Lojistik, birçok bileşenin bir araya geldiği, her ayrıntının dikkatle incelenmesini gerektiren ve planlamanın esas olduğu, koordineli bir faaliyettir. Çünkü lojistikte her seferinde farklı bir problemin çözümü esastır. Ve her çözümün de gidiş yolu bambaşkadır. Taşınması gereken tüm yüklerde lojistiğin bu özellikleri önem teşkil etse de özellikle proje taşımacılığı söz konusu olduğunda bu hususlar bir kat daha öne çıkmaktadır. Çünkü proje taşımacılığı, ağır, havaleli, hacimli (fazla uzun, fazla geniş veya fazla yüksek) yani gabari dışı olarak tanımlanan yüklerin taşınmasını gerektirmektedir. Bu tip yükler genellikle kamu/özel sektör fabrika, rafineri, madencilik, enerji, inşaat vb. altyapı yatırımlarında gerekli olan malzemeler, cihazlar veya donanımları kapsamaktadır. Proje lojistiğinde, taşımacılık operasyonlarının yanı sıra, müşteriden gelen özellikli dağıtım, depolama veya elleçleme gibi karmaşık lojistik operasyon ve görevler de söz konusu olmaktadır.
Genel olarak bakıldığında, aslında lojistik faaliyetlerin tamamı; taşıma, dağıtım, planlama veya depolama gibi unsurları içerdiği için hemen hemen her faaliyet genel anlamda “proje” olarak tanımlanabilir. Sektörde sıkça dile getirilen “Müşterinin istediği her hizmet talebi aslında bir projedir” sözü aslında tam olarak bu bakış açısını ortaya koymaktadır. Çünkü müşterinin her talebi, günün sonunda bir önceki talebinden daha farklıdır. Ve her projenin de, planlaması, organizasyonu, bütçesi, evreleri ve zaman kısıtları vardır.
Her ne kadar aynı anlama geldiği düşünülse de sektörel açıdan bakıldığında, “proje taşımacılığı” ve “proje lojistiği” kavramlarının arasında da fark vardır. Proje taşımacılığı, özellikle ağır, havaleli, gabari dışı eşyaların taşınmasında kullanılırken; proje lojistiği ise taşımacılık operasyonlarının yanında müşteriden gelen özellikli dağıtım, depolama veya elleçleme gibi karmaşık lojistik operasyon ve görevleri kapsamaktadır.
Proje taşımacılığı ya da proje lojistiğinde pek çok nokta önem teşkil etmektedir ancak kısaca bahsetmek gerekirse öne çıkan başlıca noktalardan biri risk yönetimidir. Risk yönetimi planlarının ve risk alanlarının belirlenmesi zaruridir. Taşıma sırasında insan, yöntem ve araç kullanımından kaynaklanabilecek hasar ve kaza tahminleri mutlaka yapılmalıdır. Çünkü sevkiyatı yapılan malzeme genellikle kitle tipi üretim ürünü olmadığı için çoğunlukla yedeği bulunmamaktadır. Bu nedenle lojistik transfer sırasında zarar görmemesi gerekmektedir.
Proje lojistiğindeki bir diğer önemli husus güzergahın belirlenmesidir. Taşınacak malzemeler hacim, ağırlık veya malzeme özellikleri gereği genellikle denizyolu, demiryolu taşıma türlerinde özel düzeneklere, taşıma kap veya araçlarına ihtiyaç duyulmakta; karayolunda ise sevkiyatlar çok akslı özel araçlarla yapılmaktadır. Bu nedenle liman, terminal kapasiteleri, geçiş yapılacak tünel, otoyol, köprü, kavşak, üst geçit yükseklikleri ve ağırlık kaldırma kapasitesi, yol şerit sayısı ve trafik yoğunluğu dikkat edilmesi gereken unsurlardır. Proje taşımacılığında sevkiyat sırasında yollarda herhangi bir sıkışıklığa veya tıkanıklığa sebebiyet verilmemesi gerekmektedir. Güvenlik unsurları titizlikle hesaplanmalı ve önlemleri de bu doğrultuda alınmalıdır.
Proje taşımacılığının üç temel kuralı; “sağlık, güvenlik-emniyet, çevreyle (health, safety, environment-HSE) ilgili kurallara uyumdur”.
Sigorta konusu da proje lojistiğinin en önemli unsurlarından biridir. Havaleli ve ekonomik değeri yüksek olan yükün lojistiği; farklı lojistik servisler arasındaki aktarımı, istenmeyen bir durum karşısında oluşabilecek hasar veya zararın ortaya çıkması gibi durumlar söz konusu olduğunda tarafların sorumluluklarının net çizgilerle belli olması ve oluşabilecek herhangi bir zararın tazmini için sigortanın yapılması oldukça önemlidir.
Bütün bu noktalar dikkate alındığında proje lojistiği konusunda hizmet veren lojistik firmaların sektör deneyimi yüksek, uluslararası lojistik kurallarına hakim, yaratıcı, yenilikçi, detaylara önem veren, takım çalışmasına ve mühendislik (teknik) hesaplamalarına yatkın ekiplere sahip olmaları gerekmektedir.
Proje Lojistiğinin Süreçleri
Proje taşımacılığında süreçler yedi ana faz şeklinde sıralanabilinir. Bunlar;
- Hazırlık
- Analiz
- Tasarım
- Planlama
- Uygulama
- Sonuçlandırma
- Kontrol aşamalarıdır.
Proje Lojistiğinde Taşınabilecek Tesisler
Proje lojistiği kapsamında pek çok tesisin taşınması söz konusu olabilmektedir. Bunu tamamıyla ihtiyaç ve gelen talep belirlemektedir. Ancak örnek vermek gerekirse bu tesislerden bazıları;
- Termik santraller
- Baraj ve hidroelektrik santraller
- Mobil santraller
- Rafineri ve petrokimya tesisleri
- Boru hattı lojistiği
- Raylı sistem projeleri
- Doğalgaz santralleri
- Fabrikalar
- Üretim tesisleri olarak örneklendirilebilir.
Küresel dünyada ve gelişen ekonomik sistemde proje taşımacılığına olan ihtiyaç geçmişe göre artış göstermektedir. Bu da bize gelecekte bu alandaki ihtiyacın artacağı yönünde bir vizyon sağlamaktadır. Bu alandaki ihtiyacın artışı da yetişmiş iş gücüne ve deneyime ve uzmanlığa olan ihtiyacı beraberinde getirecektir. Günlük lojistik süreçlerden ve operasyonlardan farklı olarak ele alınması gereken proje lojistiğinde taşınacak yükten önce yönetilmesi gereken en birincil unsurun “vakit” olduğu söylenebilir. İşte bu sebeple proje lojistiğinde hizmet alan ve veren tarafların ortak dili konuşması, süreci beraber oluşturmaları ve yönetmeleri çok önemlidir. Bu ortak hareket, işin yönetim sürecinin doğru şekilde optimize edilmesine ve en büyük öz kaynaklardan biri olan vaktin doğru değerlendirilmesine yardımcı olacaktır.