Ürün ve hizmet çeşitliliğindeki artışın yanı sıra uluslararası ticaretteki yoğunluk, lojistik süreçlerin çeşitlendirilmesine ve lojistik servislerin birbirleriyle koordineli şekilde kullanılmasına ihtiyaç doğurmuştur. Ürettiği malı, fabrikadan ulaşacağı noktaya kadar, yani kapıdan kapıya anahtar teslim ulaştırabilen tek lojistik yönteminin normal şartlar göz önünde bulundurulduğunda karayolu lojistiği olduğu söylenebilir. Ancak gerek zaman, gerekse maliyetler göz önünde bulundurulduğunda, kapıdan kapıya lojistik hizmeti almak isteyen bir firmanın tek yolunun karayolu olması efektif olmayacaktır. Böyle bir durumda çoklu veya birleşik lojistik sistemi olarak tanımlayabileceğimiz “kombine lojistik” hizmetinin devreye girmesi kaçınılmazdır. Kombine lojistik sisteminde, sadece tek bir lojistik yüklenici firma, tüm ürünün taşınmasından sorumlu olmasının yanı sıra, bu taşıma esnasında da birden çok lojistik servisi koordineli şekilde kullanabilmektedir.
Kısaca tanımlamak gerekirse kombine lojistik sisteminde, sadece tek bir lojistik firma yükün kapıdan kapıya ya da depodan depoya teslimini sağlarken, tüm süreçleri müşterisinin beklentilerini karşılayarak, zaman, maliyet ve fayda unsurlarını da göz önüne alarak planlamaktadır. Bir lojistik hizmetin, kombine taşımacılık tanımı içerisinde yer alabilmesi için, lojistik süreç içerisinde havayolu, karayolu, denizyolu ve demiryolu servislerinden en az iki tanesinin bir arada kullanılması gerekmektedir. Birden fazla servisin bir arada kullanılması lojistik firmaya koordinasyon anlamında bir takım zorluklar yaşatabilirmiş gibi görünse de yapılan uluslararası anlaşmalar neticesinde kombine taşımacılık süreci içerisinde yol alan bir yük için tek bir taşıma belgesi düzenlenmekte, bu durum yükün ülkeler arasındaki geçişinde ve gümrük işlemlerinde kolay hareket edebilmesine imkan vermektedir.
Her ne kadar tangram gibi birbiriyle uyumlu ve takip edilebilir lojistik unsurların art arda getirildiği bir yöntem gibi görünse de kombine taşımacılığı yaparken uyulması gereken belirli prosedürler bulunmaktadır. Bu prosedürlerin varlığı sistemin aksamadan ve zaman ve maliyet açısından zarar yaşamadan işletilebilmesine imkan sağlamaktadır. Bu prosedürler temel olarak taşıma kapları ve ekipmanlar, bilgi ve teknoloji koordinasyonu ve yasal-hukuksal süreçler olmak üzere 3 ana noktada özetlenebilir:
- Kombine taşımacılıkta kullanılan taşıma kaplarının belirli bir standarta oturtulması gerekmektedir. Taşımacılık esnasında kullanılan konteyner, palet, vagon, treyler gibi tüm kapların ve ekipmanların tüm sistemle uyumlu olması esastır.
- Kombine lojistik sistemi içerisinde yer alan tüm birimler, birbiriyle uyum içerisinde çalışabilmeli, birimler arasındaki bilgi akışı sağlıklı bir şekilde yürütülebilmeli, teknolojik altyapı bu bilginin akışını destekler nitelikte olmalıdır.
- Yasal ve hukuksal süreçler, sigorta koşulları gibi unsurların sınırlarının ve sorumlularının belirlenmesi ve taşımacılığın bu sorumluluklar çerçevesinde yerine getirilmesi gerekmektedir.
Lojistik süreçler esnasında tek bir taşıma türü ile yetinmeyip, kombine taşımacılığa geçişin arkasında yatan temel faktörlerin başında coğrafi koşullar gelmektedir. Çünkü kıtalararası taşımacılıkta sadece tek bir lojistik servisin kullanılması genellikle yeterli gelmemektedir. Hatta çoğu zaman aynı kıta üzerindeki lojistik süreçlerde bile aynı anda birden fazla lojistik servise ihtiyaç duyulabilmektedir. İkinci sebep ekonomik faktörler olarak sıralanabilir. Serbest piyasa ekonomisinin gerektirdiği koşullar sebebiyle süre-fiyat ve fayda gibi faktörler eskisinden daha çok ön plana çıkmakta bu da inovatif çözümlerin üretilmesi zorunluluğunu ortaya çıkarmaktadır. Tüm bunların yanı sıra çevresel faktörler de yirmi birinci yüzyılın kaçınılmaz gerekliliklerinden biri haline gelmiştir. Artık sadece üretmek tek başına bir şey ifade etmemekte; nasıl ürettiğiniz, üretirken karbon ayak izinizi ne kadar yok edebildiğiniz de yaptığınız işin değerini belirlemektedir. Ülkeler arası taşımacılıkta değişen kurallar sebebiyle de yasal sebepler de yine kombine taşımacılığa olan yönelimi artıran faktörler arasında yer almaktadır.
Kombine taşımacılığı konteyner taşımacılığı, araç sırtında taşımacılık ve bi-modal taşımacılık olarak 3 farklı türe ayırmak mümkündür.
Konteyner Taşımacılığı: Boyutları ISO 6346 standardıyla belirlenmiş, Ulaştırma Bakanları Avrupa Konferansı tarafından tekrarlı kullanımlar için yeteri kadar sağlam, türler arası transfere uygun, istiflenebilen kutular olarak tanımlanan ve uluslararası standartlara sahip taşımacılık sistemi içinde verimli, güvenli ve hasarsız bir şekilde malzeme taşıması için üretilmiş çelik kutulara “konteyner” adı verilmektedir. Konteynerler, denizyolu, karayolu ve demiryolu taşımacılığında kullanılan en vazgeçilmez ekipmanlardır. Ve kullanımlarıyla yapılan taşıma işlemine “konteyner taşımacılık” adı verilmektedir. Konteynerler, ölüleri uluslararası standartlar çerçevesinde belirlenmiş olduğu için tüm ülkelerde ve kullanılabildiği tüm taşımacılık türlerinde sürprizsiz ve güvenli hizmet alma imkanı sunmaktadırlar. 1960’lı yıllar itibariyle uluslararası lojistikte kullanımı artan konteynerler sayesinde ticari mallar ünite haline getirilebilmekte bu sayede dağıtım kolaylığı sunmaktadır. Konteyner taşımacılığında gönderilen yükün ton başına maliyeti azalmakta, ulaşım süreleri kısalmakta, yük elleçlenmesinden doğan liman maliyetleri kontrol altına alınmakta, iskele doluluk oranlarında denetlenebilir bir sistem kurulabilmektedir. Ayrıca yükün parça parça işlem görmek yerine bir bütün halinde ambalajlanabilmesi hem taşıyıcıya hem de müşteriye zaman, maliyet ve yasal süreçlerde hız kazandırmaktadır. Ayrıca teknolojik gelişmeler neticesinde her alanda olduğu gibi konteyner yapılarında da soğutma-ısıtma-havalandırma gibi özelliklerin devreye alınabilmesi kombine konteyner taşımacılığında taşınabilecek yük türlerinin çeşitlenmesini sağlamıştır.
Konteyner taşımacılığında entegre şekilde kullanılabilecek lojistik servisleri karayolu-denizyolu ve demiryoludur.
Araç Sırtında Taşımacılık (Piggyback): Bir aracın, yüküyle birlikte başka bir taşıma aracında taşındığı kombine taşımacılık türüdür. Karayolu lojistik araçları, özel ekipmanlar aracılığı ile piggyback adı verilen bir vagona yüklenirler. Bu sayede karayolu aracının amortisman maliyetleri azaltılırken aynı zamanda aracı kullanan kişinin de bu süre içerisinde dinlenebilmesine imkan sağlanır. Bu yöntemin kullanıldığı taşımacılık türünde genellikle lojistik süreç karayolu ile başlayıp yine karayolu ile sona ermektedir. Bu tarz taşımacılıkta, taşıma kabının türü önem teşkil etmez çünkü yük o taşıma kabını taşıyan karayolu aracı ile birlikte diğer araca yüklendiği için bir bütün olarak değerlendirilir. Bu sayede hem operasyonel maliyetlerde hem de yükü oluşturan öğelerin tek tek maliyetlerinde kontrol sağlanır ve kombine metot daha ekonomik bir boyuta taşınır.
Bi-Modal Taşımacılık (Road Railer): Hem karayolunda kullanılan hem de demiryolunda vagon işlevi gören özel römorkların, çekiciler ile demiryolu terminaline getirilerek trenin arka kısmından bojiye bağlandıktan sonra arkalarındaki araca monte edilmesi ile oluşturulan bir kombine taşımacılık yöntemidir. Bu tür taşımacılık da yine özel bir yükleme-boşaltma terminaline, ya da ekipmana ihtiyaç duymaz ve gabari sınırlamalarına da oldukça uygundur. Bu avantajları sebebiyle lojistikte tercih edilen yöntemlerden biri olarak kullanılmaktadır.