Deniz Ticareti Ve Denizyolu Lojistiği
Lojistik alanında dört ana taşımacılık faaliyetinin içerisinde kapasite ve tercih edilebilirlik açısından ilk sırada yer alan denizyolu lojistiği, herhangi bir yükün, ürünün ya da malın gemilere yüklenerek, denizyolu kanalıyla belirlenen lokasyona ulaştırılması olarak tanımlanmaktadır. Tüm taşımacılık modlarının içerisinde, özellikle yüksek miktardaki yüklerin, en uzak mesafeye, ekonomik ve güvenli şekilde ulaştırılması konusunda öne çıkan denizyolu taşımacılığı, özellikle denize kıyısı olan ülkelerin vazgeçilmezidir.
Denizyolu lojistiği, taşımacılık modları içerisinde ekonomiklik açısından ikinci sırada yer alan demiryoluna oranla 3,5, hemen onu takip eden karayoluna oranla ise 7 kat daha ucuzdur. Yakıt tüketimi olarak değerlendirildiğinde ise, karayolundan 4, demiryolundan 2 kat daha avantajlıdır. Tüm bunlar, göz ardı edemeyeceğimiz kritik ekonomik unsurlardır.
Denizyolu lojistiğine ihtiyaç duyulmasına sebep olan en önemli kavram “deniz ticareti”dir. Bir ülkede deniz ticareti söz konusuysa ya da o ülkenin coğrafi koşulları, farklı ülkelerin deniz ticaretine aracılık yapacak konumdaysa denizyolu lojistiğine olan ihtiyaç daha da otomatik olarak artmaktadır. Deniz ticareti; nakliye aracı olarak büyük gemilerin kullanıldığı, aktarmaların büyük limanlardan sağlandığı, sektörel teknolojik yatırımlara ihtiyaç duyan, kapsamı oldukça geniş ekonomik faaliyetler bütünü olarak tanımlanabilir.
Deniz ticaretine konu olan sanayi hammaddelerinin, fazla miktarda ve tek seferde, önceden belirlenen lokasyona ulaştırılabilmesi ulusal ve uluslararası ticarette rekabet avantajı sağlamaktadır. Özellikle son yıllarda global çapta ekonomik dengelerin yeniden şekillendiği, ülkelerin ekonomik işlevlerini geliştirmeye çalıştıkları, limanların genişlediği, denizciliğin öneminin arttığı ve sektöre yatırımın hızlandığı bir dönemde, denizyolları üzerindeki hakimiyetin geliştirilmesi de oldukça önem teşkil etmektedir. Bugün küreselleşmenin ve deniz ticaretinin birbirine paralel şekilde geliştiklerini ve birbirlerinden faydalanarak ivmelendiklerini söylemek gayet mümkündür.
Öte yandan, son yıllarda tüm dünyada teknoloji anlamında yaşanan gelişmeler, denizyolu lojistiğinde de etkisini göstermeye başlamış ve dijitalleşme süreci, denizyolu lojistiğine önemli bir katma değer sağlamıştır. Limanlardaki ve gümrük noktalarındaki yük trafiğinin çok daha rahat kayıt altında tutulması, istenildiğinde çok daha kolaylıkla ulaşılabilir olması, ithalat-ihracat işlemlerinin hızlanması, süreçlerin çok daha rahatlıkla takip edilebilir hale gelmesi, sektörü oldukça rahatlatmış, verimini artırmıştır.
Bugün, uluslararası ticaretin %80’inin deniz taşımacılığı üzerinden ilerlediğini söylemek mümkündür. Bu %80’lik dilimin içinde kuru yük, roll-on / roll-off, genel kargo ve konteyener gibi farklı segmentler yer almaktadır. Bu segmentlerin içerisinde şüphesiz en gelişmiş yapılanma konteyner taşımacılığına aittir. Denizyolu taşımacılığında konteyner sistemine geçilmesi, sektöre ciddi bir ivme kazandırmış, denizyolu taşımasının zamanlama konusundaki dezavantajlını tamamıyla geri planda bırakmış, ürünlerin güvenli, hasarsız ve en ekonomik şekilde ulaştırılabilir hale gelmesi denizyolu lojistiğinin cazibesini kat be kat artırmıştır.
Denİzyolu Taşımacılık Türleri
Denizyolu lojistiği kendi içindeki değerlendirme kriterlerine göre farklılıklar göstermektedir. Sefer türlerine göre ele alındığında;
- Düzensiz (Tramp) Taşımacılık
- Düzenli (Liner) Taşımacılık
şeklinde iki ayrı grupta değerlendirilebilen denizyolu taşımacılığı; yük ve gemi çeşitlerine göre ele alındığında ise;
- Tanker Taşımacılığı
- Ro – Ro Taşımacılığı
- Konteyner Taşımacılığı
- Kombine Taşımacılık
- Dökme Yük Taşımacılığı
olarak sınıflandırılabilmektedir. Her birinin dinamikleri kendi içinde değişmekle birlikte, aslolan yükün ihtiyaç duyduğu düzenlemenin yapılabilmesi ve sonunda denizyolu taşımacılığının avantajlarının maksimumda yaşanabildiği bir planlama ile uluslararası ticari faaliyetlerin zenginleştirilebilmesidir.
İlginizi Çekebilir: Navlun Nedir Ve Nasıl Hesaplanır