylı ve doğru şekilde hazırlanırsa, ihracat süreci o kadar sorunsuz ve hızlı bir şekilde gerçekleşir. 

Çeki Listesi Nasıl Hazırlanır?

İhracat işlemleri yapmak isteyen yeni başlayan firmalar için en önemli adımlardan biri çeki listesi hazırlamaktır. Ancak bu süreçte aklında oluşan birçok soru bulunan girişimciler için bu adım kafa karıştırıcı olabilir. Çeki listesi, ihracat işlemlerinde gerekli olan belgeleri ve adımları belirlemek için kullanılan kılavuz niteliğinde bir liste şeklinde hazırlanmaktadır. Bu liste genellikle fatura, taşıma belgesi, sigorta poliçesi, döküman akreditifi gibi belgeleri içermektedir. Çeki listesi nasıl hazırlanır sorusunun yanıtı ise şu şekilde sıralanır:

• İşletmelerin genellikle gözden kaçırdığı bir diğer önemli nokta, çeki listesine satıcı ve alıcı firmaların bilgilerini eklemektir. Çeki listesinin alt kısmında genellikle teslim eden ve teslim alan firma bilgileri bulunmalıdır.
• Listede yer alan çekin içinde, ürünlerin fiyatıyla birlikte birim ve toplam fiyatlarının yanı sıra miktarları da belirtilmelidir.
• Çeki listesine eklenen ürünün türü ve ayrıntıları hakkında bilgi sahibi olmak, işlemleri daha sorunsuz hale getirecektir.
• Ürün satıldığında paketleme yöntemi ve toplam paket sayısı kesinlikle fatura üzerinde belirtilmelidir.

1. Genel Bilgiler Çeki Listesi Yazılması

Belge Başlığı: İhracat ve ithalat işlemlerinde tercih edilen belge, Packing List adlı listedir.

İthalataçı Firma: İthalat yapan firmaların adı, adresi ve iletişim bilgileri, Importer, Buyer ve Consignee olarak adlandırılmalı ve belirtilmelidir.

İhracatçı Firma: Bir şirketin ihracat faaliyetlerini yürüttüğü adresi ve iletişim bilgilerinin yer aldığı başlık olarak, İhracatçı, Satıcı veya Gönderen adı belirtilmelidir.

Teslim Şekli: Çeki listesine referans yapmaya gerek yoktur. Bilgi faturada yer alması yeterlidir.

Malların Tanımı: Malların açıklamasının yer alması gereken bir çeki listesi başlığı olarak Description of Goods kullanılmalıdır.

Çeki Listesi Numarası ve Tarihi: Çeki listesi numarası Packing List Number’ın altında yer almalıdır ve çeki listesinin düzenlenme tarihi Date of Issue başlığı altında belirtilmelidir.

Akreditif Numarası: İhracat işlemlerinde, Akreditif Numarası Letter of Credit Number kısmına çeki listesine eklenmelidir.

Menşe Bilgisi: Ürünün nereden geldiği, malın menşei nereye ait olduğu, menşe bilgisi çeki listesinde belirtilmelidir.

Fatura Numarası ve Tarih: Genellikle gereksiz. Bazı uygulayıcılar, ticari fatura ile çeki listesi arasında ilişki kurmak amacıyla ticari fatura numarası ve ticari fatura tarihinin çeki listesine yazıldığını gösteriyor.

2. Kap Adedi ve Ağırlık Bilgileri Çeki Listesi Eklenmesi

Net Ağırlık: Sadece ürünün ağırlığını gösteren net ağırlık bilgisinin girildiği kısım Net Ağırlık olarak adlandırılmalıdır.

Kap Adedi ve Ambalaj Şekli: Yükleme sayısı ve türü, hangi ambalaj şeklinin kullanıldığını belirten bir çeki listesine kaydedilmelidir.

Brüt Ağırlık: Ürün ve ambalaj ağırlıklarının toplamı olan brüt ağırlık bilgisinin, Gross Weight başlığı altına girilmesi gerekmektedir.

3. Taşımaya İlişkin Bilgiler Çeki Listesine Eklenmesi

Havayolu Taşımasında Çeki Listesine Eklenmesi Gerenekler:

• Havayolu Taşıma Senedi Numara
• Varış Hava Limanı
• Kalkış Hava Limanı

Denizyolu Taşımasında Çeki Listesine Eklenmesi Gerekenler:

• Mühür Numarası
• Sefer Numarası
• Teslimat Yeri
• Teslim Yeri
• Yükleme Limanı
• Boşaltma Limanı
• Gemi İsmi
• Konteyner Numarası

Karayolu Taşımasında Çeki Listesine Eklenmesi Gerekenler:

• Plaka Numarası
• Mallar Nihai Teslim Adresi
• Mallar Teslim Yeri

Çeki Listesi Hazırlarken Dikkat Edilmesi Gerekenler

Çeki listesi, nakliyesi yapılacak ürünlerin yer aldığı belge olarak bilinir ve konteyner taşımacılığı yapılacak ihracatı ürünler için son derece önemlidir. Özellikle farklı çeki listelerinin hazırlanması şarttır, çünkü tek konteyner içerisine sığmazsa, titizlik gerektirmektedir. Tarihe, ilgili fatura numarasına, paket ağırlığına ve her paket içerisinde ne olduğuna dair ürün tanımları ve GTIP kodu gibi detaylara özen gösterilmesi gereken çeki listeleri, konteynere yerleştirilen gönderilerin tamamı için tek bir çeki listesi oluşturulur. Ancak, gönderiler aynı konteyner içerisine sığmaz ise, birden fazla konteyner kullanılacaksa her konteyner için ayrı çeki listesi oluşturulması gerekmektedir. Bu noktada özellikle dikkat edilmesi gereken husus, gönderilerin eksiksiz ve doğru bir şekilde belirtilmesidir. Yanlış bir bilgi veya eksik bir detay konteyner taşımacılığında ciddi sorunlara yol açabilir.

Çeki Listesi Örneği

Gabari, bir mülkün sahip olduğu yasal hakları ve sınırlamaları belirleyen bir kavramdır. Bu terim, genellikle inşaat projelerinde yapılacak olan bina veya yapıların ölçüleri üzerinde hakim olması gereken konuları kapsar. Gabari hesaplama işlemi de bu noktada devreye girer ve bir mülkün üzerine yapılabilecek maksimum inşaat alanını belirlemek için kullanılır. Ancak, bu karmaşık hesaplama işleminin hepsine hâkim olmak zordur. Bu yüzden, gayrimenkul sahiplerinin veya yatırımcıların bu konuda bilgi sahibi olmaları önemlidir. Bu makalede, gabari hesaplama konusunda detaylı bilgiler bulabilir ve bu terimin ne anlama geldiğini öğrenebilirsiniz. 

Gabari Ne Demek?

Bu terim Fransızca kökenli olan “gabarit” sözcüğünden türetilerek dilimize giren bir terimdir. Gabari ebat veya ölçü anlamlarını taşır ve sıklıkla karayolu ile ilgili süreçlerde kullanılan bir terimdir. Özellikle köprü ve tünellerin inşası için kullanılan terim olarak karşımıza çıkar.
Gabari terimi aynı zamanda beyaz eşya gibi büyük ve hacimli ürünlerin taşınması için de kullanılmaktadır. Bu terim genellikle taşımacılık sektöründe ve lojistik operasyonlarda sıkça kullanılan bir terimdir.

Gabari kavramı, belirlenmiş olan maksimum ölçüler içerisinde taşımacılık yapılmasını sağlayan bir kriter olarak da karşımıza çıkar. Bu ölçüler yükseklik, genişlik ve uzunluk gibi değerleri kapsar ve taşımacılıkta oluşabilecek sorunları önlemek amacıyla belirlenir.
Tüm bu anlamlarıyla gabari terimi, farklı sektörlerde ve alanlarda kullanılan önemli bir terim olarak karşımıza çıkmaktadır. 

Gabari Belirlemenin Amacı Nedir?

Belediyelerin kentlerin yapısal anlamda düzenli bir yapılanma sağlamak için önemli bir rol oynadığı inkar edilemez bir gerçektir. Bu noktada, yapılanma sürecinde belirlenen kriterlerin doğru bir şekilde uygulanması ve yapılacak binaların güvenlik standartlarına uygun olması oldukça önemlidir. Gabari belirlemesi de bu sürecin önemli bir adımı olarak karşımıza çıkmaktadır.

Gabari belirlemenin amacı nedir sorusuna yanıt ararken, planlanan bir binanın çeşitli kriterler doğrultusunda yapısal özelliklerinin belirlenmesi ve bu doğrultuda ne kadar yükseklikte inşa edilebileceği gibi detaylara odaklanmak gerekmektedir. Belediyeler, gabari belirlemesi sürecinde bina kaç katlı olarak inşa edilebileceğini hesaplayarak, kentlerin düzenli ve güvenli bir şekilde planlanmasını sağlamaktadır. Bu sayede, çeşitli faktörler göz önünde bulundurularak, yapılan binaların çevreye uyumlu ve genel güvenlik standartlarını karşılayan bir yapıya sahip olması hedeflenmektedir. Gabari belirlemenin bu önemi göz önünde bulundurularak, kentlerin daha yaşanabilir ve düzenli bir yapıya kavuşması için gerekli adımlar atılmaktadır. 

Arsada Gabari Ne Demek?

Birçok kişi için bu terim yabancı gelebilir ama gayrimenkul sektöründe oldukça önemlidir. Gabari, bir arazi üzerinde kaç katlı bina inşa edilebileceğini belirleyen bir faktördür. Bu kavramın anlaşılması için ise birden fazla etmen göz önünde bulundurulmalıdır.
Bir arsa üzerinde yapılacak yatırımın büyüklüğü, arazinin gabari değerlerini belirleyen en önemli faktörlerden biridir. Yani, arsanın yatırım bedeli ne kadar yüksekse, o arazi üzerinde kaç katlı bir bina inşa edilebileceği de o derece belirlenir. Bu durum, aynı zamanda taşımacılık, imar gibi göz ardı edilmemesi gereken diğer faktörlerle de etkilenir.

Özellikle şehir merkezlerinde arazilerin değerinden büyük ölçüde etkilenen gabari kavramı, inşaat sektöründe oldukça önemlidir. Emlak piyasasında yatırım yapacak kişilerin bilmesi gereken terimlerden biri olan gabari, bir arazinin gelecekteki potansiyel değerini belirlemede de yardımcı olabilir. Bu nedenle, bir arsa satın almadan önce mutlaka o bölgenin gabari değerlerini araştırmak önemlidir. 

Gabari Sınırlaması Nedir?

Gabari sınırlaması nedir sorusu, sık sık seyahat eden veya trafikteki araçların genişlik ve yükseklik ölçülerinin ne kadar olabileceği konusunda merak uyandıran bir konudur. Bu sınırlama, yoldaki diğer araçlar ve yayaların güvenliği açısından oldukça önemlidir. Gabari sınırlaması kapsamında olan araçlar, maksimum genişlik ve yükseklik ölçülerine sahip olabilirler. Bu ölçüler, belli bir standarda uygun olarak belirlenmiş ve seyir halinde olan araçların güvenliğini sağlamak amacıyla ifade edilir.

Gabari sınırlaması sayesinde, trafik kazalarının önlenmesi ve yollardaki trafiğin düzenli ve kontrollü bir şekilde ilerlemesi amaçlanır. Araçların belirli ölçülerde olması, hem kendi içindeki yolcuların hem de diğer sürücülerin güvenliği açısından son derece önemlidir. Bu nedenle, her sürücünün gabari sınırlamalarına uyması gerekmektedir. Yüksekliği veya genişliği belirlenen ölçülerin üzerinde olan araçların trafiğe çıkması, ciddi tehlikelere yol açabilir ve kazalara sebep olabilir. Bu sebeple, gabari sınırlamalarına uyulması, trafik güvenliği açısından hayati bir önem taşımaktadır. 

Trafikte Gabari Sınırlaması

Trafikte gabari nedir sorusu, yurtiçi ve uluslararası sınırlarda yük taşımacılığı yapan firmaların sıklıkla karşılaştığı bir konudur. Gabari, taşıma araçlarının belirli ölçülere ve ağırlıklara uygun olup olmadığını belirleyen bir kavramdır. Bu nedenle güzergah belirlemede en önemli faktörlerden biri olarak karşımıza çıkar. Karayolu taşımacılığında gabari sınırlaması, araçların geçebileceği en genişlik, yükseklik ve uzunluk gibi ölçüleri belirtir.
Özellikle uluslararası taşımacılık yapan firmalar için gabari sınırlaması kullanılması gereken temel noktalardan biridir. Taşıma aracının en ideal güzergahını belirlerken, gabari ölçülerinin dikkate alınması büyük önem taşır. Bu sayede taşıma aracının güvenli ve sorunsuz bir şekilde seyahat edebilmesi sağlanabilir.
Trafikte gabari sınırlaması, taşıma araçlarının genel güvenliği ve trafiğin akışını korumak amacıyla uygulanan önemli bir kuraldır. Her şeyden önce taşıma aracının güzergahında karşılaşabileceği engelleri ve sıkıntıları önlemek için gabari ölçülerine dikkat edilmesi gerekmektedir. Bu nedenle gabari sınırlamasına uyum sağlayarak, hem taşıma aracının ve hem de diğer sürücülerin güvenliği sağlanmış olur.

Gabari Nasıl Hesaplanır?

Bir arazinin veya yapılanacak bir binanın maksimum boyutlarını ve yüksekliğini belirleyen bir terim olan gabari, yapılan işlemler sırasında büyük önem taşır. Gabari değeri, ilgili arazinin bulunduğu bölgedeki belediyeler tarafından belirlenmekte ve bu hesaplama süreci, belediyeler tarafından yürütülmektedir. Bu değerin hesaplanması, arazinin konumu, yüzölçümü, boyu, yüksekliği ve jeolojik özellikleri gibi bir dizi faktöre bağlıdır. Yasal gereklilikler ve bölgesel düzenlemeler ışığında yapılan bu hesaplamalar sayesinde, arazinin potansiyeli en verimli şekilde değerlendirilebilmekte ve bölgenin genel estetik düzeni korunabilmektedir. Belediyeler, bu süreçte kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde tek muhatap olup, alınacak kararlar ve yapılacak hesaplamalar konusunda nihai otoriteye sahiptirler.

Gabari değerinin hesaplamasında, bildirilen maksimum yükseklikten 0,5 metrelik bir çatı katı farkı düşülmektedir. Elde edilen değer üçe bölündüğünde, bina için kat adedi tespit edilmektedir. Gabari boyutları, arazinin emsal değeri ve alan büyüklüğüne göre belirlenmektedir.