Yeşil Lojistik Nedir?
En basit tanımı ile yeşil lojistik, lojistik operasyonlarını daha sürdürülebilir hale getirmeyi hedefleyen her türlü iş uygulamasını kapsayan bir lojistik türüdür. Yeşil lojistik, eko-lojistik olarak da adlandırılır. Yeşil lojistik temelde geleneksel lojistik yöntemleri üzerine kuruludur. Geleneksel lojistikte odak, operasyonlar üzerindedir, çevre ve ekolojik denge ilk dikkat edilen husus değildir. Yeşil lojistiğin amacı, hem iş operasyonlarını hem de organizasyonun sürdürülebilirliğini iyileştirmektir. Uygulamada yeşil lojistik operasyonları, faaliyet gösterdiği işletmeye ve sektöre bağlı olarak farklı biçimlerde yönetilir.
Tüm Detayları ile Yeşil Lojistik Nedir?
Yeşil lojistik zinciri nedir sorusuna özetle, lojistiğin tüm aşamalarının yeşil lojistik kurallarına uygun bir biçimde gerçekleşmesi ve denetiminin bu kurallara uygun bir şekilde yapılmasıdır yanıtı verilebilir. Yeşil lojistik esaslarına dayalı bir lojistik sistemi olan şirketler, bu yöntemleri kullanarak karbon emisyonlarını dengeleme taahhüdünü yerine getirmenin yanı sıra, bazen denkleştirme veya doğrulanmış emisyon azaltımı olarak adlandırılan karbon emisyonlarını dengeleyen projelere sahiptir. İklim değişikliğine yol açan ve dünyanın dengesini bozan faktörlerden biri karbon emisyonudur. Karbon emisyonu ozon tabakası çevresinde birikme yaparak güneş ışınlarının dünyaya gelişinde bir dönüşüm yaşanmasına neden olur. Yansıyan güneş ışınlarının dünyayı fazla ısıtması sonucu, buzullarda erime ve iklim değişikliği görülür. Küresel ısınma raporlarına göre yüz yıl içerisinde birçok tarım arazisi ve bölge buzulların hızlı bir biçimde erimesi dolayısı ile sular altında kalacaktır. Bu araştırmaların varlığı bile yeşil lojistiğe geçmek için yeterli olan motivasyonu sağlamaktadır. Lojistik sektöründe kullanılan ürünlerin karbon emisyonuna etkisi %13 olarak belirlenmiştir. Lojistik ağlarında, kaynak bulma ve tedarik aşamalarında, ulaşım ve dağıtımın her aşamasında yeşil lojistik esaslarına dayanan bir lojistik süreci yaşanması %13’lük karbon emisyon oranının düşürülmesi için gereklidir. Yeşil lojistik aşamaları şu başlıklar altında toplanabilir:
- Yeşil Üretim: Yeşil tedarik zinciri, lojistiği yapılacak olan malların çevre dostu bir üretim yöntemi ile üretilmesidir. Bunun için doğada atık oluşturmayan doğal malzemeler kullanılarak üretilen malların varlığına ihtiyaç duyulmaktadır. Plastik ve benzeri yapay maddelerin toprakta çözünme süreleri yüzyıllar aldığı için atık oluşumunu arttırmakta, kara ve denizlerin kirlenmesine neden olmaktadır.
- Yeşil Ulaşım: Ticareti yapılacak olan malların taşınması esnasında yenilebilir enerji kaynakları kullanarak fosil yakıt kullanımını en aza indirmek olarak açıklanabilir.
- Tersine Lojistik: Hasarlı ya da değişimi istenen malların geri alımında operasyonel çözümler sunmak ve çevre dostu uygulamalar geliştirme sürecidir.
Yapılan araştırmalarda lojistiği yapılan malları satın alan tüketicilerin yaklaşık %80’inin sürdürülebilirliği önemli bulduğu ortaya çıkmıştır. Veriler ayrıca tüketicilerin neredeyse %60’ının “çevresel etkiyi azaltmak için alışveriş alışkanlıklarını değiştirmeye istekli olduğunu” göstermiştir. Geleceğin lojistiği olan yeşil lojistik sadece üretici ve satıcı firmalar tarafından değil, tüketiciler tarafından da önemsenmektedir. Müşteri beklentilerini karşılamak için ve uluslararası standartlara uygun, çevreci bir lojistik için siz de yeşil lojistik yöntemini tercih edebilirsiniz.
Yeşil Lojistiğin Faydaları Nelerdir?
Sürdürülebilirlik konusunda yeterli çözümlere sahip olmak, şirketlerin geleceğe yatırım yapmaları için en etkili yöntemlerden biridir. Günümüzde küresel ölçekte üretim ve ticaret yapan birçok firma nakliyat işlemleri için sürdürülebilir taşımacılık politikalarını tercih etmektedir. Hem dünyanın geleceğine katkı sunmak hem de sürdürülebilir taşımacılık faaliyetleri ile taşıma masraflarını azaltmak, şirketlerin küresel piyasalara girmesini ve bu piyasalarda kalıcı bir konum elde etmelerini kolaylaştırır. Yeşil lojistik geleceğin lojistik yöntemi olarak görülür. Bu lojistik yöntemine erkenden başlanması alanda uzmanlaşmayı ve gelişmeyi sağlar.
Günümüzde tüketici davranışlarını inceleyen araştırmalarda, tüketicilerin de çevreye duyarlı politikalar güden şirketlerin ürünlerini alma eğilimleri açıkça ortaya konmuştur. Müşteri beklentileri arasına yerleşen çevreye duyarlı olma ve ekolojik dengeyi koruma politikaları şirketlerin mal satışları üzerinde de artış göstermelerini sağlar. Çevreci anlayışlar ile üretim ve lojistik yapan firmalara verilen ödüller ile bu şirketlerin dünya genelinde tanınırlığı artmakta olup çevreci birlikler sayesinde mallarına erişim de kolaylaşmış olur. Lojistiğin aşamalarında kullanılan taşıtların ekolojik dengeye verdikleri zarar herkes tarafından bilinmektedir. Özellikle gelenekselleşmiş taşıma yöntemlerinde kullanılan taşıtlarda fosil yakıt kullanılması hem bu süreçleri maliyetli hale getirmekte hem de çevreye geri dönüşü olmayan zararlar vermektedir. Sürdürülebilirlik uygulamaları ile hem maliyet azaltılabilir hem de verimlilik artış gösterebilir.
Lojistik esnasında çevreye zarar veren bir diğer uygulama da atık oluşumudur. Özellikle taşınacak malların paketleme ve ambalajlama aşamalarında kullanılan plastik ve benzeri maddeler doğaya büyük zararlar vermektedir. Bu maddeler ayrıca tek kullanımlık bir ömre sahip oldukları için maliyetleri de artırıcı bir etki yaratmaktadır. Hem plastik kullanımını azaltmak hem de maliyet oranını düşürmek için, sevkiyatı yapılacak mal ve yüklerin birden çok kullanılmaya uygun ve çevre dostu ambalajlar ile paketlenmesi tavsiye edilmektedir. Yeşil tedarik zinciri kurmak ve yeşil tedarik zinciri oluşturarak bu zinciri dünyanın tüm bölgelerine taşımak şirketlerin verimliliklerinin de artmasını sağlayan birçok avantajı da beraberinde getirecektir.
Geleceğin Lojistiği: Yeşil Lojistik Uygulamaları
Fosil yakıtları kullanmak yerine sürdürülebilir enerjiler ile çalışan taşıtlara geçiş yapmak tüm lojistik yöntemlerinin fayda sağlayacağı bir uygulamadır. Yapılan araştırmalara göre sürekli ticaret yapan uluslararası ölçekteki bir firma, her sene fosil yakıtlara yaklaşık olarak 1 milyar dolar harcamaktadır. Bu durum hem çevrenin kirlenmesine hem de şirket maliyetlerinin artmasına neden olduğu için son derece verimsiz bir yöntemdir. Bu nedenle özellikle karayolu taşımacılıkta daha yaygın bir biçimde kullanılan güneş enerjisi ile çalışan taşıtların kullanımında ciddi bir artış görülmektedir. Yenilenebilir enerjiler tükenen enerji kaynakları olmadığı için hem çevre dostu hem de maliyet azaltıcı enerji sistemleridir. Bu yöntemlerin kullanılması karbon ayak izini azaltır ve karbondioksit emisyon oranlarının düşmesini sağlar.
Tüm sektörlerdeki işletmeler yeşil lojistik stratejilerini uygulamaktan yararlanabilir. Yaygın sürdürülebilir lojistik faaliyetlerden bazıları, ürün tedariğinin ayarlanması, depolamada verimliliğin artırılması ve ulaşımdan kaynaklanan emisyonların azaltılmasını içerir. Tek başlarına veya birbirleriyle bağlantılı olarak kullanılan bu stratejiler, tüm sektörlerdeki işletmeler için işe yaramaktadır. Uluslararası standartlara dayanan etik kaynak kullanımını önemseyen, çalışanlarına adil davranan ve çevre üzerindeki olumsuz etkilerini en aza indirmek için çalışan şirketlerin sayısı gün geçtikçe artmaktadır. Dünya genelindeki depolama binalarına giden enerji miktarı, kullanılan tüm enerjinin neredeyse %40’ını oluşturmaktadır.
İşletmenizi ister ofis dışında ister depo dışında yürütüyor olun, günlük operasyonlarınızda sürdürülebilir stratejiler kullanmak, enerji kullanımını azaltmaya yardımcı olabilir. Standart depolar ortalama olarak 6,1 kilowatt-saat enerji kullanır. Ancak bu sayı soğutma kullanan depolar için çok daha fazladır. Bu enerji kullanımıyla ilgili endişeleri gidermek için işletmeler çeşitli yöntemler kullanabilir. Enerji tüketimini azaltmak için yeşil lojistik stratejilerden faydalanılmaktadır. Depolarınıza güç sağlamak için güneş veya rüzgâr gibi yeşil enerji kaynaklarına yatırım yapabilir, böylece enerji kaynağınızı değiştirebilirsiniz. Enerji kaynağınızı değiştirmek küçük bir adım gibi görünse de çok daha düşük karbon ayak iziyle dünyamızın geleceği için büyük bir etki yaratmaktadır. Yeşil lojistik yöntemlerinin yaygınlaşması için yeşil lojistik yöntemlerine uygun olarak hazırlanan rotaların belirlenmesi adına çalışmalar sürmektedir. Özellikle iklim değişikliğini önemseyen ve bu konuda bir şeyler yapmak isteyen çevreci grupların bu alandaki talepleri geleceğin lojistik rotalarını değiştirecektir. Hem şirketlerin hem de dünyanın yararına olan yeşil lojistiğin desteklenmesi ve hayata geçebilmesi için gerekli olan temel şey, küçük büyük demeden tüm firmaların taşımacılık politikalarına çevreci yöntemleri eklemesidir.
Geleceğin lojistik yöntemi olan yeşil lojistik ile hem dünyanın geleceğine katkı sunmak hem de çevre dostu yöntemler ile yapacağınız lojistik işlemleriniz hakkında bilgi sahibi olmak için Esalco Lojistik ile çalışabilirsiniz. En yenilikçi yöntemleri bünyesinde barındıran ve sektördeki tüm gelişmeleri takip ederek sizin için en uygun lojistik planı oluşturan Esalco Lojistik ile siz de geleceğin lojistik yöntemleri ile şimdiden tanışabilirsiniz.
İlginizi Çekebilir: HAVAYOLU KARGO TAŞIMACILIĞI NEDİR VE AVANTAJLARI NELERDİR